Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
yalciner17
yalciner17
@yalciner17

alim ve muallim- ardahan öyküleri- 283

3 Haziran 2012 Pazar
Yorum

alim ve muallim- ardahan öyküleri- 283

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

954

Okunma

alim ve muallim- ardahan öyküleri- 283


Alim
Muallim
Bilgin
Bilge...
Garip inanışlarına inanış ederdi.
Geceye... pardon geceyi ötegeçti.
Geceyi ötendi.
Gece ötendi veya geceyi geçti gitti.
Alaışıkta dere istikamet ışıkla nurlandı.
Su: Ardahani parladı, parıldadı!
Arvatbaşına dere istikameti yerimişti.
Soluk aldı. Soluklandı!
Şu cümleyi defalarca değil sıfır defa söylendi içinden!
Dağlar ay ışıklı demiştik: Işıklar yüzer dağ- daş’ta...
- Durdum. I am standing by myself. Özbaşıma duruyorum. Standart kelimesi, durmak kelimesi, aralarında var karabet!
- Kelameyledik, işit! Duy!
- Sizi dinliyorum!
- Ne anladın baban goru düz de!
- Men mi?
- Sen, sen, seni ölmeyesen! SEN!..
Standart, standing direlen duran şey demekti ya. Ayakta duran şey neyse kural’en duran şart- şurt’da eeee o demehdi dana!
- Ey kanmışın! Yaman uşaksın ula! Her oğul bu töyür kanmaz ha: Standart’ın Stand’ten gelme olduğunu ne biler ne farkeder!
Standart...
Stand
Standing...
Understanding also...
De görüm!
De görem başka n’oldu
Standartlar demirbaşmış diye yadıma düşünce el kaldırdım parmak diktim.
Söz aldım. Baş muallim buyur be oğlum ellem ayak gede evet evet... sen dedi!
- Dünyanın en gözel dansı Lezginkadır.
- Niçin?
- Erkekler kartalı sembolize ediyor. Arvatlarsa çiçeğaaaııı... çiçeği... Gürcüsü, Lezgisi, Oseti, Megreli, Tat’ı, Cıfıtı, Terekemesi, Ermenisi hepsi bu oyunda bir olur, bir bu oyunu oynuyor.
- Best! Be! Huda kabul ke! Süper bir örnek. Be ben ne diyem!
Muallim, Alim. Atalar ne gözel deyif.
Alim bilgin demekmiş. Bilge’de alim’miş.
Be!
Beh, behhh!
Biy ne diyersen!
" Ardahanın yolları ne güzeldir dağları.
Gelin gidak biz orya tüttürek ocağları.
Oğul uşak dağıldı. Köyler sayabsızladi.
Gezer ana babalar gözlerinde yaş kaldı.
Ağam geldik Karagöle...
Ardahan’da mezerler, mezerlerde yater ebe- dedeler
Mezerlere çıkan yol; onlara mum yağan yol...
Ebe - dede vatanı Ardahan’ı bıraktılar vatani...
Çabalamak darığmak hem şimdi başladı...
Türkümüzün amacı dağıldı bacı kardaş...
Allahım derdi bizden ırak et, çalak oynayak!"

_Salkalı bir şarkıdan.
Pretty good dance
Sabre dance
Lezginka Dans
Tanrım!
Toylarda çalırlar: Toyu olan kız ile oğlanın uşakları olsun. Allah onları mutlu etsin.
Güzel, ey, dans: Lezginka Dans.
... kız, kartallaşmış oğlanın etek kenarı kaçer. Kız danscıyı gözüm görmör. Soğdyadayım o kerte ıraktayım. Kör soğdca. Hazar’ın Bu yakasından Kafkasyada çiçeği temsil bezeyen kızı ben inan olsun körmüyorum.
Felek utansın.
Felek utandı!
Zerobiana köyünde Kahetideyim. Köyün öğretmeni genç uşak, Alvin adı. Öye göttü meni. Kahve ikram etti mene. Kaheti Gürcüstanda değil mi hocam dedim.
Feridun Düzağaç gibi celloluğa verdim neydim anasını s...atem.
Alvin:
- Kaheti dünyanın şarapta ikincinin önünde, birincidir. dedi.
Doldur gardaş ne durersin ele... eleyse! demişik.
İÇTUĞ!..
Sabağa haten içtuğ!
Aş- etmekte... yeduğh
YEDUĞHDA YEDUHĞ!
Oko, ola sen misin aşhanada? Kapının dalından bağhan?
- He benim.
- Beni niye saymiyersin daha!..
- Sayereme!
- Saysan derste sesin çarmazsın. Beni dinlersin.
ALLAHIM BİZDEN DERDİ UZAK ET; ÇALAK OYNAYAK!

yalçıner yılmaz
06-07-2012
çanakkale





Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Alim ve muallim- ardahan öyküleri- 283 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Alim ve muallim- ardahan öyküleri- 283 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
alim ve muallim- ardahan öyküleri- 283 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.