Şehir Araştırmaları Merkezi Sahibini Bekliyor!..

• 11 Haziran 2012 Pazartesi 21:21:40

Her şehirde bir “Şehir Araştırmaları Merkezi” kurulması teklifini birçok yazımızda konu edinmiş biri olarak, gösterilen ilgisizliğin bizi daha bir şevkle bu projenin illerde ve şimdilik kimi ilçelerde hayatiyet bulması için yazmaya teşvik ettiğini belirtsek mi?
Dediğimiz ve değinmekten bıkmadığımız husus olan “Her Şehirde Bir Şehir Araştırmaları Merkezi” bilmekteyiz ki ileride can ve kan bulacaktır. Belki bizi hatırlamaktan uzak düşen zevat, bu teklifimize sahip çıkacak, kimileri kimilerini plaketlerle onurlandıracak, bazıları bu uğraşlarının yılların ürünü olduğunu medyatik biçimde açıklayacak ve her şehirde düşünülmesini teklif ettiğimiz, bizce her ilçede olması gereken, bu proje ülkenin, şehirlerin, ilçelerin yeniden tarihine, kültürüne, sanatınıa, geçmişine, inancına, el sanatlarına, musıkîsine, mimarîsine, mutfak bilgisine, giyimine, kuşamına, kısacası canlı belleğine sahip olması için kaçınılmaz bir fırsattır.
Bu projenin hayat bulması, ancak konuya duyarlı kesimlerin, şehre ve medeniyete sahip çıkma bilincine ermiş, dünü bugüne, bugünü yarına taşıma kaygısı olanların omuzlamasıyla gerçekleşecektir. Her yerleşim alanı hakkında bilginin daima el altında, kitaplıklarda, göz önünde, belgelerde, fotoğraflarda, hayatın her alanında yer edinmesi için “Şehir Araştırmaları Merkezi” , öncelikle üniversitelerin, akademik çalışma yapanların, tarihe ve kültüre ve sanata saygı gösterenlerin meşguliyeti olması gerekir.
Bizim yeniden medeniyet inşâ çabası içinde olma adına, var oluşumuzun sebebi olarak gördüğümüz bu proje, gerçekleştirilmediği ya da geciktirildiği zaman, olaylara, mekânlara, tarihî değerlere, otantik özelliklere- folklorik zenginliğe tanıklık etmiş, dünü büyüklerindne bilenlerin zaman içinde dünya değiştirmesiyle sahip olmamız gereken bir hazinenin yitikler kervanına katılmasıdır. Aslında bu şehirle ilgilenenlerin gözünde bir cinayettir, toplumun intiharıdır, sanatın ve tarihin ve kültürün göz göre göre sahiplenilmediği için ortadan kalkmasıdır, şehrilerin belleğinin zayıflatılarak düne dair olan her bağın kopartılmasıdır, geleceğe dair yeni kuşağın kimliksizleştirilmesidir.
Devletin, üniversitelerin, vakıfların, özel kurumların ve kuruluşların bıkmadan ve usanmadan değindiğimiz Şehir Araştırmaları Merkezi , açık ve net biçimde sahibini bekleyen madalya misali, ülke gündeminde hak etmesi gereken konuma gelinceye kadar, konuya duyarlı herkesi Şehir Araştırmaları Merkezlerinin kurulması için desteğe davet ediyoruz.
Elbette bu düşünce kabul görür ve uygulanmaya geçince bizim için on kez Nobel Ödülü’nü almanın daha bir üstündedir. Bu proje, yaygınlaşır ve sahibini bulursa spor alanında kazanılan on değil yirmi dünya birinciliğinin çok çok üstünde bir öneme sahiptir. Bu proje, sahiplenildiği zaman yapacağı etkinin birçok ülke tarafından örnek alınarak uygulama alanı bulacağından eminiz.
“Şehir Araştırma Merkezi” konulu çalışmalarımızın yayınlanmış kimi makalelere iz düşümü nü zenginleştirecek ve hakkıyla değerlendirecek kimler vardır?
Hangi kurumlar, özel kuruluşlar ön ayak olur? Hangi üniversiteler destek sunabilir? Bu çok masraflı bir iş midir? Bu merkezlere hükümetin katkısı ne derecede söz konusudur? Yerel yönetimlerin bakışı nedir?
Bu duyurumuzun etkisini ileride değerlendirecek ve gelen yorumlarla şekillenecek Şehir Asraştırmaları Merkezi hakkında destek sunacak kurumlarla kuurluşları ele alacağız. Şayet çağrımız cevapsız kalırsa kendi imkânımızla yaşadığımız şehirde düşündüğümüz merkezi bir maket olarak tesis edeceğiz. Bakıla ve görüle ki zaman bize ne gösterir?