- 1303 Okunma
- 11 Yorum
- 1 Beğeni
Yumruğu İlk Vuran Kazanır
Çocuktum. 9 yaşlarımda falan sanırım. Babam 2 gazeteye aboneydi ve o gazeteleri hergün almak bana düşerdi. Ne hoş gelirdi bana o görev…
Böbürlenerek giderdim bayiime. Sahibi beni uzaktan görünce hazırlardı zaten gazeteleri. Hergün olduğu gibi, söze başlayacakken tıkardı lafı ağzıma; “Babanın selamı var, aldım selamı ve ben de babana söyledim” derdi. Gülerdim… Gülerdi… Bu davranış şeklimiz her gün aynıydı.
Gazeteyi katlayarak cebime koymazdım. Hem yürür hem de okurdum. Hem yürüyüp hem okurken de günlük çarpışmalarım kaçınılmazdı dolayısıyla. Bazen kafam şişmiş, bazen dizim kanamış şekilde; ama gazetelerimin bir bölümünü okuyarak giderdim evime.
Yine bir gün gazeteyi okuyarak giderken gözüme bir yazı başlığı ilişti. “Kavgada yumruğu ilk vuran kazanır!” diyordu. Okumayı bıraktım o an... Durdum aniden…
Hayatımda ilk kez gazeteyi katlayıp cebime koyma eylemini o gün ve o an yaptım. Düşündürmüştü beni bu söz. Gazetem cebimde yürüyor ve kısılmış gözlerle düşünüyordum. İlk yumruğu vurmak bu kadar mı önemliydi? Herkes yumruğunu hazır tutarsa ve kazanmak için ilk vurmaya kalkışırsa ne olurdu?
Bunalmıştım bu düşüncelerle eve gidene kadar.
Babamın eve dönüşünü bekledim sormak için. Ama babam akşam eve gelir gelmez, ben, ilk yumruk atmanın önemini soracağıma, “Baba” dedim, “Söz veriyorum hayatım boyunca ne yumrukla birine vuracağım ne de yumruk yiyeceğim.”
Şaşırdı babam. Birşey anlamamış, yine de “Neden?” dememişti. Gazeteyi aldı eline, gülümsedi ve “Şimdi anladım. Zaten güzel de bir karar vermişsin.” dedi…
Ben bu sözümü hep tuttum. Sadece şiddet unsuru olarak değil… Manevi olarak da tuttum sözümü… Her konuda…
Hakkımda dedikodu yapıldığını duymuşsam, “Bu kişiyi herkese anlatayım da, o beni yalanlarıyla rezil edeceğine, ben doğrularımla onu çökerteyim.” demedim. Dedikodu, dedikoduyu yapanın elinde patladı hep. İlk etapta dedikoduyu dinleyenler inansalar da, benden ses gelmediği için araştırıyor ve zaten doğruları buluyorlardı.
Bana tuzaklar hazırlanmışsa, sezmişsem tuzağı bertaraf ediyordum; sezmemişsem düşüyordum tuzağa. Düşüyor ve inciniyordum; ama asla intikam için tuzaklar kurmuyordum. Kişi pişman oluyor ve gelip hatasını dile getiriyordu. Belki ilk etapta kaybediyor gibi görünsem de kazanan ben oluyordum. Nasıl mı? Hem tuzaktan kurtulmuş oluyor, hem de bana peşin hükümle tuzak kuran kişiyi kazanıyordum…
Daha bunun örnekleri tükenmez. Uzatılır; ama yazı da uzar…
Neden mi yazdım bunları? Gece sabaha karşı idi ve artık bir yazı ile yazısız günlerimden döneyim istedim. Uzun uzun düşünüp konu bulamayınca, “Klavye nereye götürürse…” dedim. İyi ki de dedim…
Çocukluğumu, gazetelerimi, yumruk atmanın zararlarını, kavganın kötülüğünü, sertliğin ve şiddetin kırıcılığını, insan ilişkilerinde sabrın gerekliliğini ve Allah rahmet eylesin, babamı hatırladım.
Yazımı da, o yumruk kullanmama sözünü verdiğim gün, babamın bana vasiyet niteliğindeki sözü ile bitirmek istedim şimdi… Mealen:
“Madem yumruğunu kullanmayacaksın, madem bu güzelliği yapacaksın; hayatın boyunca bilerek kalp kırarsan, velev ki bilmeden kırdın, o kalbi tamir etmezsen, haksız kazanç elde edersen, insan hakkını gasp edersen, kötülük yapanın utanmasını beklemeyip kin tutarsan, o kinle sen de kötülük yapıp onun gibi olursan sana hakkım haram olsun! Bana layık bir evlat olup hakkımda kötü laf söyletmezsen, iyi insan olursan, iki dünyada da seni Allah korusun…”
Ben bildiğim kadarıyla... Hep dediğin gibi oldum baba…
YORUMLAR
Didaktik yönüyle ibret alınacak ve belleklerde yer edecek bir yazıydı..
Ki babanızla olan bu anı kendi adıma çocukluğumla ilgili bir çok güzel karenin canlanmasına vesile oldu.. Ellerinize yüreğinize sağlık hocam.. Uzun bir aradan sonra yeniden yazılarınızı okumak çok güzeldi.. Siz hep yazın..
Saygılar sunuyorum...
Turgay COŞKUN
Gerçekten uzun bir ara oldu. Geriye dönüp baktığımda o arayı görebildim...
Nice yazı ve şiirlerde buluşmak üzere...
Selamlar, saygılar...
öncelikle merhaba Turgay Hocam
tekrar aramızdasınız, buna en çok sevinlerden birisiyim
uzun uzun yorum yapamadığımı söylerim, ve siz de az çok tanırsınız beni
yaşanmışlıkları yazdığınız bir kesitti, bizimle paylaştığınız
babalarımıza rahmet diliyor
bu güzel yazınız için de tebrik ediyorum hocam
selam ve saygılarımla
Turgay COŞKUN
Rahmet duan için ayrıca teşekkürler.
Nice yazı ve şiirlere... :)
Selamlar...
Yumruğu ilk vuran kazanır bende bunun hep tersini öğretmişimdir çevremdekilere kavgacı olmayın ,kindar olmayın merhametli olunuz anaokulanda yada ilkokulda bazı ebeveynlerden duyardım çocuklarına sen dayak yeme sen karşındakine patlat biz gitmeyelim onlar gelsin bize şikayete derlerdi.Hikayenizi çocukluk yıllarınızı güzel ifade etmişsiniz ben bu arada öncelikle Babanıza rahmet diliyorum mekanı cennet olsun,sonrasında o günlerde aldığınız hergün ayrılmış o iki gazete isimlerini merak ettim.Sonrasında o akşam babanız eve geldiğinde siz düşüncenizi söylediğinizde size fazla birşey dememişti(sadece gazeteye göz attıktan sonra söylediği)
( Şimdi anladım. Zaten güzel de bir karar vermişsin.” )Yazımı da, o yumruk kullanmama sözünü verdiğim gün, babamın bana vasiyet niteliğindeki sözü ile bitirmek istedim şimdi… Mealen:)
ben buraya takıldım yani sonrasında mı babanız bu vasiyet niteliğindeki sözleri ilave etti
yoksa aynı gecenin devamında mı Fakat taktir edilecek öğütlerde bulunup sizi iyiye doğruya yönlendirmiş final sözünüzde Ben bildiğim kadarıyla... Hep dediğin gibi oldum baba… yazmışsınız
Mutlaka babanız hissediyor sizinle gurur duyuyordur
Turgay COŞKUN
O yıllarda büyük birkaç gazete vardı. Ama tam adlarını şimdi hatırlamıyorum. Abonelikler değişirdi zaman zaman..
Babamın sözleri o gün idi. Konu sıcakken konuşmuştu.
Babamın beni hissedip, benimle gurur duyması hayattaki güçlü hedeflerimden olmuştur.
Selamlar...
Turgay COŞKUN
Evet... Çok uzun bir aradan sonra geldim ve hoşbuldum...
Selamlar...
Turgay COŞKUN
Nice yazılarda görüşmek umuduyla...
Selamlar..
Son derece samimi, aynı zamanda öğretici bir yazı idi. iyi ki kaleme almışsınız. akıcı bir uslüp vardı, güzelliklerin reklamını yapmak çok hoş... Ne var ki, fon ve resim biraz karamsar olmuş, yazıya başkarken olumsuz olgularla karşılaşmaktan korktum. ancak güzel bitti.
edebiyatla kalın.
Turgay COŞKUN
Selamlar... Saygılar...
TunçAY
sevgiler, selamlar...
baba benim kıymetlimdir.onun kesip attıgı tırnaga kurban olurum.başımızdan eksik olmasunlar.bizlerde onlara laik evlatlar olmak bütün çaba.kaleminize sağlık şairim.nede güzel anlatmışsınız....
Turgay COŞKUN
Nice yazılarda görüşmek umuduyla...
Selamlar...
Turgay Bey, uzun bir aradan sonra hoş geldin aramıza. Hep yazmalısın zaten. Güzel ve faydalı bir yazıydı. Babanızın ruhu da şad olsun. Böyle güzel nasihat edenb anne ve bab alar azaldı artık günümüzde. Tebrik ediyorum sizi. Saygılarımla...
Turgay COŞKUN
Şaka tabi.. Sıkıntılarımı, üzüntülerimi atabilsem daha da yazarım. Yazmayı çok seviyorum...
Güzel yorum için çok teşekkürler...
Selamlar...
Babanızın dediği gibi olmak onurdur...tebrik ediyorum...
selam ve saygılar...
Turgay COŞKUN
Selam ve saygılarımla...