kýrmýzýydý salýnýn aðzý keskin fýrtýna kokusunu eþiðimize yolluyordu beydaðý ne þarap umurumuzdaydý ne arapgir üzümü ne de sekeratý ölümün soframýz kadar sadeydi yüzün acýmýz kadar bereketli gülleri elvan bir bahçeyi ve hüzünlü þarkýlarý üfler gibiydin üstümüze...
silkelenmiþtim onca keder yüküyle toplanmýþtým savrulduðum i mgelerden kimseler bilmiyordu cemreydim bir bademin içinde unutmak istediðim ne varsa kokuyordu kokuyordu tabaðýmýza bilsen aþkýn yangýný nasýl pembe nasýl nakýþlý bir çanaða dönüþür aðzýn gülümsediðinde kimseler bilmiyor iþte sen de bilme...
onca kahýrdan sonra canlýyým iþte tam karþýnda ne çok diken batmýþ avucuma avucum ne çok kara çatal bir nakarattan damlamýþ yüzüme bakma! ne çok azýksýz kalmýþým ne çok çingene bakýþý ne çok beyaz açým yorgunum mahzunum yandýðým onca harmandan sonra karþýndayým iþte menemen soðan kokusunda taze ekmek buðusunda oy ne fenasýn aþk-ý maraz...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Rampaların Ustası Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.