“-hatýrý sayýlýr zenginnerden bi(r) Aziz Usda varýmýþ da hýrsýzýn biri bunun evini yarmaya ðakmýþ olcag ya adam evine giren hýrsýzý kovalarkana hýrsýz düþmüþ, Aziz Usda’nýn balkunundan aþþa hýrsýzýn ayaðý kýrýlýnça tabi kaçamamýþ zapdiyeye yakalanmýþ zahar o ðünün behrinde derdest edilip gadý efendinin huzuruna çýkarýlmýþ
gadý efendi buna bi zýlgýt çekiyo bir azametle, hýrsýzýn üsdüne yörüyo “-bire melun, utanma(z mýs)ýn bu yaþta hýrsýzlýk yapmaya haram, günah nedir bilme(z) mi(si)n boyundan bosundan utan atýn bu deyyusu zýndana “hanyayý-gonyayý” eyi bellesin bi ta(ha) da alýn teri dökmeden garýn doymaycaðýný ö(ð)rensin”
hýrsýz gadý efendiye etiraz etmiþ “-efendim ben bir þey çalmadým ki bu memlekette hak-adalet yok mu? sen beni ne haknan zýndana atýyo(r)sun benim suçum güna(hý)m ne” demiþ gadý efendi öte bakmýþ, beri bakmýþ evelemiþ, gevelemiþ iþin içinden çýkamamýþ n(ih)ayet “haklýsýn” demiþ gadý haklýsýn deyinçe barabar hýrsýza bi(r) dirayet geliyoru .. gadý efendiye yüklendikçe-yüklenmiþ
“-gadý efend, gadý efendi asýl davacý benin(m), ben Aziz Usdanýn korkuluklarýnýn çürüð olmasý yüzünden balkundan aþþa düþdüm, bakýn bacaðýmý kýrdým ya ölse-galsaydým? hý!? çoluk-çocu(ðu)m n’olcaðdý hinci iþimden gücümden de galdým yetmez gibi bi(r) de sen beni kodese dýkarsýn ben bu adamýn evinden ne çalmýþýyýn” !!
“yavýz hýrsýz ev sahabýný basdýrý(r)” misali gadý efendi hýrsýza ne desin hinci caný sýkýlmýþ, baþýný gaþýmýþ öykesini Aziz Usdadan almaya galkýþmýþ bu defa da hýþýmla þika(ye)tçý Aziz Usdanýn üsdüne yörümüþ “-Aziz Usdaaa, bre Aziz Usda , balkununu neyye muhkem yapmazsýn neyye düzgün çakmazsýn gorkuluklarý?, üsdelik bi(r) de usda olaca(ksý)n yaptýðýn evlerde; böyleyse eðer vay ümmet-i müslümanýn haline bakalým sayanda daha ne canlar yanacak, vatandaþýn evlad-ü ýyalinin hali n’olacak bak! beyefendi senin yüzünden balkundan düþtü, ayaðý gýrýldý, ya ölseydi ne-üzu billah? senin gibi usdalardan illallah olmaz olsun senin gibi usda! dýkayýn seni içeri de! aklýn baþýna gelsin bi! bekçiler.. atýn bu usda bozuntusunu zýndana”
herkeþ bakmýþ kalmýþ kadý efendiye öyle ya! bu sefte de Aziz Usda diklenmiþ “-neyye” gadý efendi daha sertçe kanýrtmýþ “-balkun gorkuluklarýný muhkem yapsaydýn ya!” demiþ
boynu-bükük ev sahibi Aziz Usda saygýyla garýþýk itiraz etmiþ gadýya “-efendim, evet ben usdayýn hem de baya etibarlý bi usdayýn üsdüne-üstlük ev de benim amma..? balkun gorkuluðunu ben kendim yapmadým ki beni suçlayasýnýz” “-kim yaptý bre adam” “-Dülger Musdafendi”
“-tiz çaðýrýn hu Dülger Musdafendi denen melunu” dülger hemen huzura alýnmýþ suçu anladýlmýþ, “-bak Musdafendi, bu beyfendi Aziz Aðanýn balkunundan düþtü ayaðý gýrýldý, iþinden gücünden oldu Aziz Usdanýn balkun gorkuluðunu sen yapmýþsýn amma velakin muhkem yapmamýþsýn gerekirse iki mýh fazla çakar insan yaptýðý iþi biraz muhkem yapar, vatandaþ Aziz Usda’dan Aziz Usda da senden davacý vicdan-ý amme nezdinde suçlusun zinhar”
!! Musdafendi bakmýþ pabýç bahalý gadý haklý, ne etmeli, ne yapmalý da! kefeni yýrtmalý adam gözüyün yaþýna bakmaz içeri dýkar Allah yaratdý çoluk-çocu(ðu) vardýr demez de; asar mý asar en eyisi suyuna getmeli “-evet efendim benim çoluk-çocuðum da düþebili(r)di” “-deðil mi ya, zindan senin aklýný baþýna devþiri(r)”
Musdafendi zýndana atýlacakmýþ ama, madem herkes etiraz ediyo, o da etmiþ “-evet o gorkuluðu ben yaptým, ben çaktým gadý efendi her tarafý da bi tamam muhkemdir.” “-yaa?? eee” “-ben çakdým ……………. amma velakin; gel gelelim tam o son mýh çakacakken, …..!! yeþil feraceli bi hatun, karþýdan geçiyo(r)du ister-istemez gözüm ona takýldý o arada mýhý kaydýrmýþ olmalýyýn muhkem olsun deye çok mýh gullandýðýmdan baþka da mýh galmamýþtý ..
o yeþil feraceli hatun; o! yeþil feraceyi keymeseydi o gün, o sahat, oradan geçmeseydi mýh yannýþ çakýlmayacaktý balkun gorkuluklarýnda da haþa huzurdan bir gusur olmayacaktý beyefendi düþüp ayaðýný gýrmayacaktý o yüzden bir suçlu varsa o da; o yeþil feraceli hatundur!”
“-tiz bulun o yeþil feraceli hatunu ne menem bir þeydir” koþmuþ zaptiyeler alýp gelmiþler yeþil feraceli hatunu kadý efendi ona da esmiþ yaðmýþ suçunu usulen anlatmýþ ? “-… bak yavrum, nur-a ayným þayet sen bu göz gamaþdýrýcý yeþil feraceye bürünüp Aziz Aðanýn konaðýnýn oradan geçmeseydin Musdafendiye görünüp nazar-ý dikgatini cebretmeseydin o çivi muhkem çakýlacaktý beyefendi düþüp sakatlanmayacaktý þimdi ben kendi elcaðýzýmla seni demir barnaklýklarýn arkasýna nasýl göndereyin benki; yünsek vizdanný bi gadý bu bana yapýlýr mý, benim ne günahým mar ki? ne edeyin ben hinci” …
“-atýn bunu(zýn..)” demeye kalmamýþ yeþil feraceli hatun da etirazýný sýralamýþ “-maruzatým var kadý efendi, Hakg-ý aliniz var; suçluyum amma benim bu gördüðünüzden baþga feracem yok bunu da siyaha boyatmak için Boyacý Ýbram efendiye verdim amma Boyacý Ýbram siyaha deðil de yeþile boyamýþ benim bunda ne suçum, vebalim mar zýndana atýlacak biri varsa o da Boyacý Ýbramdýr” deyince
gadý efendi öfkelenmiþ, gürlemiþ “-bu iþ çok uzadý benim görülecek baþka davam yok mu ey ahali” demiþ “bu dava ile akþam oldu mahkemeye hacet kalmadý zaptiyelerden birine hemen bir daraðacý kurun ötekine de tiz boyacý Ýbramý bulun asýn deyyusu ben de kurtulayýn siz de kurtulun” diye emreylemiþ..
kadý efendi davanýn uzamasýndan yorulmuþ hemen idam sehpasý kurulmuþ Boyacý Ýbram derdest alýnmýþ derken kadý efendinin kapýsý týklatýlmýþ “-ne var bre çavuþ” “-efendimiz af buyurun bir maruzatým var da” “-senin derdin ne yahu ……… de hele”
“-efendim boyacý Ýbramý asamýyoruz” kadý efendi kükremiþ “-neden bire zýndýk” “-efendim adamýn boyu bizim daraðacýndan uzun” kadý efendi, kendince iþi halletmiþ bulduðu çözümden memnun fetfasýný vermiþ “-bulun gýsa boylu bi Ýbram deyyusu asýn gitsin bu dava da bitsin” demiþ
DÝPNOT ganýrtmak / kanýrtmak : tersine bükmek, ditmek, daha fazla diklemek, ters etki, beklenenin aksine geliþme
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.