( Yok yok yazıcam bu "Râzıyı evlendirme" hikayelerini )







-Râzı
-Efendim ?
-Bişey söylesem kızmazsın de mi ?
-Kızacağım bişey mi?
-Hayır da...
-Ee neden kızayım o zaman mantıklı mı sence bu ?
-Ya bırak şimdi mantığı. Senin bu yalnızlığın nolacak böyle ?
-Noldu rahatsız mı ediyor yalnızlığım seni ?
-Yoo etmiyor da...
-Eee neden kötü bi şeymiş gibi sordun ?
-Ya bırak şimdi mantık yapmayı evlenmeyi düşünüyor musun sen ?
-Yalnızlıktan rahatsız değilim ama evliliği düşünüyorum tabi...Hayırdır ?
-Bizim Hanımın bi arkadaşı var, el sanatları kursunda öğretmenlik yapıyor
1.65 civarında boyu var, kilolu değil, mesleği var, çocugu da yok...
-İyiymiş.
-Dur bi dinle. Bizim Hanım senden bahsetmiş ne varsa durumu anlatmış işte.
-Eeee ?
-Olabilir demiş bayan, görüşebiliriz demiş...
-Benim açımdan sıkıntı yok görüşebilirim.
-Bizim Hanım bi daha görüşsün, uygun bi günde görüştürelim sizi.
-Olur tabi...Evlenmiş boşanmış mı bu bayan ? Biliyorsun hiç evlenmemiş bir
bayanın hayalleri, beklentileri, duyguları vs işte bambaşkadır. Ona
benim durumumdaki birini söylemek kabalık olabilir ya da ne bileyim
uygun olmayabilir.
-Evlenmemiş biri değil.
-Yani evlenmiş boşanmış ?
-Boşanmış da değil.
-???
-Ama yakında boşanacak sıkıntı yok yani.
-Sıkıntı yok mu !!! Dalga mı geçiyorsun ?
-Ya biz senin iyiliğini düşünüyoruz...
-Aman düşünme. Hatta git kulaklarını bi temizlet sen, ne söylediğini
duymuyorlar çünkü.
-Seni düşünende zaten kabahat.
-Ya Hu ! Sen şimdi daha boşanmamış bi bayanla evliliği konuşacağımı
gerçekten düşündün mü hatta bunu geç daha boşanmadan yeni koca arayan bi
bayanla evlenmeyi düşüneceğimi düşündün mü ?
-Ne var ki bunda ?
-Dostluk, ahlak, erdem, dürüstlük, sadakat, inanç...hiçbiri yok ?
-Nası yani ?
-Aaa ocakta yemeği unuttum hadi görüşürüüüzzz...



-Gerçek olaydan alınmadır- :-)