- 2349 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
HAY MAŞALLAH -4-
Yaz tatili boyunca Maşallah daha nice tepsi tepsi baklavalar, lokumlar, cezeryeler yanında su böreği, Kayseri mantısı, Erzurum ketesi, Trabzon tereyağı, Erzincan tulum ve Ezine koyun peyniri, Balıkesir Höşmerimi, Konya arabaşısı ile Okşan’ı besledi durdu. Okşan’ın etine et, gözüne göz ekleniyordu. Kendisi için yapılan - devlet bütçesini bile sarsacak- harcamalar Okşan’ın çok hoşuna gitmekle beraber yine de bir eksiklik vardı. İçinde bir boşluk bulunmaktaydı. Patnos’a gidip oralarda kendisini yetkili ve etkili servislere elletmeden içindeki bu boşluğun dolacağı yoktu.
Yaz tatili bitmek üzereyken askeri kampa sertliği ve disiplini ile ünü ülke sınırlarını aşmış olan Tabip Korgeneral Tacettin Paşa geldi denetim için. Gelir gelmez de gözü Maşallah’a takıldı. Hiddetle ve de şiddetle gürledi.
-Bu öküzün bu kampta ne işi var?
-Paşam taşıma işlerinde kullanıyoruz onu.
-Olmazzz…Ordu ne zamandan beri taşıma işlerinde öküz kullanıyor? Yönetmelik ve nizamnamelere aykırıdır.
Cevap verdi Katır Ziya.
-Haklısınız komutanım. Ben o kadar dedim taşıma işleri katırla yapılır , orduda öküz kullanılmaz…Tacettin Paşa’m görürse hepimizi oyar diye ama dinletemedim.
-Olmazzz… Derhal ihraç edilsin bu öküz. Ordunun da kendine göre bir prestiji vardır.
Velhasılı kelam Tacettin Paşa yapılması gerekeni yaptı ve ‘’Askerlik yapması zabit ve erat açıdan sakıncalıdır’’ raporu vererek Maşallah’ı ordudan ihraç etti.
Maşallah askerlikten böylece yırtmış oldu. Lakin şimdi yeni bir sıkıntısı olmuştu. Eleşkirt’ten gitse Okşan ne olacaktı? Daha da önemlisi o çorak memleketinde bunca bol otu nereden bulup da karnını doyuracaktı? Anası tecavüze uğramış Küçük Emrah gibi boynunu büktü. Göz yaşları içinde Böğürdüüü…Böğürdüüü…Böğürdü.
O senenin Eylülüne doğru Maşallah, memleketi Diyadin’e doğru yol alırken Okşan Yeni bir hayata doğru yol almak üzere Patnos Özel Yontulmuş Kazık Ticaret Meslek Lisesine kaydoldu. Onun okula başlamasıyla birlikte de okul tamamen okulluktan çıktı. Her Allah’ın günü bir vukuat. Mesela okulda sağlam bir tek daktilo bırakmadı. Millet tuşlara parmakları ile dokunurken o yumruk atıyor, hatta bazen kafayı geçiriyordu. Dolaşım sistemi incelensin diye Biyoloji öğretmeninin okula getirdiği bir kavanoz kurbağayı konserve sanarak mideye indirmişti. En çok da Edebiyat Öğretmenini çıldırtmaktaydı. İkide bir şiirler yazıyordu aklı sıra ve bunları Edebiyat öğretmenine sunuyordu ‘’Nasıl güzel olmuş mu? ‘’ diyerek. Zavallı hoca saçını başını yoluyordu ya Okşan yazmaya devam ediyordu. Mesele o şiirlerden biri aynen şöyleydi.
Ben ona mecbur, o da bana muhtaçtı.
Ben gebermek üzere, o benden bile açtı.
Ulan hakem olacak kör gavat gör artık.
O poziston kesinlikle ve kesinlikle taçtı .
Derken efendim bir gün sınıflarının kapısı açıldı ve dazlak kafalı turuncu gözlü yeni Coğrafya öğretmeni Lepiska Ali sınıfa girdi. Kendisi öğrencilik yıllarında İngilizceden çok çektiği için hep İngilizce olarak selamlardı öğrencilerini.
-Gud morning çildirııınn…
Hep bir ağızdan cevap verdi öğrencileri:
-Gut en tag tiçıııır.
-Hav ar yu sunuz bakeem?
-Eh… Mersi bokibiyen be tiçır. Nassolsun. Vi ar yuvarlanıp gidiyoh.
Okşan trene bakan o masum gibi bakmaktaydı Lepiska Ali’ye…Tren deyince aklına Maşallah gelmişti ama hemen kendisini toparladı. Yüreği mehter köslerini vurmaya başlamıştı nedense. Lepiska Ali ‘’ Biriniz tahtayı silsin’’ der demez Okşan ayağa kalkma gafletinde buluna iki kızı tepelerine birer yumruk indirerek kötürüm bıraktı. Resmen aşık olmuştu Lepiska Ali’ye. Onu kimselere kaptıramazdı.
Lepiska Ali ‘’ Kim bene bi dünya haritası getiiiverecek?’’ diye sorduğunda kızlar birbirlerine baktılar. Tırıhlı ( Yani sık sık amel olan manasında ) Muharrem ayağa kalkma bahtsızlığını yediği çelme ile harita gibi yere yapışmak suretiyle kat kat ödemiş oldu. Okşan fırladığı gibi haritayı getirdi.
Haritayı gören Lepiska Ali başladı gülmeye. ‘’ Len gızım bu Dandanakan Savaşının harıtası…Götüüüver . Bene dünya harıtası getiiiver’’ dedi. Okşan ‘’ Bölgelerimiz haritasının ‘’ nasıl bir şey olduğunu düşüne düşüne dışarı çıktı…Az sonra harita odasındaki tüm Tarih ve Coğrafya haritalarını kucağına doldurmuş olarak sınıfa geri göndü. Lepiska Ali haritayı tahtaya astı ve derse başladı.
-Çocuklaaaa…Dünyamız dööt gıtaya ayrılıııı. Amerika, Asya, Amasya, Tosya…
Okşan itiraz etti:
-Hocam bir de Patagonya vardı.
-Len sen benden iyi mi bilcen? Otuuu bakem yerine? Ben ne deesem o.
Devam etti Lepiska Ali.
-Tosya’nın nesi meşhurduuu?
-Pilici...Diye cevap verdi Okşan.
Kıvırcık Ali:
-Yaklaşıveeedin gaaari. Emme…Pilici deel…Pirinci olcek. Bi de garabaş koyunu meşhurdur. Hattaaa tüüküsü bile vaaa. ‘’ Garabaş goyunu güde güde getiiidim.. Çöz de al Mustafali çöz de al’’ diye
Okşan resmen yamuldu bu engin bilgi ve de eğlence dolu öğretmeninin karşısında. O artık Okşan’ın Lepiska Ali’siydi. Ama bu arada bir tane de stepneye ihtiyacı vardı. Yani yedekte de bir tane olmalıydı. Onu da sınıftan seçti: Sidikli Sadullah.
Sadullah’ın karşısına geçti ve sordu:
-Ben gözel miyem?
Sadullah canı çok tatlı bir çocuktu. Sıkı mı ‘’Hayır’’ desin.
-Gözellik senin yanında sönük kalıy. Sen bir Nuri’sin, Sen bir keleksin.
-Anlamamışam ne dediy ne dediyyy?
-Diyem ki sen bir hurisin, sen bir meleksin.
-Bağa bah…Bundan sonra biye her gün aşh mehtubu yazacahsan tamam mı?
-Niye ki?
-İki sebepten: Hem arhadaşlar arasında hava atacağam benim de sevgilim var diye hem de -daha önemlisi – Lepiska Ali’yi kıskandıracağam.
-Benim kazancım ne olacah bu işten?,
-Buna garşı ben de siye bodi kart olacağam. Artıh hiç kimse siye Sidihli diyemeyecah.
Sadullah’la da anlaşmayı yapan Okşan artık tamamen kendisini Lepiska Ali’yi etkilemeye adadı. Bu arada sınıfının gözbebeği olmuştu. Herkes onu çok çok sevmekteydi. Çünkü sınıfta ne zaman sınav yapılacak olsa kopyaları Okşan’ın bacaklarına yazıyorlardı. Mübarek bacaklara tüm kitabı sığdırmak mümkün olabiliyordu. Hem de en büyük harflerle…Sınıfın her yerinden okumak mümkündü…İşte o yüzden daha sonraki yıllarda bile Okşan için hep ‘’ Kitap gibi karı…Çevir çevir oku ‘’ denmişti.
Patnos’ta hayat oldukça güzel gidiyordu. Okşan on sekiz ağabeyisinden ve hala kızlarından kurtulmuştu. Lepiska Ali’ye aşıktı daha ne olsun. Lakin bir gün Okul Müdür yardımcısı Coşkun..Sabah sabah çağırdı Okşan’ı odasına ve eline bir zarf tutuşturdu. Zarfın üzerinde ‘’Okunmuş ve içeriğinde bir poh bulunamamıştır’’ ibaresi vardı.
Zarfı yırtan Okşan mektubun Maşallah’tan geldiğini görünce hayretten dondu. Onu tamamen unutmuştu. Ama hayret ettiği şey Maşallah’tan mektup gelmesi değildi. Maşallah mektup kokulu olsun diye üzerine tıraş losyonu dökmüştü…Maşallah’taki bu nezaket ve zarafate şaşmıştı Okşan.Mektupta ise şunlar yazıyordu:
‘’ Pek Muhterem Okşan Hanımefendi.
Evvela hürmetlerimi sunar büyühleriy elleriyden, küçühlerin gözleriyden öperem. Ohuldaki arhadaş ve örgetmanlarıyın da ellerinden öperem. Nasılsan iyisen inşallah. Benden sual edeceh oliysan bomboh vaziyetteyem. Artıh ne ot ne de saman yiyem…Bir deri iki kemih kalmışam…Hep yollara bahiyem…Ahır geliy, nahır geliy…Goyun geliy, guzu geliy, Hacı emminin gızı geliy, ohuyucudan yazı geliy lakin sen gelmiysen. Ne zaman tepsi de tepsi fındıhlar..Maşallah da Okşan’ı gıdıhlar diyecağıh?
Bu Pazar Oraya geliyem. Seninle Mek Domalt’ta buluşah…Siye bol bol Hamdi burger yedirem. İnsanlar gonuşa gonuşa, anlaşiymişler..Biz de Kohlaşa Kohlaşa anlaşah seninle.
Gözleriyden öperem.
Maşallah Sığır.
Okşan aslında hiç de gitmek istemiyordu Maşallah’la buluşmaya. Çünkü o Lepiska Ali’yi sevmekteydi artık ama aaahhh aaahhh gözü kör olsun. İşin içinde hamburger vardı.
Not: Kafamın etini yediniz Maşallah’ın resmi diye…Alın size maşallah’ın resmi…Bol bol hasret giderin…Hatta hatıra defterlerinizin, albümlerinizin içinde saklayın. Günah benden gitti.
YORUMLAR
sami biberoğulları
İnsanları güldürebilmek ne güzel.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
hocam mek domalta gideceklermi giderlerse çok iyi olur espri anlayışınız süper hocam yine bir güzel yazının altına imzanızı atmışsınız kutlarım sizi kolay gelsin saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Mek Danılt'a gidecekler evet..Sonrasında neler var neler...
Selam ve sevgiler.
Hocam arada bir boynuz darbesi alma,daha yazacak şeylerin var,Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Boynuz darbesi almamaya gayret ediyorum.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Aman Maşallah deyin nazar değmesin.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
En güzel yorumu yapmışsınız..Evet..Aşk nelere kadir değil ki?
Selam ve saygılarımla.
Maşallah'ta tam Maşallah yani hocam:))) aşk trafiği karışacağa benziyor...hadi hayırlısı...
selam ve sevgimle
sami biberoğulları
Maşallaha Maşallşah deyin ki nazar değmesin.
Trafiğe gelince: O zaten arap saçı...
Selam ve sevgilerimle.
Sevgili Hocam
Okşan aşkı buldu galiba o da öğrenciliğin bir kuralına uydu her öğrenci gibi hocasına aşık oldu
güzeldi gecenin bu saati güldürdünüz öküz de tam öküzmüş hocam
selam ve sevgiler
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.