KÜRTAJ ve Akla Uzak Düşünceler

• 5 Haziran 2012 Salı 00:12:27

"Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir."

Bu ülkede gazetecilik alanında fikrin iğdiş edildiğini bilmekteyiz, 1950’lerde. Buna rağmen fikri iğdiş edenlerin kendilerini aklayıp paklamaları yetmedi, salt fikrini açıklayanlar bir çok ihanetle suçlandılar? Bunu bilen bilir.

***

Kürtaj, kadına saygısızlığın en büyük açılımıdır. Ceninin, canlanan insan yavrusunun neşterlerle hayatına son verilmesini savunan ve bunda direten hele kadın olunca, insan küçük dilini yutuveriyor, günümüzde.

Kadının sokaklara, caddelere düşüp, kürtajı savunmasının altınjda yatan sebepler nelerdir? Bu maalesef sorgulanmıyor. Artık küçük çocuklar bile anne karnında kardeşlerinin parçalanarak, hayatlarına son verilmesini anlamış, durumdadır.

***

Kürtajla gelinen noktada istenmeyen kimi durumlara karşı, kişinin zor durumda kalmaması amacıyla kürtajın zorunlu olduğunu dile getirenler vardır. Kürtaj gerektiren konularda –kişinin beyanı ve zorunluluktan dolayı kabul etmesi ya da sağlık boyutu- elbette günümüz şartlarında hak olarak görünmelidir. Bunun dışında keyfi vaziyette kürtaj, insanlık suçu değil de nedir?

***

Gazetelerden, televizyonlardan, radyolardan, eylemlerden anladığımız kadarıyla kürtaj hususu, başka sebeplere dayandırılan hesaplar yüzünden ayyuka çıkan bir konu. Kadının kürtaj olmasının gerekliliğinin kabul gördüğü şartları reddetmek, elbette kabullenmez.

Kürtaj sayısını hızlandıran nedenler ortadan kaldırılmadıkça başarının da sağlanmayacağı muhakkatır.

Hem içki satacaksın hem zararlarını bir bir sayacaksın. İçki satışı ve zararları konusundaki çelişki, burada da söz konusudur.

Toplumda kürtajı doğuran sebepler ortadan kaldırılsa ve durum için doktor gerekçesi varsa, konu hakkında görüş belirtmeye gerek var mıdır?

Gözden kaçıırlmak istenen mesele, canlı ölümünün önüne geçmektir. İnsanın dünyaya gelmeden önce neşterlere teslim edilerek, yapılan katliamların önüne geçmektir.

Katliamı arka plâna atanların, "insan katli" olarak bunu kabullenmeyenlerim tavrı, anlaşılmaz biçimde kördüğüme dönüşüyor.
***

Neşterlerle dünya yüzü görmemiş bir insanın, bebeğin ortadan kaldırılmasını kim, hangi saiklerle kabullenir?

Tepki gösterenler, siyasî boyutuyla içlerindeki hıncı, öfkeyi meydanlara kusarken söylenen ile söylenmek istenen arasındaki çatışma, uzun zaman sürecektir.

Kürtajın zorunlu hallerin dışında yasaklanmasını, kimse inanç ile karıştırmasın. İslâm’ı bahane ederek, verilen kararla belden aşağı vurmak isteyenlere, bu toplumun neden bu hale getirildiğini sorsak, verilen cevaba kendileri de inanır mı? ” Zina” dediğimiz evlilik dışı birlikteliğin adeta serbest olduğu ülkede, bundan memnuniyet duyanlar, elbette alınlarına sürülecek leke(!) sebebiyle kürtajı sahiplenecektir.

İstenmeyen, rıza dışı ve töre cinayetlerine yol açan, sağlığı tehdid eden durumların dışında kürtajın devamlılığını savunanlar, canlılığın eşiğinde çocuklarını neşterlerin keskin darbelerine teslim ederken, kalkıp fakirlik edebiyatına sığınırken, mahallemizde salyangoz satanların hikâyesi aklımıza gelmez mi?

***

Yarın kürtajın yasaklanmasına dair bir hutbe verilirse, şahsen buna karşı çıkacağımı bu yazıyla ifade etmek istiyorum. Camii cemaatı kürtajı savunmuyorsa onların inanç boyutu, dünya bakışı buna meyilli değilse onlara bu ıstırabı vermek niçin?

AİDS için camii cemaati uyarılıyor, kan verme için camii cemaati, içki için camii cemaati, hırsızlık için camii cemaati… Yahu cami cemaatinin dışında olanlara isteklerinizi iletin, nasihatınızı yapın, onlarla konuşun, tartışın. Bu camii cemaatinin suçu ne günahı ne?

***

Toplumu bu hale getirenler, gayr-i meşrû doğum oranını artıranlar, yaşanan hayatla bunu tetikleyenler, istismara açık konuda ön plâna atılanlar, keşke kürtaj için doğruları söyleseydi… Keşke bu, siyasetin istismar malzemesi olmasaydı. İnanca diş bileyenler, en ufak bir çıkışta öfkesini kusarken, demokrat olduklarını unutmasalardı.

***

Emin olunuz ki yazarken en çok zorlandığım bir yazıdır, bu.

Biz bir savaştan mı çıktık, kürtajda bu denli sayı artmış?

Annelere hakaret edenler , ellerinde taşıdıkları panklartlarda yazılanları sorgulama zahmetine giriyor mu?

“Bedenime dokunma!..” diyerek avazı çıktığı kadar bağıranlar, ne derecede haklı görünüyor?

Amaç üzüm yeme mi bağcı dövme mi? Belli değil.

Eğer iktidara karşı hasmane tavırlarınız varsa kürtajı bahane etmenize gerek yok.

Eğer işin inanç boyutuna karşı geliyorsanız, kısmen bu böyle, Avrupanızda da, yöneldiğiniz insanlık mabedinde de bu böyle.

Yok, "Vatikan’dan kopyalanmış" diyorsanız, "Sizin istediğiniz normlara dönüyoruz." deriz. Doğrular, hep mabediniz olan Avrupa’adn mı sadır olacaktır?

"İnsan Hakları "diye yollara çıkanlar, doğmamış insana saygı göstermiyorsanız, samimiyetiniz nerede;?

Bir insanın ölümü ister kurşunla ister bombayla isterse gazla olsun, ölüm ölümdür, cinayet cinayettir. İnsan bedeninde canlı canlı işlenen cinayete “Dur!..” demeyenler, hangi cinayeti tel’in etme hakkına sahiptir?

***

Keşke bu yazıyı kaleme almasaydım… Gördüğüm manzara ve sergilenen tiyatroda hem trajedi hem komedi. Biz, her iki tarafın da kendince haklı taleplerinin olduğunu biliyoruz. Akl-ı selimle oturup, bunun kârı ve zararı ortaya konulmalıydı. Bu yapılmadan gelen tepkiler de ilk yapılan yanlışlığa karşı yanlış olarak görülmelidir.

***

Bilinmeli ki iktidar ne yaparsa yapsın, yapılanlar muhalif olanları memnun etmekten uzaktır. Muhalefet de ne yaparsa yapsın iktidar dediğinden vaz geçmez yapıdadır. Biz arada olanlar, toplumu geren, tansiyonu yükselten bu durumlarda sadece yazıyoruz ve yapılanların yanlışlığına değiniyoruz.

***

-Bu siyahtır!..

-Hayır beyazdır!..

Tahayyül edin, birbirine girişen iki gencin yarım saat sonra yorgun ve bitkin düşüşünü göz önüne getirin. Bunların kavgasını körükleyen köşe yazarları. İki gencin dinlendikten sonra tekrar kavgaya tutuşma için verilen coşkuyla alkış tutan taraftarlar…

Biz, bu manzaraların artık bayatladığını, gerilerde kaldığını sanıyorduk. Meğer daha ders almayanlar var.

***

Kürtaj, bir insanlık suçudur. Tarihten bugüne değişen metotlarla vardır. Yapılması doğru mu yanlış mı ayrı bir konudur, gerekli durumlarda kaçınılmazdır. Fakat bizimkisi işin suyunu çıkarmaksa biz, sözü fazla uzatmak istemiyoruz. Önce kürtaja zemin hazırlayan şartlar ortadan kaldırılsın. Görülecektir ki çok zorunlu haller dışında kürtajlar olmayacaktır.