“-çýranýn suyu diþ enginine , kekik yaðý (r)domatizmaya tosbaðanýn eti gansýzlýða ardýç gýliði gansýzlýða, domatizmaya ne bileyin neye, neye, neye…
karpýz mide fesadýna, beðenmediðin çöreðotu bi(r) de canavarýn eti her derde deva saksaðanýn eti altýný ýslatan çocuklara” eyi gelirimiþ.
babam Almanya da bile ne ilaçlar sürdüyse kelliði önleyememiþ orada bi(r) epabý tavsiye etmiþ Derviþ Emmi keler vurup getirdi ona
bir-kaç saat kor ateþte yaktýk, mubarek yanacak gibi deði(l) külünü gazyaðýyla karýþtýrdýk bir gece de olsa dayanýlacak deði(l) her yeri aldý bi(r) gazyaðý kokusu devrisi zabah erkenden þampuanlarla yundu öðüne gelen sað elini gözlerine siper etdi iþin olcað(ý) ya yoldan geçen Üsük Dedenin gözlüðünün tersiyle bile bakýldý yok!..
“Ýbiþ’de böyüteþ var”ýmýþ dediler har soluk etiþdirdi biri tez elden getirildi kýlý kýrk yararcasýna eline ðeçiren inneynen guyu gazýp; mücüdelemek uçu eyimser epili bi çabaladý baþka tarafta birileri epey uðraþýp o gýþ gýyamet de; güneþten kiyat bile yakdý …
“-ulee valla” deye önce umut verenler oldu babamýn elinde Habba Gelin’in getirdiði büyüteçli ayna ?? n’arasýn! bizimki nafile marak, o bir gece zabahaca saç fýþkýracak deðil ya!
bence “insan olduðu hali kabullenmeli”ydi üstelik babamýn kafasý dýmdýzlak da deðildi ama o tavsiye edilen “su”dan umutlandý abimi Bursa Ýnegöl’e olmadý her ihtimale karþý Manisa Sarýgöl’e de gönderdi vallahi-billahi
"-baba insan olduðu hali kabullense daha kolay deðil mi bilmem nerden getirilen bir-kaç yudum su burada saç bitirir mi” (dedim demez olaydým,)
o bir gecede kelini giderecek gazyaðlý keler külünden medet uman içilecek mi yunuluncak mý okunacak mý bilinmeden abimle Ýnegöllerden, Sarýgöllerden su getirterek, ne çilelere, ne meþakkatlere katlanan otlar kaynatýp, kocakarý ilaçlarý içerek sadece tepesinde bir tutamcýk “saç”ý olsun ümidindeki insan ellisini çoktan geçmiþ babam;!
bir-kaç saç çýkar umuduyla olmadýk çabalar içinde zerre kadar da olsa ihtimale bin itikatla bir acabanýn peþinde ..?
ama aslýnda hemen (ben hariç) herkes muhabbet derdinde kimsenin öyle bir beklentisi yok, herkese muhabbet gerek gözkýrpýyor olmalýlar birbirlerine çaktýrmadan gülüyor olmalýlar býyýk altýndan saç çýksa ne, çýkmasa ne umurlarýnda deðil bence hatta abim bile ? epey yer gezdi bu sayede oradaki arkadaþlarýný ziyaretine gitti Ýnegöl suyu bahane “kel-alaka” ciddiyeti ..
babam! bir yandan aynanýn büyüteçli yanýyla inceden inceye seyrek tepesini süzmekte ne olurdu ki kadere razý olsa, ya kabullenmesinin daha kolay olduðunu söylediðim için, çýkmayan saçlarýn müsebbibi olarak beni görüyordu ki; ya da býyýk altýndan gülüþlerin farkýndaydý ve can sýkýntýsýný benden çýkarttý
yüzüme kan davalýsýymýþým gibi kýrk yýllýk bir kinle baktý, (ve bu kin geçmedi yýllarca) dinmeyen bir öfkeyle, “-sen kendi bokunu yesene” dedi ve ömrüne yarým kel olarak kaldýðý yerden devam etti
kasketi bir yana atarak yeni öneriler bekledi ama; ….. önerilen her çareyi denedi çýkacaksa, çýksa ..
ahbablarý için fark etmiyor çýksa da, çýkmasa da abim broþürler topladý derman þifalý sular da kazara biri dese ki “anasý düzülmedik çocuk boku” eminim buldururdu Alamanyalý ya parasý var tabi;
bana ne, sanki bana ne oluyordu babamýn keli, babamýn kelliði herkesçe çok önemli, babam kendine gösterilen ilgiden herkes iþtigalden memnundu
oysa; kafalarýn dazlaklýðý deðil de içi önemliydi yýldan-yýla geldiðine göre biraz da bizimle ilgilenmeliydi
babamýn kelliðinin, yeniden çýkmayan saçlarýnýn suçlusu ne keler ne Ýnegöl, ya da Sarýgöl suyuydu herkes babama bir þekilde yakýnlaþýyordu ben de yakýn olmak istedim, teselli etmek istiyordum papazý buldum
ben onu bunu bilmem gardaþ, kel alakaya maruz kalan ve bundan hoþnut kiþi yani dalkavukluktan hoþlanan maskara olan patiþah deðil de baban bile olsa var yaa alaka ciddiyetinde bulunma
kabak senin baþýnda patlar valla dargýndýr affetmez “-niye” desen bilmez bu kan davasý bitmez bankadaki kapýcý bozdurtur dövizini, sen menkul kýymetler müdürü olsan takmaz,
hani o ilmi siyaset dedikleri varya sen de o yoksa, gezip-tozma adýna uydur, pohpohla, alkýþla gir koltuðunun altýna, ne derse eyvallah, hay hay hak etse de, etmese de say
adam bir umudun peþinde kelliðe takmýþ bir kere çýksa nee, çýkmasa ne sen bak kendi iþine sana ne
neymiþ; gazyaðýnda keler tozu ya da; anasý becerilmedik çocuk boku zeytinyaðý, bademyaðý, yumurta sarýsý, bilmen ne balý.. kazýt diyen de oldu “hocaya okut” diyen de “falan yerdeki filan hoca”yý öneren de
duyan duymayan önersin babamýn kelliðine bir çare
Resim Babam Yýldýrým Çelikli, Allaha emanet Allahtan sýhhat efiyet dilerim, ellerinden öperim
Çalý 1789
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.