Biliyoruz ki herþey geçici, bitecek tükenmez dediðimiz þeyler. Ve yine biliyoruz ki insanlýðýn en elim imtihaný
yaþamak ve insan olarak kalmak..
Biz böyle öðrendik efendim
dostumuzun hüznünü görünce
sakladýk özenlice kendimizinkini
onunla oturduk aðladýk
ve gülen bir bebekte buluþtu tebessümlerimiz
acýlarý unuttuk
bir bardak muhabbetin demini hiç azaltmadan
güveni ikram ettik çiçekli tabaðýnda
farketmedi sað’ýn ve sol’un politikasý
anne’lerimiz toplayacak daðýlan ve d’aðlanan herþeyimizi dedik
birlikte Fatiha yolladýk ölmüþlerimize
tuttuk sesine sarýldýk hayatý nefesleyenlerin
mutlandýk ölürcesine
bir bayram günü gibi
saygýyla vaktini bekledik sevinçlerin
ve evet
rest de çektik bizi üzenlere
ki parola canlarý cehenneme
ki þiirler besteledik aðlanacak hâlimize
lâkin pes etmedik
lâ’kin gömüldük sessizliklere
yine de duâ ettik perþembe geceleri
Allah büyük! þeytan küçük diyerek
sarý bir þal gibi doladýk dilimize ritmi
sonbahar misâli durulduk
uyuduk
u’yandýk ve gördük hayat ayný, insanlar farklý
hayat ayný, insancýklar farklý
bir sigara daha ikram ettik birbirimize
bir bardak daha çay
hava yarýn bulutlu
çok görkemli bu gece ay
bir zincir gibi akýldan vurulmalar
olsun,
canlarý saðolsunlar ya da defolsunlar
son olarak efendim
kabûs görmüyoruz artýk bizler
geceler de hep anneli rüyâlar
sabahlar da serçe nameleri
gözlerimiz kahve kýrklýyor
ufkumuz tomurcuk, güngören çiçekleri
ki duysunlar
sevinsin doyasýya aðyar
bir sonra ki mevsim ilkbahar..