ne tekkelere çapýt baðlanmýþ, ne dilekler dilenmiþ ne adaklar adanmýþ doðumuma ne de anamýn bana gebeliðinden babamýn haberi varmýþ sanki kendiliðimden gelmiþim yalan dünyaya, bir baþýma kalakalmýþým..
ne baþýnda bekleyeni olmuþ anamýn ne þerbet, ne pelte getirilmiþ lohusalýðýnda ne hediyelere gark olmuþum, ne anam ne babam kutlanmýþ doðduðum için tam onyedinci gününde dünyaya geldiðimin belli ki mübarek adammýþ, dedemin ölen emmilerinden birinin adýný almýþým
ne “el bebek-gül bebek” muamelesi görmüþüm ne cicilere-bicilere bürünmüþüm ne de kucaklara alýnýp fotoðrafým çekilmiþ, düðünlerde bayramlarda, uzak akrabalarýn birinin sünnet düðününde kucaklayýp götürmüþ bir eniþte “-adý üsdünde güz bülücü Allah’ýn emaneti emme, fazla yaþamaz” denilmiþ iþ bilen ebelerce dað baþýnda, yaðmurdan yaðmura su gören çalýlar gibi büyümüþüm büyümüþ gitmiþim
anamýn südü inmemiþ de; halime “içleri el vermemiþ” birilerinin, kimileri süt getirmiþ hayýr için, kimi bebekli diðer analar emzirivermiþ rastgeldikçe daðda-bayýrda, olmadýk yerlerde akranlarým “süt kardeþim”
anam ýrgat, babam amele her Allahýn günü ekin otuna, afyon çapasýna evde de kimse ilgilenmezmiþ de heybe gözünde taþýnmýþým baharda, yazda tarlaya, harmana ezilmiþ haþhaþlý þekersiz çapýt parçasýna “somruk” aðzýmda güneþin gözünde kalmýþým
aðlamaktan bitap düþmüþüm boðazým býçýlmýþ gýdýðým yara ýrgata eynelden çýkmak yasakmýþ, yolma tarlasýnda kimse gelip yüzüme, ellerime üþüþen sinekleri kovamamýþ mecalim de yetmezmiþ, baþedemezmiþim çile çekmiþim
ne adýma düðünler yapýlmýþ ne koluma al-yeþil poçular baðlanmýþ ne balon, ne top, ne düdük ne de aðabeymin kýltopundan baþka oyuncak gördük ne Hecaza giden dayýlarýmca teyzeoðullarýmýnki gibi oyuncaklar, hediyeler alýnmýþ öðey evlat anam gibi, hor görülmüþüm belli “iki numara”lýk yetmemiþ öðey kalmýþým
ne üstüme bayramlýklar alýnmýþ ne ýsmarýç edilenler, üstüme oturmuþ ancak; agama yenileri alýndýðýnda gayýþ, pontur, çorap, papba yýllar sonra da bez bir çanta sahibi olmuþum halamlarýn musaf kýlýfýymýþ aslýnda okula gidiþimin üçüncü yýlý sonlarýnda sýradanlanmýþým,
ne okul kitaplarým, ellerininkine benzemiþ ne yeni kaplýklar geçirilmiþ, ne etiketlenmiþ babam; belki okul çaðý gelen çocuðundan habersiz belki çaresiz altý fotoðraf, yüz kuruþluk posta pulu iki mektup zarfý, bir de on lira orta mektebe yazýlmaya gitmiþim velisiz kimime ne mektubu yazacaklardý acaba belki postaneyi kalkýndýrmanýn yolu belki baþka uydurmaca elimden itiraz gelmemiþ, itiraz hiçbir þeyi deðiþtirmezmiþ, dünyam! en ücradaki; yabancý dili almanca köy kökenli “garibanlar sýnýfý”yla; güneþ görmez toprak tabanlý bir odaya hapsedilmiþ ötem-berim, kap-kacaðým, yataðým.. “yüksel” marka “sessiz” gazocaðým dýðanda bulgur aþý piþirmiþim, kapaðý tabaðým doðru-dürüst harçlýðým olmamýþ bütün paramý kýzýlay koluna vermiþim idare etmiþim
ne babasý Almanyadaki diðer çocuklar gibi aydan-aya da olsa mektubum gelmiþ, ne de mektup içinde harçlýklar gönderilmiþ kýþlýk odunumu, daha yazboyu çalýdan yelemiþim gücüm yetmeye-yetmeye ne haftadan haftaya da olsa büyüklerim gelip, evime çeki-düzen vermiþ soba yakýp, yemek yapýp, çamaþýr yýkayýp ziyaret edip okulumu “-hoca! …. eti senin kemiði benim” denilmiþ çamaþýrlarýmý yýkamýþým soðuk suda sabunla çitilemiþim döþek altýnda ütülemiþim odamý süpümüþ aþýmý piþirmiþim soba yakmaya üþenmiþ yorganýmý baþýma çekmiþim yapayalnýz, bir baþýma, kendimle ben ilgilenmiþim
ne yaþýtým kýzlarca kaale alýnmýþým ne de dudak büküp “-büyü de gel” denilmiþ ne sevda yüklü mektuplar döþenmiþim birine ne de birisi, birinden, bana haber getirmiþ olgunluðumun altýnda “yarým kalan sevda”, hatta “büyük aþk” yaþadýðýma hükmedilmiþ vay bee ben neymiþim..
acýlarýnda, aðlamak için, omuzlarýma yaslanýlmýþ sarhoþluklarýnda dert ortaðý ilan edilmiþim o kadar, bir de; “iyi dost” “delikanlý” olduðum söylenmiþ akranlarým arasýnda kara günlerinde; herkesin yardýmýna koþmuþum üzerime vazife olandan fazlasýný elimden geleni yapýyormuþum dar günümde herkes adresinden ayrýlmýþ görünür oysa! ömrümce borç ya da baþka bir þey dilenmek için çok þükür; kimsenin.. kapýsýný çalmamýþým…
yabani otlar gibi direnmiþim hayatta kalma uðruna; dere kenarýna tutunup, kuru, ham topraktan ileriye, dereye kök salarak içmiþim Allahýn suyunu ölmemiþim, açlýktan ölen görmemiþim, mücadele etmiþim vaz geçmemiþim..
geçinip gitmiþim kýt-kanaat yýllarca ne çalmýþ, ne çarpmýþým ne “karýn tokluðuna ýrgat” olmuþum aðalara kimsenin malýnda-mülkünde gözüm olmamýþ razý olmuþum kaþýðýmda çýkana dilenmemiþim!
asla! kimseye de hakk-ettiðinden fazla saygý duymamýþým yüksek karaktere, ahlaka, erdeme insanlýk için çabalayana çalýþana, üretene, verene elpençe divan durmuþum nasipten öteye yolum gitmemiþ kýsmetime razý gelmiþim “olmayan iþten hayýr bekle”miþim aç kalmýþým açýkta kalmýþým kaderimi Yazana deðiþtirsin için el açýp, dua etmemiþim rýza göstermiþim, þükretmiþim gözüm olmamýþ baþkalarýnýn nasiplerine kaderime kahretmemiþim küsmemiþ, kýrýlmamýþým gülüp geçmiþim
NOT: 12 Eylül dönemine kadar olan süreçte ya da 15 Temmuzda varýlmak istenen yere Ülkem ile emelleri olan dýþ mihraklarýn harcadýklarý neslimin çocukluk yýllarýdýr..
bu resim 1960 yýlýnda çekildi.. ancak biz de yoktu.. bu güne kadar da görmemiþtim.. denk geldi.. hemde hiç alakasýz bir yerden.. Teþekkürler Sn Hassan ali Karakaya.
saygýlar sunarým
sonraki bölümde "bizim gençlimiz"i bulacaksýnýz
Çalý sh/1888
DÝPNOT
güz bülücü: güzün doðmuþ civciv / sonbaharda dünyaya gelen marazlý, güçsüz, zayýf bünyeli, çelimsiz çocuk yelemek / yülemek : odun kýsmýný ortaya çýkarmak için tahra ile dalcýklarý kesmek
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.