- 2451 Okunma
- 31 Yorum
- 0 Beğeni
Mutluluk kime yakışmazdı ki!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Mutluluk kime yakışmazdı ki!
Onu gördüğüm anda içimdeki buzulları eriten, gözlerimin içinden derinlerime inen ve her turunda yüreğime daha sıkı tutunan bir vidaydı bakışları. Beni minicik bedeninin dibine kadar gitmeye zorladı dimdik duruşu. Onun için ne yapabileceğimi düşünerek ağır ağır attım adımlarımı. Etrafa masum bakışları yaşından beklenecek bir davranıştı ama yaşadığı hayat birkaç gömlek büyüktü ona.
Adı; hüzün bakışlı Lâl…
Kendi deyimiyle “buçuk iki” yaşında. Susuzluğa hasret teni ve birbirine yapışmış tutam tutam saçları, yaşadığımız bu dünyadan kirli değildi elbette. Yazın kavurucu sıcağında ayağına ters giydiği biri pembe diğeri kırmızı lastik botlarıyla paytak paytak yürüyüp kafa tutuyordu parktaki çocuklara. Saçlarını iki yana aldığında görebildim, zorluklarla cebelleşen ve “bir daha çocuk olmak istemiyorum ben” dercesine yüzüne mecburiyetten konuşlanmış bahar gülüşünü. Gerçek bir çocukluk istediğini anlıyordum çocukların elindeki oyuncaklara daldığında ve çığlık çığlığa “ neden benim oyuncağım yok” susuşlarında. Nasıl daldıysam ona, yanı başında düştüm yine çocukluğumdaki evimizin olduğu mahallenin sokaklarına. Onun yaşlarında neler yaptığımı hatırlamasam da, çocuk aklımda birkaç yaş sonrası, her istediğimin olduğunu, babamın eve elinin hiç boş gelmediğini unutmam mümkün değildi ki ! Kimsenin ne oyuncağında ne kıyafetinde bırakmıştı annem-babam aklımızı. Yıllarca ikisi de bizlere en iyisini almak ve yaşatmak için çalışmışlardı. Mevlâ’mın biçtiği ömürdeki her anı, özlemiyle yüreğimin tutuştuğu biri gibi sevinçle kucaklamalıyım dedim geç olmadan.Yaşadığım her sıkıntı derin yarıklar bırakmamalı hayatımda, aksine kapalılığından bi-haber olduğum pencerelerimi açmalı sonsuz inanca…
“-Abla çen ne gücelsin, bana biy donduma alıy mıtın?” diyen tiz ama kararlı sesiyle irkildim Lâl’in
“-Tabi alırım, peki senin adın ne?” dediğimde bir sokak çocuğu için fazlaca iddialı bir adı olduğunu anladım.
“Ben Lâl, Lâl, Lâââââââl…” diye anlamadığımı tahmin ettiğinden tekrarladı durdu.
“-Peki Lâl hadi en sevdiğin dondurmayı seç…” dedim.
“-Ben hepçini çeverim biliyo mutun? Paran yeteyse iki tane alıy mısın?” dedi…
“ -Tabi alırım…” diyebildim o anki duygu yoğunluğumla…
“-Yaçaçın ben çeni çok çevdim ablacımmmm” diyerek olduğu yerde zıpladı durdu…
Bir çocuğun mutluluğunun müsebbibi olmak ne kadar huzur veriyordu ruhuma ama öte yandan yaşadığım çocuklukla kıyaslayınca Allah’a defalarca şükretmem için yaşadığımı hissediyordum bu güzel karşılaşmayı. Biri tabakta, biri çubukta iki dondurma almıştı Lâl. Oğlum; beden parçam, akıl yarım oynarken parkta ben Lâl’i yaşadığı çemberin biraz dışına çıkarmaya çalışıyordum tabi ki ona duygusal açıdan zarar vermemeye dikkat ederek. Ama bilmiyordum ki onun için böyle şeyler yapmak ona zarar veriyor muydu? Tek istediğim minik suratına zoraki yapışmış gülümsemeden acı olan yanları alabilmekti. Hokka gibi burnunda gamzeler oluşuyordu gülünce, özensiz kesilmiş saçları ele veriyordu bakımsızlığını ve ürkek bakışları satırlar dolduracak kadar kuvvetliydi. Kırk gündür uyumuyormuşcasına çökmüş gözleri ışıl ışıldı hala… Diz çöktüm önünde, tuttum sıkıca ellerinden;
“- Sen hep gül tamam mı Lâl” dedim gözlerimi doldurarak yaşadığı hayata.
“-Babam anneme bi vuydu annemin azından kan geldi ama biliyoy mutun, ben çok alâmıştım ama çok ücülmüştü annem, çonra babam bici de dövdü az para getirdik” diye bir anda derin meselelere dalıvermişti.
Ellerimin arasına aldım o küçük başını ve öptüm. Hiç tanımadığı birinin öpücüğü ne kadar mutlu ederse onu, o kadar kârdır dedim içimden. Parktaki yıllanmış çam ağaçlarının bir boşluğundan sızıp Lâl’e vuran akşam güneşi sayesinde gördüm gözünün hemen altındaki damla şeklindeki lekeyi, hani “kirpiğinin ucunda yaşı” derler ya tıpkı öyleydi, hep ağlıyor gibiydi bebek Lâl…
Tuttum elinden bir anda ne pahasına olursa olsun onun yaşlarında olmak istedim nedense. Ama ne annemi, ne babamı nede kardeşlerimi değiştirmek istemezdim…Hep çocukluğumu özlememden miydi Lâl’e sarılışım bilinmez. Elimden yeni bir umuda tutunmuş gibi; mutlu, huzurlu ve alabildiğine tebessümle yürüyorduk parkın yanındaki arabama, bagajdan fotoğraf makinamı çıkardım ve;
“- Lâl, hadi bana poz ver, fotoğrafını çekeceğim” dediğimde öyle sevindi ki,
“-Çen televiçyoncu mutun ablacım? “ dediğinde aklındaki tüm soru işaretlerini, yaşadığı hikayesini her dilden anlaşılacak şekilde bakışlarına yerleştirmişti çoktan…
Kadraja başka çocuk almadım bilerek, fotoğraf çekinmek ona iyi gelmişti, yaklaşık 20-30 kare fotoğraflamıştım Lâl’i… Mutluydu küçük yüreği, mutluydum ben de…
Mutluluk ne de yakışıyordu hayatın hiçbir güzelliğini henüz görmemiş ve kanımca hiçbir zaman göremeyecek olan bir sokak çocuğuna…
Ne şanslıydım, ne şanslıydık Lâl’e göre Allah’ım…
Kime yakışmazdı ki mutluluk, kimde sırıtırdı ki !
Hayatın emeklemeden yürüttüğü, anasının kundaklamadan büyüttüğü bir bebekti Lâl…
Fotoğraf:snky
.
Lâl’i güne layık gören, okuyan ve yorumlayan tüm güzel gönüllere sevgimle...
Teşekkür ederim... :)
.
YORUMLAR
(( Seçil Nimet ))
Teşekkürler, mutluluk herkese yakışan güzel bir elbise gibi !
Bak LÂL...
Biliyor musun; sen buğday tarlasının en kıyısına rast gele düşen tohumlardan birisin. Bir çoğuna göre şanslı da değilsin. Seni okurken ben dahil hepimiz ne çok üzülüyoruz.
Çünkü her filizin daha güzel filizi var Lâl, neden bu karmaşık dünya üç dondurmayı ikiye bölmeyi bir türlü hesap edemiyor da, iki buçuğunu başkalarına veriyor... Yarısıda eriyip gidiyor.
Sende bir köşede o sıcakta oturup erimiş yarım dondurma parası için bekleyip duruyorsun.
Söyle bakalım.
(( Seçil Nimet ))
Canım...
L^^al keşke anlayabilse bu söylediklerini ama onun aklı fikri donduymaaaaaaaaaa... :'(
Saygıdeğer yazarım, yazınızı ilk yayınlandığı gün okudum.Gelişi güzel yorum yapmak istemediğim içi yoğunluktan kurtulduğumda ara yorum hakkımı kullanmak istedim.
Aradan günler geçmesine rağmen aklımda kalan bir yazıydı.Gerek kendiliğinden gelişen bir olay olsada seçtiğiniz tema duyarlı bir temaydı.
Temanız kadar yazınızda konuyu işleyişiniz beni ayrıca etkiledi.Harika bir işleyişti. Gönül gözünüzle Lal'i görüp, kirli saçlarına rağmen sevmeniz. Gönül kulağıyla dinlemeniz.Bunu da yazıya yansıtırken bu çocukları hatırlatmanız ne güzeldi.Lal'in konuşmalarını olduğu gibi aktarımınız ize benim onun elinde iki dondurmayla birlikte canlanmasına neden oldu.
Yazınızı okurken üç boyuta daldım.Nedenine gelince,
Birincisi yazar kendi iyi şartlarda yaşadığını hatırlaması kısmında.Her isteği fazlasıyla karşılanan ve bir o kadar sevgi gören çocukluğa gidiş.Ve bu noktada kendindeki hayat şansının farkındalığı ve şükür etmesi.Bunlara rağmen Lal'in eksikliklerini kendi eksikliğiyle karşılaştırması yazarın içindeki merhamet duygusunun büyüklüğünü gösterdi bana.
İkincisi ise kadraj a resmi çekerken sadece Lal i bir kareye koyması düşündürücü ve güzeldi.Sebebinin kendimce okurken yorumum yine çok boyutlu oldu. Lal' in kaderini yaşayan çocukların ayrı bir hayatları olduğu. Diğer çocuklarla kıyaslanamayacak kadar yaşadıklarıyla çocukluklarını öldürüşü gibi geldi bana. Yine burada yazar kendi geçmişini yansıtırken kendi çocuğunun varlığını görmesi bambaşka birşey tam tarif edemesemde.Şöyle ,
Dün yazarın kendi çocukluğu, yarın ise salıncaktaki kendi çocuğu, bugün ise Lal'in karşılaştırmalı hayatı.
Üçüncüsü "Ne şanslıydım, ne şanslıydık Lâl’e göre Allah’ım…" üçlü bir karşılaştırmayla yapılan şükür.Daha emeklemeden büyüyen acının çocukları.... Ve daha nicesi....
Saygıdeğer yazınızı ve hassas yüreğinizi en derin saygılarımla selamlıyorum...EN DERİN SAYGILARIMLA....
(( Seçil Nimet ))
Harikasınız...
Nutkum tutuldu yorumunuza... :)
(( Seçil Nimet ))
Evet olabilirim, kanatrlarım kürek kemiklerimde saklı...
Çok tatlısın işte bak, ben biliyorum şekerci baban senin yada balcı... :)
Teşekkürler bu melektozlu yorumuna...
:)
Ne Mutluki O Elinde Olan Imkanla Güldürebilmişsin Sokak-ta Olsa Bir Çocugu.! Rabbim Elimizdeki Şeylerin Degerini Bize Kaybettırmeden Kıymet Bilmeyi Ögretsın. Duygu Dolu Bir Paylaşımda Yüreginize Saglık.
(( Seçil Nimet ))
Dedimya benim çocukluğum Lâl'e göre düşler ülkesinde gezintiydi... :)
Teşekkürler...
Ne çok hayat-hayatın içinden ne de çok insanlık(sızlık)tı yazı.
Toplum yaralarından birine parmak basılmış hüzünle. Duyarlılığa davetti bir yandan da. Senaryosuz kurgusuz birebir yaşananlar ve hissedilenler kaleme alınınca, böylesi güzel-özel olup yaşamak(ak) kokuyor yazıda.
Kutlarım içtenlikle.
Daim olsun duyarlı yüreğiniz-kaleminiz.
Sevgiyle...
(( Seçil Nimet ))
Öyle narin ki yazdıkların, öyle duygulu...
Yaşanmışlıkları kaleme almak mutlu ediyor beni, fotoğrafla birleşince hoş bir yazı çıktı ve Lâl dünya tatlısıydı...
Onun şansına günde olmak güzel...
Teşekkürler sera...
Sevgimle...
Nedense bizden büyük bedenlere yapıştık yıllarca... Çok güzeldi sevgili Yazar çok beğendim. Anlatım ve konu çok içtendi. Sevgimle...
(( Seçil Nimet ))
Teşekkürler yaşananlar düştü kaleme...
:)
Jale Keskin (Karadurmuş)
(( Seçil Nimet ))
Hep inşaallah, Lâl'i pek sevdim ben.
Teşekkürler Betül...
Mehtap Akkoyun
Adı gibi bahtı da güzel olsun Lâl'in, inşallah.
...
Sosyal yaralarımızdan, burda kim suçlu tartışmak yersiz ve imkansız. Toplumsal olarak biraz da duyarsızlaştık gibi geldi yazınızı okuduğumda. ve her insan birazda kendine düşen vicdanı duyarlılığını gösterse (sizin gibi) madi-manevi belki "Lal" gibi mululuğu hak etmiş yürekler çöpe düşmezdi.
evet
birazda bakmasını -görmesini bilmek gerekiyor insan olmanın erdemine ulaşmak için.Sokaklarımız,yaşlı, hasta,çocuk, kimsesiz insan ve hayvanlarla dolu.Demek ki burda oturp düşünmek lazım.
yazar; konuyu akıcı bir üslupla okuyucuya aktarmış olmakla ve hassas duruma parmak basmakla, biz okuyuculara ne kadar iş düştüğünü "insanlık adına" nerelerdeyiz nerelerde olmamız gerektiğini hatırlatmaktadır.
güzel bir paylaşımdı
duyarlı yüreği kutlarım
sevgiyle.
(( Seçil Nimet ))
Aslında evvela fotoğrafını çektim Lâl'in ama yok kesmedi yüreğimi döktüm Lâl'le...
Beğeniniz mutlu etti beni, teşekkürler...
Sade doğurmuş olmak için doğmamalı Lal'ler. Bu bir vebal dünyaya getirip sokağa salmalar ve onlardan para bakleyip, dilenmeye mecbur bırakmalar..
Biran o bebeğin büyümüş halini getirdim gözümün önüne !!
Güzel yüreğe bir tutam sevgi bıraktım. Kutlarım.
(( Seçil Nimet ))
Aldım o sevgiyi, teşekkürler... :)
Objektifin ve kalemin hayat kokuyor sevgili Seçil.Seni okumak,resimlerine bakmak, yaşamak gibi bir şey arkadaşım.Harikasın,yüreğine sağlık...Sevgilerimle selamlarım yüreğini...
(( Seçil Nimet ))
Dost, çok mutluyum ben, Lâl güne gelmiş ya....
Sevgimle...
mehmet abdırgan
(( Seçil Nimet ))
Ve HAYYAM...
Onun hakkını yemeyelim !
Sevgiler...
(( Seçil Nimet ))
Benimde içim gitmişti Lâl'e bir yazı yazma isteğim ondan doğdu sanırım... :(
Bu güzel ve samimi yaruma ne demeli bilmem... :)
mutlu olmanın hakkını en çok da o günâhsız ve şartsız bakışlar yani çocuklar vermez mi...
samimi, anlamlı senden parçaları olan bir çalışmaydı ...
kutlarım Seçil...
(( Seçil Nimet ))
Benden parçaları olan demişsin ya Mehtap !
Doğru demişsin yüreğimi döktüm Lâl'e...
(( Seçil Nimet ))
Lütfen Aysu, hep gülsün minik meleklerimiz... :)
(( Seçil Nimet ))
Sinemmm, teşekkürler...
Sevgim daim ... :)
Sosyal hayattan bir kesit... Daha doğrusu asıl gerçeklerden...
Anlatımıyla, dersiyle, duygusutla çok güzeldi...
Tebrikler...
(( Seçil Nimet ))
Evet gerçekti ve ben duramadım bu acı anıyı yazmadan... :'(
Teşekkürler...
(( Seçil Nimet ))
Çözümlemeniz doğru sevgili yazarım...
Bugünlerde kırgın biraz yüreğim... :'(
Lâl tuzu biberi oldu...
(( Seçil Nimet ))
Önder bey teşekkürler...
Gerçek bir kesitti...
çok çok dokundu bana yazın sevgili seçil sanki yaşadım resime takıldı gözüm uzun süre ayrılamadım ve o sözleri yankılandı kulağımda bi donduma alı mıtın ? off off değerli kalemin varolsun sevgimlesin
GÜLDESTE tarafından 6/13/2012 3:33:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
(( Seçil Nimet ))
Güzel yorumunuza teşekkürler... :)
Sevgili Nimet Seçil, resim çekiyor olmakta çok güzel, aynen yazmak gibi. Ve Lâl'ın yüzündeki hüzün o tebessümüne rağmen belli oluyor ve o gözlerinin altındaki , ağladığının şahitliğini yapan halkalar çok belli..
yazın yine dokundu gönlüme..sen o kız çocuğunu sevindirmişsin ya, Allahta seni sevindirsin daima. Birde oğlun için kullandığın şu sözü çok tutum ""Akıl yarım"" aklımızın yarısı oluyorlar onlarla aklımız tamamlanıyor. Allah onları bizden bizi onlardan ayırmasın hiç.
sevgiler canım.
inci* tarafından 6/13/2012 3:49:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
(( Seçil Nimet ))
evet fotoğrafla gerçek kesit birleşince hoş oluyormuş, bundan sonra daha çok denemeli bu güzel ikiliyi... :)
Teşiekkürler...
inci*
Mehtaba sevgimle daima.
inci*
(( Seçil Nimet ))
Şuan profillindeki fotoğrafını ben çektim Mehtap ALTAN'ın...
Anlayacağınız onuda kareledim Lâl gibi..
Sevgiler...
(( Seçil Nimet ))
Beğenmenize sevindim...
Teşekkürler ama şiir sekteye uğradı Lâl'den mütevellid... :)
Saygım daim...
çok ama çok güzeldi..
sevgi dolu yüreğinden öpüyorum..
canım benim..
(( Seçil Nimet ))
Adaş'ımmmmmm...
Beğendiysen ne ala...
Sevgimdesin unutma e mi?
SEVİLAY DİLBER
kırmızı çok yakışmış..
öpüyorum sevgi dolu yüreğinden..
Fotoğraf ve yazın Lal'ın bakışlarını buradan hepimiz görebiliyoruz. Güzel hüzünlü gözleri var, mutluluk herkese yakışırda, işte bu de ler da lar da olmasa . Ne mutlu sana bir nebze de olsa Lal'a bu mutluluğu yaşattığın için selam ve saygılar...
(( Seçil Nimet ))
Ne güzelsiniz...
Teşekkürler... :)
O güzel duyarlı yüreğinize sağlık olsun , bizlerle paylaştığınız içinde çok tşkler,sevgilerimlee
(( Seçil Nimet ))
Her daim paylaşırım inşaallah... :)
Bekliyordum, bekliyordum da ...
Ne kadar güzel geldi yazı'n...
İncecik bir çizgide anlattığın mutluluk, bana da bulaştı sanki,
Lâl'i görmeden tanıdım, hem belki ben de görürüm :)
"Mutluluk kime yakışmaz ki" derken de her şeyi özetlemişsin Adaş'ım...
mutlu olmak için bir sürü neden varken, mutsuzluğu seçiyoruz bazen...
Ufacık şeylerle mutlu olmak en masumudur, Lâl'in yüzü gibi...
Yüreğime dokundu yazı'n...
Yüreğinden öpüyorum,
(( Seçil Nimet ))
Açıkcası bende bu kadarını beklemiyordum...
Lâl'im güne gelmiş Nevinnn...
Mutluluktan ağladım inan görünce... :'(
Kıpkırmızı
Ben hissetmiştim, biliyordum Gün'e düşeceğini :) Haketti çünkü Lâl bunu, öyle de güzel anlatmıştın ki..
Kutlarım, Sevgilerimle tebriklerimle,
Hakettin hakettin ! :)))
naninaninaninani :D
(( Seçil Nimet ))
Hüüüüüüüüüüüüüü... :'(
Mutluluktan ağlıyorum...
Kıpkırmızı
Çok çook sevindim... Ben de sevinçten gülüyorum :)
Gülücük bulaşıcı olsaydı.... :)