Kar Anekdotlarý - I
Özledim, lapa lapa, diz boyu yaðan karý...
Otuz iki yýl oldu, ne kar gördüm, ne dolu!
Antalya’nýn kýþý yok, gelir hep ilkbaharý;
Ayazýn cefasýný, çeker tüm Anadolu...
Gel de benim köyüme, yaþamayý bir dene!
Kardan, cývýk çamurdan acýrsýn her gidene...
Sen önce Halýkýna, sonra oku dedene;
Daha ne istersin ki, Allah’ýn ballý kulu?
Ben Konya’da buzlarý, sanma kolay erittim!
Antalya; tuzun kuru, deme kendim kuruttum!
Emir’in iti gibi, tüm ömrümü çürüttüm!
Senin hiç boþ yerin yok, baðlarýn hepsi sulu...
Yollarýn hiç buz tutmaz, yaðmur temizler yýkar!
Deme hiç dýþý seni, içiyse beni yakar!
Senin karlý daðlarýn, hep uzaklardan bakar;
Gidilecek yol mu yok, her yanýn kral yolu...
Köye döndüm pür neþe, ektim yamacý, sarpý...
Bahçe yaptým, zemheri koydu üstüne çarpý!
Þimdi görseniz baðý, dersiniz çalý, çýrpý;
Elimi bir kaptýrdým, aldý götürdü kolu...
Köy muhtarý özenmiþ, bir dolu mesaj salmýþ!
Benim sarp yamaçlarým hep kar altýnda kalmýþ!
Bir de resim göndermiþ, bahçemiz gelin olmuþ;
Sýðýrcýklar kamp kurmuþ, ince dallar dopdolu…
Antalya-2017/01
Halil Þakir Taþçýoðlu
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.