16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2217
Okunma
Defterimde daha önce yazdıklarımın izi bile olmayan bir sayfaya yazarken buldum yine kendimi. Yazmak ve yaşamak… İkisi arasında olmazsa olmaz mutlak bir ilişki var benim için. Yazmadan yaşamıyor, yaşamıyorsam yazamıyorum. Aklımda bin bir mesnedi olmayan düşünce çekiştiriyorken dimağımı, yalan üryan tesellilere kalem çalasım var bu gün. Hiç bir aksiyona bağlanmayan olduğu yerde duran, kendine bile kanıt olmaktan uzak sözcüklere gönlümün kapılarını kapayasım var bu gün.
Susuzum… Yıllar var ki susuzum. Lafla peynir gemisini yürütecek kadar bile su yok artık gönül teknemde. Yorgunum… Etrafımda sağır kalabalıklar ve ben bu kalabalıklara serenat yapmaktan bitkinim. Görmeyen gözler, içinde hüznün bile yerini bulamadığı kıraç iklimli gönüller… Ne kadar bana yaban, ben ne kadar her şeye yaban kalmışım. Sanki gurbete düşmüşüm. Gönlüm üzgün yine. Kimsesizlikten kendime dolanmışım öyle doluyum ki içim acıyor. Gözlerim DOST kapısından bir ışık bir teselli arıyor. Görürüm,bulurum İnşallah…
Her insan bilir kendi değerini, kıymetini. Bilir de; yine de kendini dost’un aynasında görmek ister. Kim istemez ki dost aynasından ederini bilmek. Dost aynası samimi, dost aynası sahici, dost aynası abartısız, eksiksiz tamı tamına kıymeti. Her insanın bir dostu olmalı, bulmalı o meçhul dostunu, yüreğini, yüreğine yaslayabilmeli.
Bu gün de ben aradım DOSTu. Ömür kişiye verilirken tadı da beraberinde verilmiştir. Hep tatlı yaşayacak değiliz ya; Acılarda bizim ihtiyacımız. Acımı teselli edecek DOSTa muhtacım. Nerede o meçhul DOST’um başımı dizlerine koyup avunduğum, Nerede kâh acılarımı kâh umutlarımı dizinin dibinde özyaşlarımla büyülttüğüm. Nerede varlığıma ayna olabilecek kıymetin bu diyebilecek yegâne DOSTum neredesin bu gün. Bak sen olmazsan bilirsin ki, ben hepten yalnızım…
Bir DOSTum var, biliyorum. Galiba kırgın ki bana arattırıyor bu gün kendini. İnanmalıyım güvenmeliyim birlik penceresinden DOSTuma nazar etmeliyim. Oysa şu an gönlümün ötesine düşmüş hayatın yeri Ar’af. Abanıyor üstüme kurşun gibi bulutlar. Hangi rüzgârlara vermeliyim, nasıl dağıtırım bu yeisi, nasıl sökerim bu kıymetsizliği yüreğimden külliyen bilgisizim.
Kendi zindanımdan uzaklara bakıyorum. Aşka dönüyor tüm ibreler. Aşkla esiyor rüzgârlar. Işık aşkla doğuyor. Aşk; kâbuslarımın hayra yorulan tek tabiri. Özlediğim istediğim her şey Aşkta saklı…
Ey aşkın Efendisi;
Diz üstü düşlerim hep… Kuş tüyü ağırlığa bile dermansız kalmış yüreğim.
Medet Ey!
Dert denir mi, dert bilmeyene?
Nasıl anlatırım içimdeki çölleri, bir ahunun gözlerinde leyli vakitlerini göremeyene…
Gayretsize nasıl sev denir ki.
Sevginin derecesi sevenin gayretince değil mi?
Nerede Kays’ın Leyla’ya gayreti,
Nerede Ferhat’ın dağları delerkenki azmi
Nerde bülbülün güle muhabbeti?
Sahi nerede;
Nerede aşkı ibadet bilenler. Nerede kaldı aşk ehli.?
Aşk tek hece… Tek damla yaş; serçe gözünde.
Susayanı suya kandırmıyorsa Aşk;
Aşığınım diyenin içinden nehirler aksa nola!
Ne çok yalan, ne çok riya, ne çok aldanış. Dolu bir testiyim az çalkalansam yaralarımdan kara kanlar sızar. Gecemle gündüzüm iç içe geçmiş kurşuni bir hava içindeyim. Gözlerimin gerisinde sağanaklar dokunan olsa yağacak gibiyim.
Bilemiyorum…
Anlatamıyorum…
Anlayamıyorum…
Derdimi acaba kime anlatsam.. Anlatsam da bilirim cümle mahlûkatın dilini anlar da bir beni anlayamaz Süleyman.
Alıp başımı SENsizlerden gizlenmem,sahte sevgilerden kaçmam,boş gülmelerden,mesnetsiz düşüncelerden soyu sopu belirsiz izlerden kaçmam lazım..
DOSTumla arama giren her şey bana namahrem
Ne çok yaban kalmışım DOSTUMa, bir de kendime
Biter mi bu gurbet de hele;
Bilirim tek ilacım SEN.
Bir beni bilen SEN.
Aşkımı çoğalt ne olur “Hu” ol bir kamışın nefesinde
Sesim sen, gayretim SEN ol…
Herkesin istediği meşk bohçası
Ya Nakkaş ömrüme işle SEN nakışını
Adem-i meşkten Muhammedi aşka sür şu iflah olmaz sinemi..
Ey Hâdî;
Sar beni haydi
Bırakma karanlıklarda…
Sahibim; SEN değil misin?
Perihan KILIÇ
ESMİZE 4 Haziran 2012
Seçki kuruluna ve tüm Dostlara gönül dolusu selamlar, saygılar ve teşekkürler....