AÇILMAYAN KAPI - 7
Bilal bey Süheyl’in odasına geri döndüğünde oğlunu ağlıyor halde buldu.Hemen varıp yanıbaşına oturdu.
-N’oldu oğlum,neden ağlıyorsun bakalım?
-Bir şey yok baba,öylesine duygulandım işte.
-Anlıyorum seni oğlum.Dünya işleri böyledir işte.Sen maçını yapınca eve dönecektin.Evde duşunu alıp yemeğini yiyip,çayını içecektin.Beraberce oturup kalkacaktık.Sonra uyuyup sabah kalkınca okula gidecektin değil mi?Planın bu şekilde idi.Pekala şimdi neden buraadasın?Dünya böyledir işte oğlum.Bir plan yaparsın o planın altüst oluverir apışıp kalırsın böylece ortada.Bak hiç aklına gelmeyen bir zamanda bambaşka bir mekandasın ve bambaşka bir halet içindesin.Nice insanlar vardır ki nice palanları olduğu halde bunları gerçekleştiremeden öbür dünyayı boylamışlardır.Allah’a şükür sende korkulacak bir şey yok.Senin psikolojini anlayabiliyorum.Sabır et oğlum.Yarın birgün hastaneden çıkarız inşallah.
Süheyl, uzun zamanlardır babası Bilal bey ile başbaşa kalmamıştı.İlk defa başbaşa kalmışlar ve böylece bir sohbet ortamı oluşmuştu.Gençliğin verdiği o yaşın haletiyle kardeşi ile odalarına çekilirler,anne baba ile pek muhabbet etmezlerdi.Bu duruma hem annesi hem Bilal bey üzülürlerdi.Bir yere gitmek istedikleri zaman gençler biz gitmeyiz,siz gidin derlerdi.Daha gencecik yaşlarda bu hareketleri bir ayrışma gibi görürdü Bilalve eşi Ayşe hanım.Oysa Bilalbey çocuklarının ailevi şeylere daha çok ortak olmalarını isterdi.Beraberce pikniğe gitmek,beraberce Cuma’ya gitmek,beraberce oturup çaylarını yudumlamak..Sanırım ya gençlik değişiyordu,ya da kendleri zamanın gerisinde kalıyorlardı.Bilal bey de,Ayşe ahnımda bu işe akılsır erdiremiyorlardı.Aynı evde genşler başka dünyalar yaşıyor,ebeveynler başka dünyalar yaşıyor,minik Fatıma ise daha başka bir dünya da yaşıyordu.
Kozmopolit bir dünyanın küçücük bir eve nasıl da sığdığının basit bir yansımasıydı bu durum.Aynı sofra başında buluşmak dahi bir nimet sayılıyordu böyle bir durumda.Daha çok aile meclisi sofra başlarındabir araya geliyor ve ailevi konular çoğu zaman sofra başında masaya yatırılıyordu.Bilal bey’in bir yanlış bir tarafı ise sofra başında iken evlatlarına kızması idi.Belki de bir arada olmanın verdiği güçle aile birliğini temsil edildiği o an,güç bende bunu farkedin hissi vermek istiyordu ailesine.
Televizyonun verdiği uyuşma hissi ailelere yansıyordu.55 cm lik bir cam ekranın karşısında saatlerce çıt çıkmadan dalar giderseniz,ortada ne muhabbet kalırdı ne de samimiyet.Bilal bey iş yorgunluğu falan dinlemez ayda mutlaka bir kaç kitap bitirmeye çalışırdı.İstiyordu ki oğullarım da okusun.Ama nerede?Onlara gençlikle alakalı kitaplar alıyor,romanlar,dergiler alıyor ama bir türlü onları kitapların o büyülü dünyasına çekemiyordu.Zaman zaman acaba yanlışım nerede diye kendisini sorguluyor ama sonuca bir türlü ulaşamıyordu.Tüm bunlara rağmen Bilal bey ümitlerini sabırla yarınlara saklıyordu.Hiç olmazsa vatanına,dinine,büyüklerine saygılı olsun şimdilik bunlarda bence kafidir diyordu.Yarının hesabını biz ne kadar planlasak ta ,asıl plan sahibi ne kadar izin verirse planlarımız da o ölçüde gerçekleşebilir diye düşünüyordu.Tıpkı Süheyl’in eve dönüş planı yaparken kendini hastanede bulması gibi.
Saatler ilerledikçe Bilal bey oğlu ile dertleşiyor.Sanki bir baba oğul olma ilişkisini aşıp abi kardeş gibi samimileşiyorlardı.Bilal bey gençliğğinde başından geçen ilginç olayları aktarırken Süheyl ilgi ile babsını dinliyor.Bazen ise Süheyl hayata dair görüşlerini söylüyor Bilal bey onu dikkatlice dinliyordu.Gece onikilere kadar sıcak bir muhabbet ortamında sohbet ettiler.Sanki hastane olayı başka bir pencere aralamış baba- oğul birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı bulmuşlardı.İlerleyen saatlerde hemşire hanım Süheyl’in ilacını verdi.Bilal bey de hastanenin mescidine gidip yatsı namazını kılıp geldi ve baba oğul birbirlerine hayırlı geceler dileyerek tebessümle derin bir uykuya daldılar.
(Devamı gelecek...)
YORUMLAR
Aynı çatı altın birlikte ama yabancı yaşayan topluluklar oluşturduk. Çok acı !!!
Belki bu hastahane olayı bir sıcaklık doğuracaktır.
Kutlarım efendim.
Talibi
Nazlıgelin
Bende beklerim sayfama.