- 611 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YOK EDİLİYORUZ
YOK EDİLİYORUZ
Türk devletinin diğer devletler de olduğu gibi bir düşünce yapısı, devlet oluş felsefesi ve siyaset anlayışı vardır. Bunun neticesidir ki insanları arasında da ortak değerler manzumesi olması pek tabidir.
İşte bu ideolojik yapıdır ki fertlerin oluşturduğu milletin ırk, din, düşünce yapısı, örf ve gelenek anlayışı milletin davranışlarına yön verir. Bu yöneliş ve yaşayış biçimi ve ideolojisi politik ve siyasi düşünce yapısı, hukuki düzeni ve adalet anlayışı, bilimsel düşünce mantığı, felsefi ve dini kavrayış olgusu, milleti oluşturan fertlerin moral yapısı ve güzellik ve estetik bilinci o devletin ideolojik yapısını oluşturur.
Eğer yukarıda ana hatları belirtilen hususları benimsememiş devletin yönetiminde yaşayan insanlar bir nevi kaba tabirle boş kafalı, taş kafalı ve mankafalı sürülerden farksız- dırlar. Böyle toplumlar ideali olmayan ruh yapısı bozuk hayattan beklentisi bulunmayan güruhların oluşturduğu sürülerdir. Bu gibi güruh gelecekten beklentisi olmayan içinde bulunduğu zamanı yaşayan geçmişini bilmeyen atalarından gelen kimlik yapılarından uzaklaşmış bireysel düşünen insan yığınlarıdır.
Hele bir de idare edenler kim olursa olsun bu yığınlar için fark etmez. Çünkü onlar güdülmeye zaten adaydırlar. Bu gibi yığınların içinden çıkan sömürgeci güçlerin hayranı ve emirlerine amade makam ve mevki hırsı ile kin ve nefret dolu idareciler yönlendirme yöntemi ile halkı köleleştirirler. Hele bir de milli gurur sağlam inanç ve iman anlayışı siyasete ve kendi sapık ideolojilerine maske yapılarak kullanılırsa bu yığınları peşlerine takmak daha kolay olur.
Din ve kültür bozuşması insanlar arasında politik malzeme yapılarak din ve ırk ayrımcılığı, bölünüp küçülme fikirleri, millet olma şuurundan uzaklaştırma politikaları, kendi aralarında görüş farklılığı çatışmaları yaratarak, terör ve kargaşa içinde birbirlerine kin ve nefretle bakan küçülen guruplaşmalara dönüştürürler.
Atatürk milliyetçiliği söyleminde birleşen Türk devleti halkı bu gün DAHİLİ VE HARİCİ BEDHAHLAR’ın kuşatması altında dır.
İç ve dış mihraklar maalesef dini görünen Lawranc kafalı cemaatler, siyasi kadrolar, liberal geçinen beyinlerini ve kalemlerini rant için pazarlayan yalaka ve rantçı, AB-ABD menşeli şer odakları, Ermeni-ateist başkalarının uşaklığını yapan bölücü terör grubları kendi devletine ve milli yapısını oluşturan halkına karşı kısaca Türk milletine ihanet ve hiyanet içindeler.
Şöyle bir etrafınıza bakınız ve düşünüp akıl yorunuz ne göreceksiniz. Zaten bizleri yöneten kadrolar iktidarları süresinde cumhuriyetin tüm ekonomik değerlerini ona buna peşkeş çekerek bitirdiler. Bankaları ve finans kurumlarını satarak veya bazı bahanelerle kapatarak yabancılaştırdılar. Topraklarımızın çoğunu çıkardıkları rant kanunları ile tarih boyunca bizleri dünya haritasından silmeye veya geldiğimiz orta Asya topraklarına sepetlemeye çalışanlara satarak peşkeş çekerek yıkılıp yok olmamızda hızla yol almışlardır. Halende almaya devam ediliyor. Artık egemenliğimiz kayıtsız şartsız milletin değildir.
Bu gün egemenlik Allah’ın’dır diye ortaya çıkan ve halkını Allah ile aldatan İslam dinini yıkıp yerine Hıristiyanlık Yahudilik ve İslam karması Protestanlık vari bir din olgusu yaratmaya çalışan çakma Müslümanlar egemenliğimizi emperyalist AB-ABD ye teslim etmişlerdir .Laik ve gerçek islamı yaşamamız ve millet olma gücümüzü pekiştirmemiz gerekirken laikliğin yok edilişinin odağı olmuş anayasa mahkemesince kanıtlanmış bir siyasi kadro devletin temel kanunu anayasayı yeniden yapma hastalığına tutulmuştur. Hiçbir zaman Türk kelimesini anmayan Türküm Türk olmaktan da gurur duyuyorum diyemeyen bu kadrolar kimliğimizi yok ederek anayasa yapmaya çalışıyorlar.
Kültürü, dili, inancı, Atatürk milliyetçiliği, hukuksal bütünlüğü, var oluşumuz ve kurtuluş savaşı bilinci, millet oluşumuz yok edilerek kul köle faşist müstemleke bir devlet ve millet oluşturulmaya çalışılmakta dır. Türklük ruhu olmayan başka ideolojilerin fikri ve düşünce yapısı taşıyan yoz birbirinden kopuk, birbirleri ile kavgalı bir devlet yapısı oluşturulacaktır.
Komşumuz ülkelerle aramızdaki sorunların yok edilerek sorunsuz dostça ve kardeşçe yaşamak diye yola çıkanlar emperyalist devletlerin tuzağına düşmüşlerdir. Bu gün hudutlarımızı çevreleyen tüm komşularımızla bırakın sıfır sorunu hepsi ile geçimsiz düşman durumuna getirildik. Kimin için emperyalistlerin çıkarı onların emirlerini uygulayarak saçma BOP eş başkanlığı saçmalıkları neticesi. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca dış işlerinde bu kadar kötü anlaşılması zor duruma düşmemiştir.
Beyinler kurulan tuzaklarla öyle yıkanıyor ki çoğunluğu hür özgür düşünce yapısından uzak hasta siyaset ve partizan düşkünü aptallaşmış oy yığınları vasıtasiyle Türk milletini kendi elleri ile yıkıp yok etmeye bizleri yönetenlerin de önderliğinde sonumuzu hazırlıyorlar.
Yazımın başlangıcında da belirttiğim gibi aptallaşmış oy yığınlarını oluşturan aklını kullanmayan ama Müslüman ve milliyetçi geçinen bütün bunlardan bir haber boş kafa, taş kafa ve mankafa insanlarımız Lawranc karakterli yöneticilerin yaftalı süslenmiş nutuklarına meydanlarda attıkları naralarına ve yandaş ekranlardaki palavralarına kanıyorlar. Kendi elleri ile hem dinlerinden hem milliyetlerinden ve hem de insanlıklarından oluyorlar.
Hani derler ya öküzün trene baktığı gibi bizlerde halk olarak maalesef seyrediyoruz.
Durmuş Karabağlı
2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.