- 1447 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
Çizik...
Teknik Ressam - Hakim - Avukat - Macit Coşkun!
Çok sevdiğim, değerli insanlardan, hayatı insan gibi insanca yaşayanlardan biriydi. Onunla Ödemiş’te hakimlik yaptığı zamanlar birlikte çalışmadık, emekli olduktan sonra Avukatlığında kendisini çok iyi tanıdım. Sohbetlerine bayıldım. Ağzından bal akıyor derler ya öyleydi, onunla ilgili bir iki anımı anlatacağım.
O dönem Hakimlik yapıyor Ödemiş’te, keşfe gitmiş gelmiş, görevini tamamlamış, mesai bitmiş, o almış soluğu Dede Restaurant’ta. (O zamanlar Ödemiş’in bu günkü Mezar başı mevkiinde benzin istasyonunun olduğu yerde Dede Restaurant diye bir yer vardı. Beyaz adam denilen biri çalıştırırdı burasını.) Ara sıra bir iki kadeh atar Hakim Macit. Söylemiş rakısını, iki köftesini içiyor, kapının önünden de bizim odacı Ahmet geçiyor.
Çağırıyor Ahmet’i Hakim Macit,
“Oğlum Ahmet al şu parayı, bakkal Rıza’dan iki ekmek kap eve götür, yengen, nerede Hakim bey derse, keşfe gitti geç gelecekmiş dersin.” demiş.
Ahmet almış parayı doğru Macit beyin evine, elinde iki ekmek kapıyı çalıyor, yenge karşısında;
“ Hakim bey bunları sana gönderdi, kendisi de keşfe gitmiş, geç gelecekmiş haberin olsun.” diyor.
Yenge kurnaz,
“ Sen nerede gördün Hakim Bey’i?”
Ahmet, tereddütsüz,
“Dede Restaurant’ta, orada içiyor, ben oradan geçiyordum çağırdı öyle söylememi istedi.”
Hey gibi Macit abi kim bilir sonra neler oldu...
Bir kart bastırmış Macit abi; o zamanlar (Hukuk Fakültesini bitirmeden önce) Teknik Ressam imiş, üzerinde TEKNİK RESSAM - MACİT COŞKUN ve telefon numaraları adres vs. yazıyormuş. Sonra Hukuk Fakültesini bitirmiş Hakim olmuş. Ama kartlar oldukça çok basılmış. Bu kartları, Teknik Ressam’ın üzerini çizip altına HAKİM kelimesini ekleyerek kullanmış, emekli olduktan sonra da bitmemiş kartlar, bu kez sıra gelmiş Hakim üzerine çizgi atmaya, Hakim üzerine de bir çizik, yazmış AVUKAT- MACİT COŞKUN.
Sonrası kendi ağzından;
“ Önce Teknik Ressam idik, Hakim olduk, Teknik Ressam’a bir çizik attık, sonra Avukat olduk, Hakim’e bir çizik attık, yakında Avukat’ a da bir çizik atarız, eee sonra çizik sırası kimde? MACİT COŞKUN’ da, velhasıl bir çizik de bir gün MACİT COŞKUN’ a atarlar olur biter.”
Ne adammışsın be Macit Abi, dediğin olmuş, MACİT COŞKUN üzerine çizik atmışlar.
Duydum, vefat etmişsin.
Nur içinde yat, gani gani Allah rahmet eylesin...
YORUMLAR
Merhabalar Olgun Onur Bey, öncelikle merhuma Allah'tan rahmet dilerim, ruhu şad, toprağı bol, mekanı cennet olsun. Muhtemelen hiç tanışma fırsatımız olmadı şahsınızla, maalesef çok çok istememe karşın beş on şiir ile bir kaç yazıyı ancak okuyabiliyorum günlük. Ben de bugün bir yazı eklemiş idim, şimdi dönüp bakamayacağım ama ya bir altta ya da bir üstte sizin yazınız vardı ve başlığı çok enteresan geldiği için okumaya karar vermiş idim.
İki anı anlatmışsınız. İlki son derece olağan hatta zaman zaman fıkralaştırılan bir başlık ancak o denli doğal ifade etmişsiniz ki olan biteni hiç süslemeden son derece yalın, basit ve anlaşılır bir dille inanın hayran oldum. Ve bir anlığına sahneleri, evin kapısını, hanım efendiyi, rahmetlinin iki köftesi ile rakı kadehini, odacının saf yüz ifadesini yaşadım, bu da ifade gücünüzün yetkinliğinden ileri geliyor olsa gerek ki takdiri şahsımın edebi bilgi birikimini ziyadesiyle aşar, haddim de değil ama beğenimi bir şekilde ifade etmeye çalışıyorum.
Kartvizit konusu ise başlı başına bir felsefe ürünü, bu başlığa roman yazılır, kartvizitteki sıfat ve ünvanların eksiliş sürecinden tutun da bunca basılmasına mesnet teşkil eden meseleye ve rahmetlinin yaşama bakış açısı itibariyle kartlarını kullanma şekline, metodolojisine muazzam örnek olaylar, ders notları, tezler yazılabilir.
Ben kendi adıma çok ama çok beğendim, her iki anıyı da ve gecenin bir yarısı çok kaliteli zaman geçirdim. Teşekkür ederim bizlerle paylaştığınız için.
Saygılarımla,
Mehmet Çağatay Ünlütürk.
M.C.U. 1962 tarafından 6/6/2012 3:05:57 AM zamanında düzenlenmiştir.
OlgunOnur
Beğeniniz şahsımı onore etti...
Saygımla...
OlgunOnur
Ben sadece biriyim anacak olanlardan...
Teşekkür ediyorum yorumunuza, içtenliğinize...