SÖYLEYECEKLERİM...
Yazdýklarýmý okumayýn zira ziyadesiyle kendinizi küçük düþürmüþ olursunuz.
Sana gelince azizim,
Sen, yazmadýðý için seni, kesilsin istediðim bileklerden,
Bir bir azat ettiðim izler.
O týlsýmlý þeyi, hamile bir annenin yavrusuyla bütünleþmiþliði kadar sahiplenen,
Tufan görmemiþ denizler.
Kendime benden notlar vardý, saatlerin 25.00 ý gösterdiði zamanda,
Yer altýný kýskandýran, her harfi bir devrim,
Kelimelerin icat edil(e)mediði gezegenlerde susarak geçti devrim.
Bir serzeniþle hiçliðe bürünürken ay, güneþ yokluðu delercesine çýktý.
Aklýn almadýðý bu manzara bir kaleme haddinden fazla açýktý.
O kalem ki bir metre karede yanký yapacak kadar asi,
Keza bu kez sadece okumayanlara ithaf edilmiþ bir mazi.
Þair burda ne demek istemiþ saçmalýðýna “anladýðýný” cevabýný veren sana kefilim.
Tanrýsal bir etki býrakýyorsun azizim,
Seni yazmak hususunda pek iyi deðilimdir bilirsin.
Buna teþebbüs etsem sadece “ sen” der kalýrým.
Sen hususunda iþte bu kadar sefilim.
Þair olsam meftunluðumu sana bol betimlemeli bir þiirle hissettirirdim belki,
Ama ne tuhaftýr ki baþ harfin mürekkebimi bitiriyor.
“Sen” olduðum zamanlarda baþým aklýmý yitiriyor.
Benimkisi kayýp gezegenlerin dilsiz insanlarýndan tanrýya ithaf edilmiþ bir düþtü.
Ve azizim sonbahardan gebe þehrimde son yaprak sana düþtü…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.