ÜLKE GEMİSİ SU ALMASIN!

KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
kazimozturk@yenikonya.com.tr

ÜLKE GEMÝSÝ SU ALMASIN!

Necip Fazýl merhum, Sakarya Türküsü’nde; “Yokuþlarda Susamak” tabirini kullanýr. Evet, Türkiye’yi durmadan yokuþlarda susatmak, sýkýntý üstüne sýkýntý verdirmek, attýðý taþýn ileri gitmemesi için her türlü oyunu oynamak, akla hayale gelmeyen ayak oyunlarý içinde olmak, yalaný, hileyi, iftirayý, masum insanlarý karalamayý marifet saymak… gibi daha sayamayacaðým bir çok numaralarla kündeye getirmek, pes ettirmek istiyorlar!
Çanakkale’de, daha 15’indeki çocuklar, okullarýndan cepheye giderek; “vatan elden gitmesin, bu cennet yurda namahrem eli deðmesin de ben ya þehit, ya da gazi olayým” anlayýþýyla savaþa gülerek gitti! Annelerimiz, yavrularýnýn baþýna kýna yakarak savaþa, vatan savunmasýna gönderdi kýnalý kuzularýný!
Fatma Bacýlar, Þerife Bacýlar, Nene Hatunlar, Sütçü Ýmamlar, Þehit Kamiller…iman yurdu, islam yurdu, cennet vatanýn düþman eline, hainlere, Haçlý sürülerine, Ermeni palikaryalarýna peþkeþ çekilmemesi için, çocuðunun üstüne örtmesi gereken battaniyeyi, ýslanmasýn diye mermilerin üstüne örten, Fransýz gavurunun, baþý örtülü bacýmýn örtüsünü açmak için yaptýðý hakaretlere tahammül edemeyerek kahramanlýk destaný yazan, gavur bayraðýný Türk kalesinde dalgalandýrmamak için ölümü göze alan yiðitlerimiz, atalarýmýz, büyüklerimiz, eli öpülesi deðerli vatanseverler, saygýyla eðildiðim ve duadan eksik etmediðim þehitlerimizin mücadelelerini bir kenara atabilir miyiz? Bu yapýlanlarý; “Türkiye ilerlemesin, yeter ki kaos olsun, þehitlerden bana ne, ben rantýma bakarým” diyerek o þehitlerimizin kemiklerini sýzlatmaya hakkýmýz var mý?
Haçlýlar, durmuyor! Misyonerler, Siyonistler… bizim özümüzü çürütmek, islami hassasiyetlerimizi yok etmek, bizi Kur’andan uzaklaþtýrmak için her türlü hileye baþvuruyor! Onlarýn hilelerini biliyoruz! Biliyoruz da ne gibi tedbir alýyoruz? Neler yapýyoruz? Nasýl bir yol izliyoruz?
Kur’an; “Müslümanlar ancak kardeþtir, müsülümanlarýn arasýný düzeltin”, “bir fasýk haber getirdiði zaman araþtýrýn”, “gýybet etmeyin, iftira atmayýn, birbirinizin ayaðýný kaydýrmayýn….” Diyor. Biz ne yapýyoruz?
Düþmanýn hilelerini bildiðimiz, þeytanýn aldatmasýndan haberdar olduðumuz halde onun kucaðýna oturuyor, ocaðýna odun taþýyoruz! Birbirimizi gammazlamaktan, birbirimizin boynunu vurmaktan zevk alýyoruz! “kahrolsun düþman” diyor, düþmanla iþbirliði içine giriyoruz! Sevgili peygamberimiz; “kiþinin namazý size aldatmasýn” buyuruyor. Ama biz; namaz kýlýyor, her yýl hacca gidiyor…” diyerek, uygulamalarýna, insani iliþkilerine bakmadan körü körüne o kimselere iþ, makam ve mevki teslim ediyoruz!
Akýllý hareket etmez, ferasetli davranmazsak bindiðimiz vatan gemisinin batmasý haktýr! Eðer Türkiye, ayaklarýmýzýn altýndan kayar da, düþman eline geçerse yandýðýmýzýn resmidir! Akýllý olalým, Âdem’i aðlatmayalým, elimizdeki güzellikleri çirkinleþtirmeyelim. Gül bahçesine kangal dikenleri dikmeyelim!
Gün, birlik, beraberlik günü! Konuyu, sadece Erdoðan konusu, AK PARTÝ meselesi yapmayalým. “Erdoðan gitsin de ne olursa olsun” anlayýþý yanlýþ! Artýk parti çekiþmelerini, kýsýr tartýþmalarý bir kenara býrakalým. Bakýn Mevlana bu hususta ne diyor;


Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hýr gür, bu savaþ nereye dek?
Sen bensin iþte, ben senim iþte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydýnlýktan kaçar aydýnlýk, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kiþiyiz, bir tek,
Ne diye böyle þaþý olmuþuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sað soluna yan bakar, ne diye?
Ýkisi de senin elin, ikisi de,
Peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
Baþýmýz da tek, aklýmýz da tek.
Ne diye iki görür olup kalmýþýz?
Ýki büklüm gökkubbenin altýnda, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalým,
Habire ’usul boylu birlik çam aðacý’ de,
Sonu nereye varýr bunun, nereye?

Þu beþ duyudan, altý yönden
Varýný yoðunu birliðe çek, birliðe.
Kendine gel, benlikten çýk, uzak dur,
Ýnsanlara karýl, insanlara,
Ýnsanlarla bir ol.
Ýnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldýn mý bir damlasýn, bir dane.

Dünyada nice diller var, nice diller,
Ama hepsinde anlam bir.
Sen kaplarý, testileri hele bir kýr,
Sular nasýl bir yol tutar, gider.
Hele birliðe ulaþ, hýr gürü, savaþý býrak,
Can nasýl koþar, bunu canlara iletir.
Ayný þekilde Bestami Yazgan da þu ifadelerle birlik için çaba göstermemiz için seslenir;
Çiçeklerle hoþ geçin,
Balý incitme gönül.
Bir küçük meyve için
Dalý incitme gönül.

Konuþmak bize mahsus,
Olsa da bir güzelsüs,
‘Ya hayýr de, yahut sus,’
Dili incitme gönül.

Sevmekten geri kalma,
Yapan ol, yýkan olma,
Sevene diken olma,
Gülü incitme gönül.

Baþýn olsa da yüksek,
Gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek
Yolu incitme gönül.

Mevlâ verince azma,
Geri alýnca kýzma,
Tüten ocaðý bozma,
Külü incitme gönül.

Dokunur gayretine,
Karýþma hikmetine.
Sahibi hürmetine
Kulu incitme gönül. (29 NÝSAN 2016)

Sosyal Medyada Paylaşın: