- 839 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ANADOLU'DAN SESLER
ANADOLU’DAN SESLER
Güzel yurdumun üç tarafı denizlerle çevrilmiş büyük bir yarımada görünümündedir.
Güneşi, ormanı, karı ve denizi ile her zaman dört mevsimin yaşandığı cennetten bir parçadır güzel ülkem.
Güzelliğine birde insanlarının gönül güzelliğini, ruh güzelliğini, kültür güzelliğini eklemek yerinde olur sanırım.
Doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine her bir ilin ve yörenin ayrı özelliği ve ayrı güzelliği vardır.
Karsın Âşıklarını, Erzurumun Dadaşlarını, Elazığ’ın Gaggoşlarını Karadeniz’in horon tepen Lazlarını, Bolunun Köroğlu’sunu, Aydının Efelerini Akdeniz’in Yörüklerini burada saymakla bitiremeyiz.
Bizleri sevindiren; güzel yurdumuzun güzel ili Çorum’unda güzel şeylerin de olduğunu görmemizdir.
Gün geçmiyor ki kültür adına bir faaliyet olmasın. Tiyatro, şiir dinletileri, konferanslar ve sempozyumlar ilin canlı kalmasında en büyük etkenlerdendir diye düşünüyorum.
Müzik konusunda sizler ne dersiniz bilmiyorum ama ben milletin derdi ile dertlenen, acısında ağlayan sevincinde gülebilen dili dilime özü özüme uygun diye genelde Türk Halk Müziğini severek dinlerim. Diğer müziklerinde yapılmasına karşı olmamakla birlikte bizi anlatsalar diye iç geçiririm sadece.
Ancak Opera ve Bale konusu ilgi alanım dışında kalmıştır nedense.
Ancak bu fikrimin anlamsız olduğunu, millete hizmetin her sanat kolunda mümkün olacağını geçte olsa Samsun Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen ‘Seslerle Anadolu’ müzikalini izleyince fark ettim.
Çorum Belediyesi yukarda saydığımız kültür etkinliklerine bir yenisini daha eklemiş, Samsun Devlet Opera ve Balesini Çorum’a davet etmiş, Anadolu’nun güzelliklerini sanat içinde sanatçılar tarafından gözlere ve kulaklara hitap etmesini sağlamıştır.
Yeri gelmişken buradan böylesi güzellikleri güzel Çorum’un güzel insanlarına hizmet olarak sunan Çorum Belediye Başkanlığına teşekkür ve şükranlarımı sunarım.
Hani bir söz vardır “tadı damağımızda kaldı” diye.
Belki de “geç bulup tez kaybettik” de diyebiliriz bu güzel çalışma için.
Neler yoktu ki “Seslerle Anadolu”nun içinde. Osmanlı Mehteranımı dersiniz, Mevlana’yı mı ararsınız, Köroğlu’ndan Pir Sultan Abdal’a haykırış mı duymak istersiniz, Ege zeybeğinden Karadeniz horonuna eşlik mi edersiniz, Urfa Sıra gecelerinden tutunda modern müzik ve danslara Türk kültürünün değişik renk ve desenlerinin bir film şeridi gibi zamanın nasıl bittiğinin farkına bile vardırmayan güzellikte idi “Seslerle Anadolu” müzikali.
Yarında bir başka güzel faaliyet olacak güzel Çorum’umuzda.
Dünyanın dört bir tarafından renkleri, dilleri ve dinleri ayrı yüzlerce genç tek bir paydada birleşip hep bir ağızdan Türkçe haykıracaklar Çorum’dan tüm dünyaya “İnsanlık için el ele” diye.
Türkçe olimpiyatları ile güzel dilimizin, güzel Türkçemizin, bir kez daha güzelliğine içimiz ürpererek, ama aynı zamanda da Türk olduğumuzun gururunu yaşayarak şahit olacağız.
Bu tablonun oluşmasında fikir, hizmet, kanaat önderliği, liderlik… her kim ne katkıda bulundu ise Türk olmaktan gurur duyan, Türkçe düşünüp Türkçe yazmaya gayret eden bendeniz; her birine ayrı ayrı teşekkür ve şükranlarımı sunarım.
Böylesi ulvi bir hizmette şiirleri ile, türküleri ile dansları ile bizim güzelliklerimizi bizle beraber yaşayan ve yaşatan o yaşı küçük ama yüreği büyük çocukların önünde saygı ile eğilirim.
Daha bunlar gibi nice güzelliklerimizi birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içinde yaşamak, yaşatmak ümidi ve temennisiyle saygılar sunarım.
[email protected]
YORUMLAR
Değerli Arkadaşım.
Lise yıllarımızda Müzik öğretmenimiz ''Opera, bale, klasik batı müziği gibi müzikleri eğer radyo, teyp veya plaktan dinlerseniz hiç bir şey anlamazsınız..Onu konser salonunda dinlemek gerekir '' derdi. Yazınızı okuyunca hocamın bu sözlerini hatırladım. Demek ki salonda dinleyince gerçekten de farklı oluyor.
Türkçe olimpiyatına gelince: Üzüldüğüm tek şey var: Ülkenin tanıtımı için miltarlarca dolar harcayarak yapamayacağınız bir organizasyon var ortada...Ayrıca sahne alanlar da çocuk...Bunları alkışlamak gerek...Bu organizasyonu teşvik etmek gerek...Ama konuyla ilgili hâla tek satır yazmayan, tek bir görüntü vermeyen medya organlarımız var. Yazık...
Selam ve saygılar.
Halil Manuş
Türkçe Olimpiyatı için dün akşam (06/06/2012) Çorum Şehir standında idim.
Rahmet öyle bir boşaldı ki gökten sanırsın delindi gökler...
Ama o yağmuru yiyenlerden hiç kimse terketmedi. Geçte olsa izledik. Türkçe
konuşan o Bülbüllerin sıcaklığı sardı bizi ve iliklerimize kadar ıslandıysak da onların sıcaklığında ısındık.
Selam ve saygımla Teşekkürler...
Üstadım güzelyazınızı zevkle okusum.Acaba başka bir ülke daha varmıdır ülkemizin özelliklerinde,
yoktur sanırım.
Kültürlerin merkezinde bir vatan.
Elbette bol çeşitli müziği oyunu ve sanatı olacaktır.varda.
Bunca güzelliğe rağmen kaybettiklerimizde çok fazla dost.
her şeyin özünde Ekonomik bağımsızlığımızı kazanamadık.Şayet kazanabilsek inanın dünya bizim kültürümüze hayran kalacaktır.
Paylaşım için teşekkür ederim.
Halil Manuş
Güzel yorumunuz adına en kalbi teşekkürlerimi sunarım.
Opera bale konusunda aynı fikirdeyim.Müziktir sanattır doğru ama hiç bir yönü ile bana hitap etmiyor.
Yazınız güzeldi zevkle okudum.Yüreğinin sesi daim olsun diliyorum.
Halil Manuş
Tiyatro bizi anlatmalı, sinema bizi çekmeli opera bizden seslenmeli....
Teşekkürlerimle.....