- 664 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SANATIN HİZMETKARLIĞINI KABULLENEMEM
Satirik ve didaktik şiirleri sevmiyorum.Sevmemenin ötesinde rahatsız ediyor beni.Belki arada yazılabilir bir coşku anında.O kadar...Bunun bir tür olarak benimsenmesini anlayamıyorum.
Şiirin edalı olması gerekir.Şiirin zarif ve samimi olması gerekir.Yükünü omzumuzdan atmak istediğimiz hayatın içine dolunay gibi doğması gerekir.Şiir bir sanattır.Sanatın hizmetkarlığını kabullenemem.Sanat bağları olmadığı zaman anlamını bulur.Sorunlarımıza edebiyatın başka bir türüyle çözüm arayabilir ya da başka türleri kullanabiliriz.Ama estetik bir şeylerin içine eksiklikleri,yanlışları,eziyeti,kavgayı,arsızlığı karıştırmaya çalışırsak onu kaybederiz.
Rastlıyorum;acınan,merhamet edilen,haksızlıkların altında ezilen bir çok kurban sergileniyor ve çoğu bunu alkışlıyor.İnsanlarda bir sadistlik,yetmezmiş gibi mazoşistlik hakim.Güzel bir şeyi güzel bırakmaya dayanamıyorlar.İlla da içine zehir akıtacaklar.
Tepki göstermek,sesini duyurmak,baş eğmemek diye adlandırıyorlar en acı olanı da...Oysa sesini duyurmak isteyen her şekilde duyurur.Tepkisini ortaya koyarken,çakıltaşlarının arasından yolunu bulup sızan su gibi mutlaka hedefine ulaşır.Ama letafeti yaralamadan,güzelliğe neşter atmadan yapabiliyorlar mı?
İşte O’nun için de sanatkar gerekir...