MİNİK SERÇE'NİN GÜNEŞ'İN AVUCUNDA CAN VERİŞİ
Karanlık bir zindanda başladı herşey.Serce bir zindanda yaşar ömrünü o şekılde geçirirdi.bilmezgi günü,güneşi,yağmuru,ayı,yıldızı,bir tek penceresi vardı zindanının oda siyaha boyanmıştı ve dış dünyayı görmesine engeldi.Hayatın hep zindandan ibaret olduğunu sanırdı Birgün zindanına bir parlaklık sızdı şaşırdı kaldı önce bu nedir diye merak içinde yöneldi karanlık penceresine.çok parlak birşeydi bu hoşuna gitti o parlaklık serçenin.pencereye doğru yaklaştı.İçeriye sızmaya çalışan şey GÜNEŞ idi.
Güneşte farketti serçeyi ve tüm gücü ile pencereye yansımaya başladı vecamdaki o siyah katmanı yavaş yavaş eritmeey azmetti veee sonunda başardı..Serçe güneşi görür görmez içi ısındı heyecanlandı cok sevdi onu..Güneş hergün gelir konusurdu Minik Serçe ile. Sercenin dünyası o güneş olmustu sanki hergün sabah olunca bekelrdi Güneşinin gelmesini .Serce konmuştu Güneşin avucuna.Güneşte sevmişti serçeyi.Serce çok bağlanmıştı güneşe ama bilmezdiki güneşin başka pencerelerede ışık saçtığını...günler böyle geçip gider olmuştu ..serce karanlık zindanından başka bir hayatın olduğunun sevinci ile dolmuştu veeee bir sabahh birden beklenmedik bir anda fırtına koptu.. Güneş sercenin beklediğini bildiği halde başka pencereye ısımıstı.serce kahroldu ,karanlık zindanı başına yıkıldı sitem etti Güneş’ine ve güneşş kaçtı gittiii..birdaha ışımadı Minik serçenin penceresine..o gün tüm zamanlar durmuş,gün ışığına doğru boynunu uzatan Serçenin boynu sanki kopmuştu.döndü zindanına ve kapadı penceresini acılmamak üzere....ama dayanamadı ne yapsa ne etse güneşi çıkaramıyordu aklından gecesi gündüzü güneş olmustu ama biryandan da affedemiyordu güneşin ihanetini.
Birgün karar verdi zindanından çıkmaya güneşini bulacaktı sözde ve çıktıı..güneşi ararken yolda buluta rüzgara rastladı.onlarla arkadaslık etmeye karar verdi güneşi unutacaktı ama başaramadı.olmuyordu ne yapsa güneşi çıkrıp atamıyordu kalbinden ümidini de kesmişti savrulmustu bilmediği hayatın eteklerinde..ve derken birgün ansızın Güneş’i çıktı karsısına. . Serçe ne yapacağını şaşırdı öfke dolu idi ona karsı ama biryandanda onsuz yaşayamayacağını biliyordu.Güneş belki pişmandı yaptığından belkide onu sevdiğini çok gec anlamıştı tekrar aldı serçeyi avucuna ve tüm güzü ile sardı sevdi ,okşadı yorgun kanatlarını.Hayat yeniden başlamıştı onlar için,herşey birbaşka güzeldi sanki.Güneş Sercesi olmadan Serçeside Güneşi olmadan nefes alamaz hale gelmişlerdi ama arada kzııyordu Güneş Serçesine ’neden diyordu nedenn yokluğumda bulutla dertleştin’ serce birşey diyemiyordu güneşine .sevgileri bir efsaneye dönmüştü sanki ama bir okadarda kıskançlık sarmıştı her iksiinide.yokluklarında gecen sürecin hesabını sormaya başlamıslardı ve her sorusta birbirlerini yaralıyorlardı ama onlar bunun farkında değillerdi.Güneşin zamanla hiddeti arttı çok sevmesine ragmen sercesini bulut aklına geldiğinde hoyratca hırpalıyordu ve savurup atıyordu avcundan.Serçe ürekek bekliyordu öfkesinin gecmesini ve geçince öfkesi Güneşin;alıyordu yine sercesini avcuna ve onu tüm yüreği ile seviyor,oksuyordu kanatlarını. Serçe;gücenmiyordu hiç sevdasına çünki onu ölümüne sevmişti.
Birgün Güneş yine hiddetlendi ve hiç olmadığı kadar sert bir şekılde savurdu Serçesini Minik Serçe hiç olmadığı kadar uzağa savruldu ve yere düştü.kırılmıştı kanadı sercenin..Güneş farketmedi bunu.bilse kanadının kırılacağını hiç yaparmıydı ölümüne sevdiği Minik sercesine bunları..Serçe düştüğü yerden uzun süre baktı Güneşine gözleri dolu dolu içlendi ve titriyordu korkudan.Korkusu güneşten değil birdaha uçamamaktan ve güneşine gidememekten korkuyordu..Ayağa akltı bekledii uçmayı denediii ama uçamadı... Yürüyerek döndü zindanına çaresizce..tekrar girdi o pencereden içeri ve kapadı penceresini tekrar boyadı sihayaa..saklandı Güneşinden..Güneş öfkesi gectiğinde çok pişman olmustu aradı Serçesini ve zindanında buldu onu.Eskisi gibi tüm ışınlarını yolladı o karanlık pencereye ama birtürlü Serçesi çıkmıyordu pencereyee..güneş kahroluyordu yılmadan her an pencereye ışıyordu ama Serçesinden hiçbir işaret gelmiyordu..Bilmiyorduki Güneş ;Serçesini en son savurduğunda Serçesinin gözleride kör olmuştu..Göremiyordu güneşini artık ama hissediyordu geldiğini..cesaret edemiyordu pencereyi tekrar acmaya ..birdaha açarsa öleceğini biliyordu.
Ölümden zerre kadar korkusu yoktu Serçenin ;asıl korktuğu Güneşinin avcunda ölürse Güneşi kahrolurdu yıkılırdı harap olurdu ve birdaha ısıtmazdı dünyayı .Güneşin ısıtabileceği çok pencere vardı ama Serçeyı ısıtan Bir tek Güneşi vardı....Ve Serçe Karanlık Zindanında içinde Güneşi’in hayali ,kalbinde bitmeyecek aşkı,kör olan gözleri ve kırılmış olan kanatları ile ÖLÜMÜ seçti...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.