- 1225 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
gece yarısı
yazabilirim,,başladığım vakit satırlara hiç durmaksızın,hattta hiç nokta koymaksızın,koskoca bir paragrafta sonunu görmeden,sen nokta ararken,ben saatlarce anlatabilirim hiç okumadığım bir kitabın öykülerini ve yazabilirim hiç görmediğim uzak köylerin çatlamış toprakları arasında güneşin şualarıyla dans ededuran karıncanın bitip tükenmek bilmeyen azminin koskoca bir hükümdarı dahi nasıl hayrete düşürebildiğini,yazabilirim yaşanmamış yılların sakladığı sevdaları,ağlamamış gözlerden dökülen gözyaşının masumiyetini,,ve hatta hiç verilmemiş bir tatlının tarifini yazabilirim....bitirmek istemiyorsam şayet bir cümleyi,sayfalarca döker saçarım incilerimi..sen toplayadur,,yazmak bana sorarsan işte budur.....diyenlere inat yazabilirim tek kelimeyle.....yazmak işte böyle bir AŞK tır.VE BEN AŞKA AŞIK......
gece yarısı sancısı bu,,bilirmisiniz...uzunca bir yaz gününün suskunluğunun gece yarısı sancısı uyutmaz,uyutmaz....taki o en uzun cümleleri yazmadıkça satır satır...
yok...kalsın...şu sabrımı çatlatamayan günün suskunluğunun ardından,,bozmak olmaz orucu..gün batmadan..
vakit gece yarısı...umarsızca yazmak geldi içimden.düşünmeden,bakmadan bir önceki cümleye... neyle başlamışım da neyle bitmiş.sormadan sorgulamadan..bu bende bir terapi.uyuyamyorum uzun suskunlukların ardından. hangi dilden olursa olsun yazmadan....ve vakit o en sevgiliyle muhabbet vakti...gece yarısı...nasıl da çekip aldı yüreğime çöreklenmiş bütün sıkıntıları....
ve nefesimin sesini dinlerken,,, yüreğim hiç susmadı...bırakabiliyorsan yüreğinin yükünü avuçlarından semaya,,suskunluğunu bozmadan sığın sadece mevlaya....gece yarısı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.