- 1539 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ABDÜRRAHİM KARAKOÇ'UN ARDINDAN
“Hiç biriniz telaş etmesin boşa
Doyacak gözünüz toprağa, taşa.
Beni inancımla koyun baş başa.
Topyekûn dünyayı size bıraktım”
Büyük şair, şairler şairi, yılmaz yıkılmaz bir dava adamı ve Yesevî neslinden yiğit bir alperen Abdürrahim Karakoç Hocamız Rahmet-i Rahman’a kavuştu.
Akifler, Fazıllar, Muhsinler sonsuzluk yurdunda Karakoç’a kavuşmanın sevincini yaşarken, burada kalan ve onlarla tekrar mülaki olacağı günü bekleyen bizleri de derin bir acı, tarifsiz bir ıstırap sardı.
Seveni de çoktu, sevmeyeni de. Sevmeyenlerin dahi önünde saygıyla eğildiği bir insandı. Vatan sevgisi hesabî değil, hasbi idi. Eli kalem tuttuğu sürece hep yazdı, zira kavli öyleydi. Şiirde de nesirde de hep inandığı, doğru bildiği şeyleri kendine has üslubuyla, eğmeden, bükmeden, korkmadan, çekinmeden hâsılı gözünü budaktan sakınmadan yazdı. Bunun bedelini de her devirde en ağır bir biçimde öderken de “of” bile demedi. Yıllarca yazdığı şiirler ve makaleler sebebiyle mahkeme mahkeme dolaştı, uğraştı fakat mahkemelerde de yazdıklarının arkasında yiğitçe durdu, geri dönmedi.
Omurgalı, dik duruşlu, mert, serdengeçti, şehsuvar gibi kelimeler ve kavramlar gündeme geldiğinde benim aklıma yaşadığımız bu çağda ilk Karakoç Üstadım ve onun dava ve inanç çizgisindeki insanlar gelirdi.
Hayattayken tanışma, görüşme, elini öpme, hayır duasını alma imkânımız oldu, hatta kendisine yazdığım birkaç tane şiiri zaman zaman huzurunda okuma şerefine de nail olduk. Sohbetinde bulunma şerefine de eriştik çok şükür. Yolumuzu aydınlatan bir meşaleydi ve hayata hep bekaya açılan bir pencereden bakan duruşu bizim de mesuliyet anlayışımızı kamçıladı.
Kalemi eline Allah rızası için aldı. Millet için sanat yapanlardandı. Esasında hiciv şairiydi, ama her konuda unutulmaz eserlere imza attı. Hicivde de nasihatte de Allah rızası istikameti hiç şaşmadı, kendi nefsi ve istekleri hiç ön planda olmadı. “Allah rızası için çıkılan yolda başarısızlık yoktur” sözüyle bizlere işin sırrını öğretmişti, “ne yaparsanız yapın ama iddialı olun, şiir yazıyorsan da nesir yazıyorsan da iddialı olacaksınız, iddianız yoksa başarı şansınız da yok.” demişti.
Büyük insandı, büyük kalemdi, “Kuşların göz bebeğine, Hak yol İslam yazacağız” diyebilen istikbalden ümitvar bir dava adamıydı. Lambada titreyen alevi üşütecek kadar büyük şairdi.
Rabbim makamını cennet eylesin, huzurunda mahcup etmesin.
Ölümün bir güzel yanı da bizden önce gidenlerle orada tekrar kavuşacak olmamız. Sonsuzluk yurdunda tekrar mülaki olabilmek ümidiyle...