- 631 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Penceremin Yıldızları..
Hücremdeyim.Başımda efkar dumanları.Ağzımda hiç bitmeyecekmiş gibi duran sarma sigaram.Sakallarım uzamış,ellerim kirli.Gözlerimde öfke,bakışlarımda hırs,dudaklarımda ince bir ezgi.Aklımda,fikrimde özgürlük.Hücremin duvarları tuğla döşeli.Zemini toprak,parmaklıklar paslı aynı düşünceler gibi.Yan hücrelerden gelen acılarla boyanmış çığlıklar paslı parmaklıklı hücreler arasında sağa sola çarpıp kayboluyor.Hücrelerde yalnız değiliz.Fare ve tüm haşaratlar bizi yalnız bırakmıyor.Ah tabi unutmamak gerekir ağır job seslerini.Buradan insanmı çıkar,tabut mu?Bu dizeler geliyor insanın aklına.
Hücremin bir duvarından bir ışık hüzmesi giriyor içeri.Bir pencere,paslanmış küçük parmaklıklara sahip küçük bir pencere.
Nice umutların kazındığı basit yapılı eski bir pencere.Dikkatli bakınca ufkun izlerine rastlanıyor üzerinde.Kirli yaşamın temiz duygularına.İki uç arasında sıkışan saf ve kötülüğün karışımı duygulara.Yalınlığıyla göz kamaştırıyor.Kirleriyle temizleniyor sanki.Temiz ve kirli ruhların arındığı bir pencereyi andırıyor.Süslenmiş gecelere özel bir bakışı var.Süsleri ayrı,bakışları farklı.Yıldızlar süslüyor hücremin bu eski penceresini.Yıldızlar belli bir simetriye göre dizilmiş gibi sıralı bakıyor insanın yüzüne.Penceremdeki yıldızlarda yoldaş oluyor karanlık geceme.Hücremin kesif kokusunu birlikte soluyoruz.Yolların kesiştiği nokta oluyor bu pencere.Azraili beklediğim hayatımın bu son demlerinde penceremin yıldızları oluyor gerçek yoldaşım.İdamıma saygılı,idamıma sahip.İdamıma saatler kala hücremin bu eski penceresinde yıldızlar saygı duyuyor bana.Bu gece,bu gece ölüm yok bana.Kalbimi azad ederken penceremin yıldızlarının sadıklığına sığınıyorum.Bana ait bir oyunun parçaları oluyorlar bu gece.Selamlarımı iletiyorlar sevdiklerime.Gece uzun ve soğuk sabahı hiç gelmicek olsada,huzurlu bir gece gibi gözüküyor.Son gecesi olsada fizikselliğimin başımı öne eğip üzülmüyorum.Yıldızlar destekler biçimde parlıyorlar.Bakışların bittiği,gözlerdeki perdelerin indiği,yolun sonuna gelindiği vakit gelip yakama yapışana kadar penceremin yıldızları en büyük dostum oluyor.
Penceremin yıldızlarını uğurluyorum.Henüz yeni tanıştığım dostlarımdan,fiziksel ömrüm için ayrılıyorum.Hücreme şafak vakti geliyor iki örümcek gibi zavallı iki sersem.Giriyorlar kollarıma,sanki onlardan korkuyormuşum gibi.Okadar acınası haldeler ki ne beni nede kendilerini anlayamıyorlar.Ellerinde bir ateşli oyuncak,başlarında siyah-beyaz kareli bir örtü,üstlerinde yeşil-kapşonlu montlar.Davasız bir yolculuktu onların ki ve beni idam sehpasına çıkarmak istiyorlar.Bu örümceklerle hücreden çıkarken son bir kez dönüp pencereye bakıyorum.Hayattaki son dostlarıma beni kavuşturan pencereye.Hücremi ve pencereyi saygıyla selamlayarak başım dik,alnım açık yürüyorum.Gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakıyorlar.Son bir şanstan bahsediyorlar.Onları tanımam karşılığında,onların büyüklüğünü söylemem karşılığında bir şanstan bahsediyorlar.Ne kadar komik geliyor bana.Ağzımdan tek bir cümle dahi çıkmıyor.Gözlerine bile bakmıyorum.Çıkarıyorlar sehpanın üzerine,geçiriyorlar ipi boğazıma.Bakıyorlar hala gözlerime korkuyu görmek için.Kulakları ağzımda af dilememi duymak için.Aklımda yalnızca yıldızlarım,sevdiklerim birgün tekrar buluşma düşüncesi.Artık onlarda vazgeçiyorlar beni beklemeyi.Ve işte bir ayak geliyor sehpaya gözlerimi yumuyorum ve kendimi sonsuzluğun eline bırakıyorum...
Burada yayınlamadığım bir çok yazımı www.simsekweb.com adlı kendi kişisel blogumda bulabilirsiniz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.