- 1596 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
BÖCÜK!
Böcek nedir?
Bilindiği gibi defterimizin maskotu olan uğurböceğidir.
Hiçbir çıkarı olmaksızın bu işe gönüllü olmuş kişilerden oluşan ve gün içinde eklenen üçyüz civârında şiiri inceleyen seçici kurul, bunlardan yetmiş kadarını seçerek uğur böceği ile ödüllendirir, serbest ve hece karışık olmak üzere üç şiiri de, uğur böceğine ilâveten ikisine kırmızı, birine de mavi kurdela ekleyerek güne taşır.
Onlarca kez açıklandığı üzere güne seçilen şiirler, hergün o günün en iyisi olmaya bilir, zîra öyle olsa birçok usta şâirin şiiri üstüste güne gelir ki bu da diğer üyelere büyük haksızlık olur.
Şiir seçmekten amaç yorum takasına girmediği için şiirleri fazla yorum almayan, hattâ doğru dürüst okunmayan şâirlerin emek verilmiş güzel şiirlerini ödüllendirerek kıyıda köşede kalmaktan kurtarmak, farkedilmesini sağlamak, emeklerin boşa gitmediğini göstererek daha güzel yazmaya teşvik etmektir.
Peki böcük nedir?
Bilindiği gibi sitemiz konusu edebiyat ve onun kolları olan bir sosyal paylaşım sitesidir.
Burada edebiyata ciddî bakan usta şâir ve yazarlar olduğu gibi, yazmaya yeni başlamış, amacı buradaki ustalardan faydalanarak kendini geliştirmek olan, eleştirilere açık, genç yaşlı bir çok insan var.
Herkes şâir olarak doğmaz ama bazılarında şiire karşı doğuştan bir yetenek vardır, eğer şiiri çok sever ve üzerine düşerse böyle insanlar şâirliğe doğru yol alır.
Şâir mezùn eden bir okul yoktur, edebiyat fakültesi mezunları Türk ve dünyâ edebiyatını, şiirini öğrenir, eğitim fakültesi mezunları edebiyat hakkında çok şey öğrenebilir, imlâ kurallarını, şiir kalıplarını çok iyi bilebilir ama bu onları şâir yapmaz, eğer öyle olsa şâirler sadece onların arasından çıkardı.
Dolayısıyla herkes şâir olacak diye bir şart yok, eğer yeteneğiniz yoksa zorlamanın bir anlamı yok, öyle insanlar tanıyorum ki uzun zamandır burada yazmalarına rağmen şiirde bir milim yol almadılar, ama onların amacı da şair olmak falan değil zaten.
Onlar için bu iş bir eğlence, şiir eklemek alışkanlık olmuş, amaçsa çalakalem yazdıkları şeyleri şiir diye panoya asmak, sayfa sayfa dolaşıp herkese "can dostum" her şiire "harika" diyerek ve birçok şiiri favorilerine ekleyerek insanları sayfasına davet edip yorumlaşmak, böylece hem eğlenceli vakit geçirmek, hem de yalandan olduğunu bile bile iltifat alarak kendini iyi hissetmektir.
Hiç kimsenin kimseye "sen beceremiyorsun, yazma kardeşim" demeye hakkı yok, elbette herkes yazacak, belki bugün beğenmediğimiz isimlerin arasından çok iyi şâir/yazarlar çıkacak ama elbette amaçları yalnızca egolarını tatmin değil de günden güne daha iyi yazmaya çalışmaksa.
Sitemizde düzyazı bile olamayacak yazıtlara övgüler yağdıran yazanını da üstâdım diye sıfatlandıran bir çok isim var, amaçları o insanların da kendilerine yorum yazmalarını sağlamakken ve bunu başarırlarken, kendilerine "bu şiirin neresi harika" diye sorduğunuzda "ben şâiri yazmaya teşvik ediyorum" diye cevap vererek iyi insan rolüne bürünmektedirler.
-Bu durumda eleştirenler de kötü insan oluyor hâliyle!
Şimdi sorarım size:
Siz şiire yeni başlamış birine sırf kendinize yorumcu bağlamak için "üstâdım", yazdıklarına da "hârika" derseniz o insan daha kendini geliştirmeye çalışır mı?
Niye çalışsın ki yazdıklarına "hârika" kendisine de "üstat" dendiğine göre buna gerek kalmamış demektir.
Ama insanları uygun bir dille eleştirirseniz ve eleştirilen kişi de bu işe ciddî bakıyorsa aynı hatâları bir daha yapmayacak ve her hatasında her eleştiriden birşey öğrenerek kendisini geliştirecektir.
-Tabii eleştirirken, amacı eğlenmek olanlarca engellenmeyi göze almalısınız!
Yazı dağılıyor toparlamalıyım!
Haaa! Böcükte kalmıştık değil mi?
Neydi böcük?
Hani bahsettim ya sadece bir kaç satır karalayıp şiir diye asarak, yorum dağıtıp yorum toplayarak, insanlara yalandan iltifat edip yalandan olduğunu bilse de iltifat görerek egolarını tatmin edenlerin ortada böcek alacak şiirleri olmadığı için, "kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş" hesabı, uğurböceğini küçük görmek amaçlı kullandıkları tabirdir böcük!
Son zamanlarda bu insanların bir kısmı yazı ve şiirlerinde kurula ve yönetime sataşmakta, böcek ve kurdelayı eleştirerek kendileri gibi şiirleri ödüle lâyık olmayan, daha doğrusu ortada ödül verecek şiirleri olmayan insanlara seslenerek onları yanına çekmek, en azından bu yolla dikkat çekerek popüler olmak amacı gütmektedirler.
Bence bu insanların sırf dikkat çekmek uğruna, böyle güzîde bir siteyi kurarak yıllardır bize en iyi hizmeti veren, yenilikler peşinde koşan, daha iyisini nasıl yapabilirim için çabalayan, zaman zaman şiir ve yazılarımı silseler de hak verdiğim, aslâ kırılmadığım ve hep adil bir yönetim uyguladıklarına altı yıldır yürekten inandığım bu insanlara çamur atmaya hakları yoktur, yazıktır, günahtır.
Kimse kendini kandırmasın eğer iltifat gerçekse anlamlı ve güzeldir.
Yâni böcük değil, böcek, o çağırmakla değil emek vermekle gelir.
Saygıyla.
Mustafa ÇETİNER.
YORUMLAR
günaydın güzel insan yine güzelliklere imzanı atmışsın....ben sadece şunu söyleyeceğim....okuma özürlü ülkemde net çağı biraz sayıyı artırdı. teşvik etmek yazanı yüreklendirir....cengiz aymatov sevmek yürek ister emek ister demişti bende bu eşsiz söylemi yazmak yürek ister emek ister diyorum.....bu işe soyunanlar eğer beceremezlerse kaybolup gidiyorlar....bir şiire bir yazıya yeni başlayanı olumsuz yorumlarla köşeye sıkıştırısak cesareti kaybolur....keşke herkes senin gibi yol gösterse .....saygılar sevgiler
(Mustafa Çetiner)
Selam ve saygımla.
Selamlar öncelikle Mustafa Bey.
Yazınızı okudum ve bu kez sabahın da katkısı ile olmalı ki; yorumları da okudum. Değindiğiniz konu aslında hayli önemli ama kimler için önem arzeder! bu işi bir eğlence, bir vakit geçirme olarak algılamayanlar için!
Böcek diye başlamışsınız ama altındaki ana unsurun şiire gerektiğince bakmadığımız olduğunu anlamalı sanırım. Ve o ödüllerin nasıl verildiğini de izah etmişsiniz ki; bence madem adı ödüldür! o zaman bahsettiğiniz;
''Şiir seçmekten amaç yorum takasına girmediği için şiirleri fazla yorum almayan, hattâ doğru dürüst okunmayan şâirlerin emek verilmiş güzel şiirlerini ödüllendirerek kıyıda köşede kalmaktan kurtarmak, farkedilmesini sağlamak, emeklerin boşa gitmediğini göstererek daha güzel yazmaya teşvik etmektir.''
fikir tümden önemini kaybeder. Çünkü bayağı olan örnekler de o ödüle denk geleceğinden şair -yazar hani o ucuz ''usta'lık gibi ''harika'' gibi halk tipi söylemlerini; resmi olarak aldığını zannetmez mi!
Elbette bir yanıyla teşvik olabilir fakat bildiğim tek bir şey vardır; ödül -ki; söylemekten çekinmem bunu hiçbir zaman- hak edene verilmedikçe ne teşvik olur ne de bir öğreti unsuru. Burası bir ticari platform ( tüm diğer örnekleri gibi) ve elbette kendince bir izahı vardır. Önce ayakta durmanın daha çok tıklanma, okunmak için vs gibi. Haksızdır demiyorum ama bu bakışla sanat çalışması nereye kadar başarılı olur, ya da öncelik -''bekâ'' ve ''şiir'' -hangisine verilir!
Ben mesela bir sergide hiç görmedim; yeni şairler de heveslensin, teşvik olsun diye yeni başlayanların da bir resmini koyalım Michelangelo'nunkinin yanına! örnekleri çoğaltmak mümkündür elbet. Peki ne yapmalı o halde. o ödül köşeleri en azından bana kurdele , böcek vs. nedense bir ödül gibi gelmez..Nedenini izah ettim neredeyse, ve yine neredeyse sırayla! ve herkesi az çok şerbetleyecek bir şey olduğunu hem siz hem de site anlatmış. ki yazdıklarımın neredeyse tamamında olduğu halde.
Ve gelin hepimiz kabul edelim ki bunlar -ödüller-ne teşvik için ne de ilerleme için çok yararlı değildir. Bir sanatı ve şiiri ilerletecek olan unsur eleştiri ve doğruya hedefleme, taşımadır. Ödül de ceza da ona göre verilirse işe yarar.
Bu arada yorumlarda bir dostun seçkisinin alındığı ve bunu şikayet ettiğini okudum.Sayın Ansızın'da bunu gerekçesiyle izah etmiş. Duyarlılığı için teşekkürler.. Fakat o arkadaşa verdiği
cevabın içi ise sanki; '' rüyasında, patronunun uçağının düştüğü görüp onu ertesi günkü uçak yolculuğundan çeviren gece bekçisi gibi!''
''Eğer bir seçki önceden verilmiş ise ve daha sonra alınması çok zordur. Eğer alınıyorsa mutlaka ama mutlaka ciddi bir kural hatası vardır.''
Nasıl okumalı bunu; verilirken pek incelenmiyor! incelenmeden verilmiş! bunu itiraf değil midir! tabii bunu genelleme yapmak doğru olmaz ama, önce ödül sonra ceza olduğu kesin...
Ve nihayet şiir ciddi iştir, ve bir maharet işidir yetenektir, emek ister ruh ister. Her sanat eseri kendi okurunu bulur mutlaka, ama sağken ama sonra! ucuz cak cuklu vantuzlu öpücükler tebrikler teşrifler fayda vermeyeceği gibi zarar verir ona. Ben kendi adıma hayatta bilmem de önemsemem de yok o gelmiş bu gitmiş hiç anlamam ben şair okumam şiire bakarım.İsterse düşmanım olsun. Öyle çoktur ki bu örneğim; mesela benim tüm yazdıklarımı yorumladığı halde daha tek bir şiirine yorum yazmadığım kişi sayısı. Kİ hepsi elbet dostumdur fikir teatisi bilgi alışverişi yaparız saygı hürmette problem olmaz.Ama eğer iş şiire gelir ve ona gerekenleri söylemeye dayanırsa o aman iş değişir. Yok darılmasın filan diye yalancı şakşak yapmam değil yapamam.ama hakkı ise oğlum , kızım yaşında bile olsa şair elini eteğini öperim!
Değerli sayfanıza hemde kargalarla birlikte:) konuk olmak ve fikir paylaşmak nasipmiş Mustafa Bey...
Paylaşıma teşekkürler
daimi hürmetlerimle
(Mustafa Çetiner)
Ben belki adını yanlış koydum, teşvik için ödül değil de sadece teşvik demeliydim.
Bahsettiğiniz gibi asıl teşvik yorum ama bu her şiire harika demek değil eleştirip yol göstermek.
Ama çoğunun buna tahammülü yok kırmayayım diye adeta yalvararak yanlışlarını gösterdiğim kişilerce bile önce hakarete uğrayıp sonra yasaklandım:)
Ben de aynı görüşteyim kızım buraya üye olsa bedavadan övgü yorumu yazmam, bu yüzden de burada az ve öz dostum vardır.
Teşekkürler sabah sabah bu kadar zaman ayırıp fikir beyan ettiğiniz için.
Selam ve saygımla.
Size katılıyorum. Siteye gireli bir yıl oldu, dostum,canım diyenlerin bile dostum olmadığını biliyorum. Bana yorum yazanlara cevap veriyor ve onları okuyorum,arada değişik kişilerin yazdıklarını okuyorum. Sitede guruplaşmalar görüyorum,samimi bir dille yazanların yanında
kuru bir dille yorum yapanlar.Gerçek yorum yapanlar çok az. Arada bir kırmamak adına ben de
beğenmediğim bir şiire yorum yazıyorum..Yorum yazdığım herkes beni okumuyor, ben de onlara
uğramıyorum o zaman,nedense her şey karşılıklı yapılıyor.
Sizin yazdıklarınıza katılıyorum fakat söylediklerinizi her zaman uygulayamıyorum..
selâm ve saygılar..
(Mustafa Çetiner)
Çok içtendi yazdıklarınız, teşekkürler.
Selam ve sevgimle.
Yazıyı gündüz okudum ama yorum yazma vaktim olmadığı için yine geldim.
Büyük bir değeri kaybettiğimiz bir günde şiir ve şair hakkında şiir yolunda henüz emekleyen benim gibi birinin yazacaklarının ne önemi olabilir ama yinede yazmak istedim.
Edebiyat Defteri benim ilk şiir paylaştığım site bir arkadaşımın yönlendirmesiyle üye oldum ve kendimce o zaman için şiir ama bu zaman için karalama olan dizelerimi paylaşmaya başladım. Şiire uzun yıllar ara vermiştim.Bu sitede öğrendim şiiri ya da şöyle söyleyeyim içimdekileri kağıda dökmesini. Hece yaz dediler önce ürktüm bazı arkadaşlarım destek olacaklarına kendini kurallara hapsediyorsun yapma olmaz dediler. Hecenin büyülü dünyasına dalınca yapabilirim dedim ve çok uğraştım.Göreceksiniz ben bu kalıplar içinde de anlatacağım duygularımı dedim ne kadarını yapabildim buna tabi okuyanlar karar verecektir. Engel olmaya çalışanların yanında destek olan ustalara çok teşekkür ederim. Yolumuz açan onlar öğrettikleri bir kuralla , kelimeleri doğru kullanmamız için yaptıkları her uyarıyla karalamalarımız şiire dönüştü.
Daha sonra birçok siteye üye oldum ve paylaşmaya başladım şiirlerimi ama hiç birine buraya ayırdığım vakti harcamadım. Burası benim ilk okulum, ilk sitem ömrüm boyunca değerini yitirmeyecektir gözümde.Ha üzüldüğüm günler olmadı mı oldu tabi insanın olduğu yerde entrikanın olmaması mümkün değil, burada da karşımıza çıktı ama birkaç kişi yüzünden şiir kaybetmemeli, edebiyat kaybetmemeli. Seçkilerin tek önemi şiirin ana sayfada 1 gün daha durması daha fazla kişiye ulaşması. Amaç okunmak olmasa kim, niye paylaşsın şiirlerini.açar bir word dosyayı atar içine yazdıklarını saklar değil mi? Öyle canım, cicim, üstadım, gibi yorumları yazmayı beceremeyen benim gibiler için tek yol kalıyor.
İYİ YAZMAK, HER GEÇEN GÜN DAHA İYİ YAZMAK...
Saygılarımla.
(Mustafa Çetiner)
İyi yazmak, hergün daha iyi yazmak ki şiirlerimiz el etek öperek, yorum yazsın diye insanlara adeta yalvararak, dost diye kandırarak değil, gerçekten hak ettiği için alsın övgüyü.
Ben de bir zamanlar hevesle birçok siteye üye oldum ama son iki üç yıldır internetle tek bağım edebiyatdefteri, başka hiçbir site yok benim için.
Burada ki altıncı yılım bitti, Yıldız Toksöz'ün nereden nereye geldiğine bizzat şahidim, ve bilirim ki onun derdi sadece şiirdir, şiire saygı duyar, emek verir ve hergün bir öncekinden daha güzel yazar, bu yüzden yıllardır samîmiyetine inandığım, dostum dediğim birkaç kişiden biridir.
Teşekkürler değerli dostum.
Selam ve sevgimle.
Bilgilendiren bir yazı okurken düşündüm de... Acaba hangi sınıfa giriyorum diye... Çünkü şiir yazmayı seviyorum.. Okumayı da... Ne kadar oluyor ya da olmuyor bilmiyorum... İlk zamanlarda yorumları ölçü alırdım.. ''Evet ben güzel yazıyormuşum'' derdim. Zamanla sayfayı keşfettikçe hemen her yarde kopyalama yapılan yorumların olduğunu farkettim. Bu tespitim herkesi içermiyor bunu da belitmeliyim... İçime şüphe düşmeye de başlamadı değil acaba şiirler okunuyor muydu..!
Yorumlarını tabiri caizse dört gözle beklediğim şairler var mı var... Onların fikirlerine göre''oldu'' ''olma yolunda'' ya da olmadı diyebiliyorum... Şiir adına önemli olmakla birlikte kurallarından bihaber biri olarak daha çok verilen mesaja ve duyguya bakarım bende ondan anlarım.. Gönlüme ulaşmışsa ,okurken tıkanmamışsa satırlar su gibi akmışsa bana göre oldu da! Şiirden anlayanlar şairlere göre oldu mu , şairlik yolunda yol kadetildi mi bilemiyorum... Günün şiirlerini takip ediyorum etmeye çalışıyorum yorum yazsam da yazmasam da.
Şu böcek!
Çocukluğumuzun uğuru... Uçururken dilek tuttuğumuz böcek şimdi şiir beğenilirse sayfaya konuyor çok da güzel oluyor... Sadece bir kaç şiirim layık görüldü.. Heyecanlandım... Şiirlerimi yayınlarken saate göre bile yayınladım.... Vazgeçtim şimdi çünkü ister istemez bir beklenti oluyor hani hiç uğur böceği konulmasaydı belkide hiç beklemezdim:) İşte o bekleyiş o heyecan bizim yaşlı kalbe fazla geliyor ve akabinde bir üzüntü yaşıyorum... Veya yüzümde güller açıyor... İ
Ben iyi bir şairim çok da mütevazi:)
Aslında yazıyı okurken çok kısa ve güzel bir yazı diyerek tebrik edecektim lakin bizim kalem malesef kısa kesmekten yana değil üstelik biraz da patavatsız...
Mazur görüle...
Güzel bir konu gerekli açıklamalar yapılmış... Teşekkür ederim.. selam ve dua ile...
(Mustafa Çetiner)
Şiirinde böcek görüp heyecanlanmak, işte kurulun amacı da bu, şiire emek veren, çabalayan ve gelişim gösteren insanların şiirlerine ufak tefek hatalarına rağmen böcek vererek onlara bu heyecanı yaşatmak ve daha iyilerini yazmaya teşvik etmek.
Teşekkürler içinizden geldiği gibi düşüncelerinizi paylaştığınız için.
Selam ve saygımla.
Bu siteyle tanıştığımda daha yeni başlamıştım şiire. Gerek deftere girmeden önce gerekse ilk arayı verene kadar şiirlerimin gerçekten beğenildiğini sanıyordum. Zira kendim de beğeniyordum yazdıklarımı. Ustam, üstadım, sultan gibi sözler beni olduğumdan daha büyük hissettiriyordu. Mademki iyi yazıyordum niye kendimi yoraydım ki, yazıyordum çalakalem. ( Dernek başkanımız derdi ki; Afet hanım yanından sinek uçsa ona şiir yazar) Deftere girdikten kısa bir süre sonra Çınar39 rumuzlu Remzi Çinko hocayla tanıştım. Bana yeteneğim olduğunu ama bilgimin çok eksik olduğunu söyledi. Bu şekilde devam edersen olduğun yerde sayarsın dedi. Zira durak hatalarım vardı, kelimeyi bölmese de birleşik kelimeler durakla ayrılıyordu. Kafiyenin ne olduğunu bilmiyordum, rediflerle geçiştiriyordum şiirleri. Ailemden kimse de destek olmuyordu o zamanlar. Kardeşim 25 yıllık edebiyat öğretmeni olmasına rağmen yardımcı olmuyor hatta engellemeye çalışıyordu. Remzi Beyin ikazları sonucunda çalışmaya başladım. Üslup diyordu sürekli ne olduğunu anlayamıyordum, meğerse zamanla gelişecekmiş o da. Ve 2007 nin son ayında geçirdiğim kalp ameliyatı ( ki sebebi bir şiirime aldığım eleştiriydi) , akabinde Ansızın’la tartışmamız ve siteden atılmam benim için yeni bir dönemi başlattı. Okumaya, incelemeye, öğrenmeye çalıştım hep. Övgüler beni tatmin etmiyordu artık, biliyordum ki yazdıklarım şiir değildi. Eleştirileri kendime veya başkasına olması önemli değildi değer vermeye dikkate almaya başladım. Yıllar geçti hala çalışıyorum, hala iyi eleştirileri, şiirleri okuyorum.
Bu gün neredeyim bunu kestirmem ya da benim karar vermem mümkün değil ama ilk yazdıklarımın beş kuruş etmeyeceğini biliyorum. Övgülere kanıp kalsaydım bu gün çoğunluğun içinde kayıp bir kalem olarak kalacaktım. “Yazdıkların şiir değil sen bu işle uğraşma” diyen kardeşimin inadına çalıştım. Beni yolumdan çevirmeye çalışırken ne kadar inatçı olduğumu anlayamadığından büyük bir hırs aşıladı. Şimdi ona da müteşekkirim.
Remzi Çinko haricinde kimseye hocam demedim, üstad kelimesini kullanmadım. Bazen abartılı beğeniler sunduysam da bunların gerçekten hak edenlerini ayırırsak bir kısmı da gönül ama çabamdandır. Genelde başarı dilemeyi tercih ederim.
Mustafa Bey yazınıza destek olmak amacıyla ben de yaşadıklarımı paylaştım. Umarım yerinde bir paylaşım olmuştur, saygılarımla.
(Mustafa Çetiner)
O kadar güzel anlatmışsınız ki, o kadar çok destekliyor ki anlatmak istediklerimi, zîra aynılarını yıllarca ben de yaşadım, hepsini anlatacaktım ama 5000 harf limitini aştığı için sığdıramadım.
Çok teşekkürler ablam, desteğiniz benim için çok anlam ve değer taşıyor.
Ellerinizden öpüyorum izninizle.
Selam ve saygımla
Sayın Çetiner07 sizi 2007 den beri bu siteden tanıyorum..Başlarda "Semihcik" ortalarda"İbrahim Erzurumlu" şimdi ise mevcut rumuzla müdavim üyeyim...Sizin bu konuda ki onlarca yazınızı ve şiiriniz okudum...Siz çok hassas ve doğrucu Mahmut huylu bir adamsınız...Bu size yer yer sıkıntı bile verebiliyor...Lakin doğru bildiğinden şaşmayan insanlara toplumun çok ihtiyacı var...Yazdıklarınıza imzamı atıyor selamlarımı sunuyorum
(Mustafa Çetiner)
Ben reel hayatta neysem burada da oyum, gerçekler insanlara acı geldiği için çok sevilmediğimin, ukalâ, kibirli diye dedikodumun yapıldığının farkındayım, hakkımda karalama kampanyaları düzenlendi, mesajla tehditler aldım ama ben birilerinin korkusuyla doğrulardan vazgeçip yanlışlara düşmektense yaşamamayı tercih ederim.
İnsanları uyutmak için değil uyandırmak için yazmaya, bu konuda ödün vermemeye yeminliyim.
Velhasılı ben yorum alayım diye insanlara şirin gelecek şeyler yazmaktan, tribüne oynamaktansa doğru neyse onu yazarım, isteyen yazdıklarımdan alınsın, yorum yazmasın, cetiner07' ye yorum yazmayın diye birbirine, grup elemanlarına haber salsın, hiçbirşey umrumda değil, her yazdığımın sonunda vicdanımın rahat olması benim en büyük ödülüm.
Teşekkürler dostum.
Selam ve sevgimle.
(Mustafa Çetiner)
gitgide bana diş bileyenlerin çoğaldığını bile bile üstelik:)
Selam ve sevgimle.