- 609 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ben dağda titrerken yan gelip yatan bebek katili
bir kış gecesi, saat akşam 9 çeyrek civarı bir şey. günün yorgunluğunu atmak adına sıcacık yatağımın hayalini kurmaktayım. akşama kadar eğitim, spor canımdan bezmişim. tam yatağıma girdim, hafif hafif uyku bastırıyor. koridorda bir ses "kalk kalk görev vaaar". hayda diyorum nereden çıktı bu iş şimdi. dışarıya bakıyorum hava buz gibi. yok diyorum bu kadar acımasız olamazlar. kalkıyorum el mahkum. görev üstümü giyiyorum. silahımı ve sırt çantamı da alıp iniyorum iştima alanına. kışlık giysiler tamam, roketatar tamam, roketler tamam, yedek şarjörler tamam, su tamam, kumanyalar tamam, yağmurluk tamam. çanta oldu 40 kilo ona da tamam. bölük komutanı geliyor ve görev ile ilgili bilgi veriyor. "1 gece 1 gündüzlük bir görev. çıkan çatışma sonucu bölgenin güvenliğini almaya gidiyoruz. merak etmeyin şehit yok. çok dikkatli olun. adamlar hala bölgede. herkes birbirine sahip çıksın. allah yardımcınız olsun."
yükleniyorum 40 kiloluk çantayı başlıyoruz yürümeye. 6 saatin sonuna hakim bir tepedeyiz. omuzumda ki acıyı, bacağımda ki ağrıyı, o soğuğa rağmen kıçımdan akan teri yok sayıyorum. çünkü birileri orada olmak zorunda. birileri bu işi yapmak zorunda. hemen yedek atleti giyip bulabildiğim ne varsa giyiyorum üstüme. biliyorum ki birazdan donmaya başlayacağım. elimde silah 1 metre içinde yürümeye devam ediyorum ısınmak için. bir yandan etrafı kolaçan ediyorum. malum şerefsiz avındayız. hiç bir arkadaşım oturmaya cesaret edemiyor. çünkü ayaklar bir üşümeye başladı mı zehir oluyor o gece. titriyoruz hep birlikte sabaha kadar. gücenmiyorum. birileri orada donmak zorunda.
sabah oluyor. artık nöbetleşerek uyumak serbest. en dayanıksız olanları yatırıyoruz ilk olarak. 2 saat sonra kaldırıp diğerleri yatıyor. ve bir 2 saat sonrada sıra bende. yatıyorum ve kalktığımda ayaklarım buz gibi olmuş. neredeyse oynatamıyorum. beynimin sinyallerine yavaş tepki veriyor ayaklarım. arkadaşıma diyorum ki "tekmele ayaklarımı" başlıyor tekmelemeye. tecrübeliyiz tabi. bir kaç dakika sonra işlevsel hale geliyorlar. bende tepenin başında deli gibi zıplıyorum. tekrar donmamak için. gücenmiyorum. birileri orada olmak zorunda.
aklıma bir şerefsiz geliyor. şimdi sıcacık koğuşunda, televizyonlu ferah odasında belki kahvesini yudumluyordur. bende onun yüzünden titriyorum buralarda. olsun o şerefsize özenmiyorum. ben olmam gereken tarafdayım. birileri de şerefsiz olmak zorunda.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.