MARİLYN’İN GİDİŞİ
Bu sözü Sema’dan çaldým
Çünkü kuþ tünemesi gibiydi
Dokunaklýydý, kalbime doðrulmuþtu
Yanýtlayabilirdim çünkü hazýr bir cevabým yoktu
“Marilyn nereye gider?”
Ama siz susun, onu iyi bilmezdiniz
Kedere sürülmüþ narin bir gülüþtü
Artýk silik bir defter -biz de unutursak-
Yataðýnýn baþucunda uyku haplarý
Þöhretin altýna süpürdüðü kaygýlarý terk edip
Uyumaya gitti Marilyn Monroe
Þuradan þuraya uyanmamaya gitti
Þimdi Muhammed Ali de gitti
Yorgun eldivenlerini ve duvardaki beyaz yýldýzýný býrakarak
Bir arý gibi didinip kýrgýn kelebekler gibi gitti
Bir mecburiyetti, bir yasa; yastan türeme
Ýyi tarafý, toprak yargýlamaz hiçbir evladýný
Tek bir ceza: Bunca þeyi unutmak
Tek bir ödül: Unutmak bunca þeyi
Bunu ufacýk gözleriyle parazitler bilmiyor
Eksozfer’in suflörü bile bilmiyor
Çünkü hýrsý unutturmuþtur garipliðin tanýmýný
Hoyrat ellerinde keskin Aristo mantýðý
Gözlerinde Platon’un karþýlýksýz ideasý
Kesme tahtasýnda insaný kaç defa bölmüþtür
Ve sayýlý dikmiþtir iyiliðin urbasýný
Ýnsaný sidik yarýþçýsý olarak kaydetmiþtir
Çok daðýldýk, demek ki çil yavrusuyuz
Uyumaya gitti Marilyn Monroe
Þuradan þuraya uyanmamaya gitti
Unutulmak hep kenarda dursun
Unutmak belki en iyisi
Yine de bir antropoloða sormalý
Saklý hüzünleri en çok onlar bilir
Marilyn neden hala burada kederlidir
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.