Bu ihtiyar; nice fýrtýnalara nice yýldýrýmlara göðüs germiþ, hiçbiri yýkamamýþ heybetli koca çýnarý. Hala direniyor kahramanca yaþlý kökleri...
Mavi deniz izliyor uzaktan öfkeli, ay salýyor tahrik edercesine loþ ýþýklarýný yüzüne. Kýyýlarýnda fenerleri sönük, martýlar suskun, yunuslarýn gözlerinde belirgin korku. Ve deniz dayanamýyor, sonunda öfkesi patlýyor, salýyor hýrçýn amansýz dalgalarýný kýyýlarýna...
Derin sesliliði; bozuyor kayalara çarpan, dev dalgalarýn uðultusu. Martýlar uçuyor kargaþa içinde, ve baðýrýyorlar avaz avaz boðuk melodiler...
Yunuslar dalýyor derinlere, karanlýk kuytu deniz diplerine. Yýldýzlar uzakta zamanýn derinliklerinde, gamsýz ve dertsiz izliyor olanlarý...
Git gide artýyor mavinin öfkesi, ve buluyor yolunu þaþýrmýþlarý. Küçük bir sandalý, öðütüyor dalgalarý arsýnda, yosun tutmuþ çürük tahtalarýn kaçýþý yok...
Ay rengini koyulaþtýrýyor, maviyle alay edercesine Ve maðaralarýnýn derinliklerinden, salýyor yarasa ordularýný. Göðü sarýyor içleri ürperten suskun melodileri...
Ve Adem cennete; habersiz uzanmýþ hayat aðacýnýn altýna. ...Gamsýz uyuyor yeþillikler üstünde. Ay ile mavinin savaþlarýndan haberi yok, zaten umurunda da deðil.. Havva ise rüyalara dalmýþ, yasak elma tek derdi...
Suskun// Sosyal Medyada Paylaşın:
Mert Suskun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.