- 1928 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ROL VE STATÜ
Dünya bir tiyatro sahnesidir. Bireylerin rollerini oynamadaki başarısı, onların sosyal statülerini belirler. İnsana biçilen ömür ve yazılan senaryo “alın yazısı” ve kader olarak adlandırılmış; ilahi kudretin eliyle de tescil edilmiştir. Sosyal hayattaki statüler, rollerin başarısıyla elde edilir. Kazanılan statünün seviye ve kalitesi ise kişinin gayretine göre ölçülür. Statüde işgal ettiğimiz makam veya unvan, görev ve sorumluluk temeline oturtulmalı; milli ve sosyo-kültürel normlarla, ahlaki erdemlerle süslenmelidir.
Rol, statüyü belirlediğine göre; statünün korunması ve devamı da üstlenilen rolün başarıyla yapılması şartına bağlıdır. Bu durumda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta’’ denge ‘’dir. Hayatı dengede tutabilmek, akıllı ve zeki insanların harcıdır. Buna ‘’mutedil olmak’’ denir ki; bu, ifrat ve tefritten arınmış peygamberi bir ölçüdür. Dengeli hayat yaşayanlar, mutluluk ve başarının toplumdaki en büyük kahramanlarıdırlar.’’Kahramanca ölmekten çok, kahramanca yaşamak zordur!’’ sözü, yaşanılması gereken hayatın ışığı ve temel felsefesi olmuştur.
Rol ve statünün ‘’ kader’’ ile yakın bir ilişkisi vardır. Kader’i, alın yazısıyla karıştırmak ne büyük gaflet! Kulluk mükellefiyetini cüz’i iradeyle üstlenen insan; kendisine nimet olarak verilen ömür sermayesini dikkatle harcamak zorundadır. Kendi rolüne haram bataklığında sahne bulan ve günah işleme hürriyetini(!) kullanıp kötü yaşayan biri, rezil ve zelil bir sonucun bedelini kadere fatura edemez! Aklı iyi yönde kullanmak iradesine sahip olmaktır önemli olan! Neyi murat ediyor ve istiyorsanız- iyi ya da kötü- o rolü kendi iradenizle üstlenirsiniz; Allah (c.c.) da ‘’OL!’’ der ve olur… Ama hesap gününde ‘’zerre kadar iyilik ve kötülük‘’ten hesaba çekileceğimiz asla unutulmamalıdır.
Rolümüzü belirleme gücümüz ve sınırımız ne kadar? Akıl bu denklemi çözmek ve ona göre yaşamak zorundadır. Kaza ve kader, yaşadığımız hayatın 5N 1K temelinde algılanmalıdır: Ne? Neden? Nerede? Nasıl? Ne zaman? KİM? Bu soruların bilimsel akılcılık temelinde geleceğimize ışık tutması, farkında olarak yaşamayı sunar bize! Farkında olmak idrak etmektir. İdrak etmek kendini bilmek; kendini bilmek ise Rabb’ını bilmektir!
Ne dersiniz, yaşadığınız hayatın farkında mısınız?
FEYYAZ ALBAYRAK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.