- 774 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Sayın Hakkın Sesi
Hasbelkader üç yıldır Edebiyat Defteri'nde işgaliye parası vermeden sebeplenmeye çalışıyorum. Senede bir iki bir şeyler karalayabiliyorsam kendimi bahtiyar sayıyorum. Vakit buldukça okuyorum ve nazımız geçtiklerine farklı bir üslupla (hafif sulu sepken) naçizane yorum niyetine kâh methiyelerde kâh eleştirilerde bulunuyorum. Bazen de baltayı taşa vuruyoruz. Öyle ki bazen yorumlarımız karşı taraftan tepkide çekebiliyor.
Baştan söyleyeyim; bu da öyle bir yorumdur, sakın ha eleştiri meleştiri değildir. Yerinde sayan birisi olarak sizin gibi tabiri caizse dörtnala koşan birisini eleştirmek haddini bilmemek bir yana düpe düz abesle iştigaldir.
Takip edebildiğim kadarı ile sitede iki yıllık üyeliğiniz boyunca iki yüzün bayağı üzerinde yazınız mevcut. Şiirlerinizin adedini ise şiir bölümünü takip etmediğim için bilmiyorum. Müstear isminiz (rumuz) ve profil fotoğrafınız (Kilint İstvuud) arasındaki kontras sanırım benim gibi bir çok kişinin de dikkatini çekmiştir. Hem mütedeyyin hem de sıkı bir Kilint İstvuud) hayranı olabilirsiniz. Ki benim tahminim (yanılıyor da olabilirim) profil fotoğrafınız ile vermek isteğiniz mesaj Klint’in o meşhur filminin isminde saklı
“İYİ, KÖTÜ ve ÇİRKİN”
Yazılarınızdaki konu seçiminizdeki skala genişliğinde bunun izlerini sık sık görüyoruz. Bazen “iyi” bazen “kötü” bazen de “çirkin”. Ki çoğu yazınızı anlamaya bilgi ve birikimim kafi gelmiyor apışıp kalıyorum. Her ne kadar yorumda bulunmasam da içimden takdir ediyorum.
Müsaadenle yıllar önce duyduğum bir fıkrayı anlatayım
Adamın birisi girdiği barda bir güzelce bir bayanın yanına oturur. Kadının şaşkın bakışları arasında elindeki kutudan bir kurbağa çıkartır. Kurbağayı göstererek kadının kulağına eğilir ve bir şeyler fısıldar “bu kurbağa var ya bu kurbağa fısfısfısfısfısfısfısfıs”
Kadın sinirli bir şekilde “hadi oradan aptal, bu kurbağamı yapacak o dediğini” diyerek adamı tersler. Adam sakin bir şekilde cevap verir; “kızmayın hanfendi, isterseniz iddiaya girelim sizinle, denemesi bedava”
Kadın daha da kızar “tamam ulan tamam “ der ve üçü beraber (adam, kadın, kurbağa) bir otel odasına giderler. Kadın soyunur ve yatağa uzanır ve "hadi bakalım görelim şu kurbağanın marifetini " der. Adam kurbağayı yatağın üzerine bırakır ve başlar kurbağaya komut vermeye “hadi yavrum göreyim seni, hadi koçum”
Heyhat kurbağada herhangi bir hareket yoktur. Adam kayışını çözer, pantolonunu indirir ve kurbağaya dönerek:
“bak bu son olsun, bir daha göstermeyeceğim ona göre dikkatli izle” der
İndi bu fıkrayı niçün anlattım.
Kısaca “zevkler ve renkler tartışılmaz” deyiminin icabı mucibince naçizane bu yazınızı bayağı “ÇİRKİN” buldum. Satır aralarında fıkradaki adamın cinliği saklı.
Şimdi diyeceksiniz ki “kardeşim seni leylekler mi getirdi”
Yok, ondan değil kardeşim, ben biraz gericiyim de, yaklaşık 1400 yıl kadar.
Bundan sonra size “Hakkı’nın sesi” diyeceğim (içimden)
Selamlar
HakkınSesi
Aslında bu güzel yorumdan sonra yazmak istediğim pek bir şey yok, ama yine de insan, kendisini düşüncenin istikametini doğrulamak zorunda hissedebiliyor.
Yorum ve ya kritik, her iki türlü de insan anlatmak istediğini, karşısındaki muhatabına anlatabil mi ve bunu da hissetti mi, bu insan için büyük sevinç kaynağı olur. (Biliriz insan, ciddiye alınmak ve düşüncelerinin hor görülmemesini talep eder yaşamaktan.)
Yazdığım masalın/ hikayenin muhtevasına tekrardan girip, kendi kendimi de daha fazla yontmak istemiyorum. ( Yontmak, aslında yosun da tutabilir insanın cerihaları)
Kısaca yanlış, her dilde, her coğrafyada, her din de yanlıştır aslında. Yanlışı, bed olanı normalleştiren insandır; nisyanlığına tav'î mukabilinden intikal edendir, ettirendir. Bu yüzden hangi sıfatla olursa olsun, kötülüğü övücü olanlardan olmamak lazım.
Özetle, haklı olan her çığlık aslındaki boşluğumu yamamak da ve idrak babında huzurun gönlüm de iskan ve hücrelerimde ise tesirli olmasını sağlamaktadır.
Bu yönüyle nasihatin de çeşidi boldur, ki 1400 yıldır da dinin tacı 'nasihat' ile kemal sahibi olmaktır.
...
İnsan gu gibi oldukça, berrak ve lafı dolaştırmadan akınca, nasıl da güzel oluyor. Sizin de gelişinizi ve lafınızı dökmenizi bu yönüyle değerli buluyorum.Ve samimi teşekkürlerimi sunuyorum.
Hak, hakkından ayırmasın kimseyi. 'İyi' olanı da,'kötü' olanı da,'çirkin' olanı da!
Saygılar her daim...