- 883 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
KURTAR BENİ-12
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sabah kalkmakta zorlandık. Güzel bir kahvaltının ardından Sinem’ in nişanlısı Can’ ın gelmesiyle evden çıktık. Bu şehri merak ediyordum. Deprem geçirmiş bir kent olan Yalova’ da hala depreme ait yıkıntılardan eser kalan evler vardı. Yaşadıkları felaketi unutmamaları için bırakılmış gibiydiler. Şehrin içinden çıktık. Nereye gittiğimizi bilmiyor, sadece etrafımı seyrediyordum. Sadece yol kenarlarındaki levhalara dikkat ediyordum. Gideceğimiz yeri merak ediyordum. En nihayetinde ana yoldan çıktık ve ilerlemeye başladık.Yolun sonuna geldiğimizde nefessiz kalacak gibi olmuştum. Yıllar sonra yaşadığımı, nefes alabildiğimi anlayabileceğim, eşsiz güzellikteki bir yerdeydim. Geldiğimiz yer “ Su düşen Şelalesi “ idi. Adını hiç duymadığım doğal parkın büyüsü iyice sarhoş etmişti beni. Olduğum yerde durdum ve seyretmeye başladım. Yeşilin her rengi beni kendimden geçirmişti. Farklı bir dünyadaydım. Kuş cıvıltılarına karışan suyun sesi dinginlik veriyordu ruhuma. Bakışlarım bir anda ta uzaklara takılı kaldı. Marmara denizi baygın baygın bana gülümsüyordu.Orada sadece tek ben vardım sanki. Etrafımdaki insanlar, canlılar kaybolmuşlar kadar sessiz, huzurlu hissediyordum.
- Aysu! İyi misin?
Sinem’ in sesiyle büyülü dünyadan ansızın sıyrıldım.
- İyiyim Sinem. Harika bir yer. Cennetteyim sanki şu an. Böyle güzellikteki bir yer görmemiştim.
- Epeydir seni seyrediyoruz. Düşteydin sanki.
Yıllardır ihmal etmiştim kendimi. Farklı bir mekanın ne kadar iyi geldiğini şimdi daha iyi anlamıştım. Ayaklarım ağrıyana kadar gezdim. En sonunda bir adım atacak halim kalmadığında kendimi sandalyeye zor attım. Az sonra da Sinem ve Can, bitkin halde yerlerini aldılar. Karnım guruldamaya başlamıştı. Aç bir kurt gibi etrafıma bakıyordum. Nihayet aradığımı bulmuştum. Az ileride bir restoran vardı ve ben çok açtım. Sinem, kendinden geçmiş vaziyetteydi. Koluna tıplı bir çocuk gibi sarılarak kaldırdım. Sürükleyerek oraya götürmeye başladım. Can ise kayıtsız şartsız bize uymak zorundaydı sanki.
O kadar aç olmama rağmen manzarası en güzel masayı buldum yine de. Garson siparişleri aldı ve beklemeye başladık. Açlıktan beynim uyuşmuş gibiydi. O yüzden de mutfak tarafına bakıyordum.
Bir ara Can’ ın birisiyle konuştuğunu fark ettim. Sonra garsonu takip etmeyi bıraktım ve yanımdakilerle ilgilenmeye çalıştım. Can’ ın sohbet ettiği kişi de masamıza dahil olmuştu. Uzun boylu, kumral,şakakları hafif kırlaşmış, orta yaşlarda biriydi. Can, önce nişanlısını, sonra da beni tanıştırdıktan sonra yemeklerimizi yemeye başladık.
En sonunda karnım doymuş, kendime gelebilmiştim. Temiz hava ve yürüyüş epey yormuş olmalıydı. Üzerine yediğim yemek vücudumu külçe haline getirmişti. O durumlarda, en iyi yöntem Türk kahvesiydi. Kahvelerimizi yudumlarken ancak ortama uyum sağlamaya başlamıştım.
Masamızdaki kişi Doktor Kenan Bey’ di. Can’ ın mahalle arkadaşıydı. Yaş olarak Can’ dan büyük olmalıydı. Çocukluk anılarını anlatırken sanki o günlere dönüyorlardı ikisi de. Benim, özel durumum nedeniyle uzun yıllar devam eden arkadaşlıklarım olmamıştı. Adresimizin öğrenilmemesi için çok fazla kalamıyorduk çünkü. Bir an gıpta ile baktım onlara. Yıllar sonra tesadüf eseri karşılaşmışlardı. Konuşmayı seviyordu Kenan Bey. Mizahi yönü de kuvvetliydi. Yeni tanışmamıza rağmen rahat hissediyordum orada. Hava kararmıştı ve hâlâ biz masadan kalkamıyorduk. Sohbet gittikçe uzuyordu. Anlaşılan, benim dönüşüm ertesi güne ertelenmişti. Ertesi gün, İstanbul’ un keşmekeşinin içine girmek, sıkıcı dava dosyalarının içine girmek zor geliyordu bana. Ömrümün sonuna kadar orada, cennet köşesinde kalmayı istiyordum.
En sonunda zorlukla kalktık. Vedalaşırken Kenan Bey bana ;
- Ben de İstanbul’ da çalışıyorum. Sizinle tanıştığımıza çok memnun oldum. Sizinle tekrar görüşmek isterim. Telefon numaranızı alabilir miyim ?
- Ben de memnun oldum. Tabii ki. Çok güzel bir akşamdı. Sohbet için teşekkür ederim bende. Buyurun bu benim kartvizitim.
Arabalarımıza bindik ve ayrıldık oradan. Ayrılırken cennetime son kez baktım. Zihnime kazıyordum. En kısa sürede tekrar geleceğime emin olarak…
Nermin Kaçar - Bolu
YORUMLAR
nermin hanım öykülerinizi okurken büyük bir zevk alıyorum..
kaleminize sağlık..
sevgilerimle..
Nermin Kaçar
Ülkemizin doğa harikaları insanı hayran bırakır her zaman.
Öyküde de işlemen içimizi ferahlattı canım benim, uzun bir aradan sonra, eski bölümlere göz attım konuyu hatırlamak için.
Devamını takipteyim, sevgilerimle.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
selam...güzel eserinizi kutlarım efendim.....tebrikler..favori listemdesiniz yazınız düşünce ilk ben okuyom...epeydir yoktunuz..ve dün tekrar girmiş...nerede benim yazarım demiştim...keşke bir de dilek tutsaydım...belki gerçek olurdu.severek okuyorum sizi..yüreginiz dört mevsim.baharı yaşayıp güller açsın..gül diyarından selam lar..... .. ..
Nermin Kaçar
sayfanda yazılarındayım can....formundan hiç bir şey kaybetmemişsin..... devam saygılar sevgiler