- 710 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İşçilik
Köleliliğin modern almış şekli ’’İŞÇİLİK’’
Ülke ekonomisin yıllarca oran bazında büyümesi kimedir bilinmez
Zenginin servetine uçuk rakamlar eklediği bu devirde
Fakir ise yoksul yaşantısında geçim sıkıntısı çekerek yaşamaya devam etsin
Memur kısmının bile sendika aracılığıyla aldığı düşük zamlardan
Nasibine düşeni bir türlü alamayan işçi her zaman ülkemizde büyük sıkıntılar çekmiştir
Ve her zaman sahipsizlikler içinde zor şartlar altında çalışmaya mahkûm edilmiştir
Devir dedim… Devir kör olası zalim devir,
Paranın başrol oynadığı,
Parasız olanın ise, onun bunun itlerinin dallarında takıldı
Vicdanlarını ceplerinde unutan işverenlerin
İşçinin hakkını aramaya engel olacak her türlü işgüzarlığı yapması
Ülkenin en büyük sorunudur
Alın terinin alında kuruduğu zamanlarda
Sendikalarla anlaşıp para yediren bazı işverenlerin
İşçilerin hakkını yıllarca sömürge altında tutmaktadır…
Yıllarca emek vererek çalışan bir insan emekli olacağı gün hayalden ibaret oldu
Ki oldu da emekli oldu. Aldığı emekli maaşı geri kalan ömrün de
Rahat ve huzurlu yaşamasına yeter de artar gibisinden atılan kurusıkı mermiler gibi
Yani ses var, icraat yok deyiminden ön plana çıkmayan doğruların ta kendisidir…
Eminim-ki Kendi kanun ve kurallarını her zaman ön planda tutanlar
Gün gelecek rezilliğiyle ve çöküşüyle nam yapacaktır
İşçi... Ezilen bir toplumun baş aktörü
İşçi… Toplumun ta kendisi
İşçi… Tehdit içinde çalışmaların kendisi
Ve İşçi… Ezildiği halde sesini çıkarmasına bile izin verilmeyen en büyük esirdir
İşçi benim
işçi sensin
İşçi elindekini alana sessiz, soyanlara seyircidir…
Nerden çıktı denilirse bu işçi muhabbeti, olurda içinden geçirdi
Sadece hatırlanmasını istedim…
Ve çevreye bakılıp onca emekleri çalınanlara bakılmasını
Göz önünde tutulmasını istedim
İş, ekmek ve özgürlük için… Birlikte olmaya davet ediyorum
YORUMLAR
aynen harfiyen size katılıyorum. tuncay bey...biz toplum olarak uykumuzu hiç bölmeyelim,bırakalım ülkeyi soysunlar, nasıl bir ülkedeysek soy soy bitmiyor maşallah,batan geminin malları bunlar kapıp kaçan kaçana....bu ülkede hiç bir zaman bir işçi hakkını alamayacaktır...ve hiç bir zaman avrupa standlarına varamayacaktır...zaten gelişime yıllardır açık bir toplum olduğumuz halde.geriye gitmemiz normaldir...işsizliği hiç karıştırmıyorum...bunlar hep bahane...sen eğitimle düşük ücretle adam yetişriyorsun...madem bu kadar düşünce sahibiydin...neden önceden değilde..bu hayaller şimdi proje olup bir bir tartışma kürsülerinden geçiyor...asgari ücrete bak...ülkedeki zam oranına bak...en basiti su desen altın tozu ilaveli sanki:)elektrik desen...sanki benzin katkılı santrallerinden..:)ben bu vergiyi nerde versem benim vatandaşlık haklarımı zaten fazlasıyla verirler...burdaysa hem vergini ver...hem cebindekini onlara harça sonra birde gel evde ay sonu hesaplarından nasıl kurtulcam düşüncesine gir...
Kapitalizmin altın çağlarını yaşadığı bir devirdeyiz. İşçi ve işçi hakları ise, İngilterede başlayan sanayi devrimi ile birlikte (kömür ocakları vs.) ezilmiş-Türkiye açısından, Komunizmin işçilere verdiği büyük zarardan nasibini alarak, (çünkü ifrata kaçmıştır)bilhassa sendikalaşma faaliyetleri soğuk savaşın hengamesinde etiketlenmiştir. gerçekten de rusya ve diğer ülkelerdeki gibi bir işçi sömürüsü, türkiye de görülemezdi, halihazırda da işçi haklarını savunmak söylemini kullanan kesimlerin esas derdi, devrim vs. yoluyla iktidara gelmek, ya da mevcut iktidarı devirmek olmuştur. "canım önce bir devirelim de, sonrasına bakarız" hesabından. oysa islamiyetin işçi haklarına verdiği değer çok açıktır. işçi, alın teri kurumadan maaşını alabilecek, ev ve günümüz şartlarıyla otomobil alabilecek kadar zengin olabilecektir. bu olgunuğa, şu anda avrupa genel olarak ulaştı. ama günümüzde islami söylem sahipe mevcut iktidar, görmemişin kapitalizmi, sermayesi olmuş, tutmuş thy işçilerinin grev haklarını elinden almış havasında :)
selamlar.