BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 13. BÖLÜM
Aysun dedesinin özenle sakladığı kitapları görünce çok duygulandı.;yaşlı adamcağız da ilk günkü gurur ve heyecan vardı yüzünde.
"Tonton dedeciğim çok teşekkür ederim burada ne kadar çok tarihi bilgiler var."
Yaşlı adam gözlüğünü takıp kitaba eğildi ;torununun başını sevgiyle okşadı ve...
" Bak bu resim ,altındaki yazı çok önemli evladım."
" Ben bunları yanıma alabilir miyim ?
" Tabiki."
"Biliyorum sizin için hazine kadar değerli ."
" Evet ; manevi değeri daha da önemli ."
Aysun kitapları çantasına özenle yerleştirip dedesinin yanaklarından öptü.
" Hoşçakal dedeciğim."
" Güle güle; aman yollarda kendine dikkat et."( Büyükler nedense her zaman evhamlı ve koruyucu oluveririrler.)
Murat bilgisayarını , cd lerini sırt çantasına aceleyle koyup yola çıktı.
Halide bir yere koyduğu notunu ararken arkadaşlarınla buuluşacağı yere
gecikmenin gerilimini yaşıyordu.
Zeynep çoktan gelmiş, oturacakları masayı ayırmıştı.
Bir süre sonra Müjdat ona katıldı.
Bu gün kafe oldukça kalabalık ve hareketliydi.
Aysun,Murat,Halide derken ekip tamamlanmış tatlı bir sohbetin içine giriverdiler.
" Kim cezalı bugün ?"
Gözler Halide’ye bakıyordu.
Halide ellerinle yüzünü kapattı.
" Yaaa !"
" Ne yapalım ; çay ve simit servisi senden hadi bakalım."
"Tamam...tamam:gidip alıyorum."
Zeynep
" Konumuza devam ediyoruz .1. İnönü savaşı ,önemi ,sonuçları."
Murat
" Geçen haftadan bilgilerimizi kısaca özetlersek:
1. İnönü savaşının sebepleri
Yunanlıların Eskişehir’i ele geçirerek demiryolu ulaşımını denetim altına almak istemeleri
Ankara’ya kadar ilerleyerek TBMM’yi dağıtmak istemeleridir
Çerkez Ethem, TBMM’ye karşı isyan edince TBMM Hükümeti bir kısım kuvvetleri Çerkez Ethem üzerine gönderdi. Çerkez Ethem yenildi ve Yunanlılara sığındı. TBMM ordusu Yunanlılara karşı büyük bir savunma savaşı yaptı. Yunanlılar geri çekilmek zorunda kaldılar (10 Ocak 1921).
"Devam edeyim mi ?"
" Tabi"
Birinci İnönü Zaferi; Çerkes Ethem’in baş kaldırmasından faydalanan ve kendisiyle iş birliği yapan Yunanlılar ise Bursa ve Uşak mıntıkalarından Eskişehir ve Afyon istikametlerinde
6 Ocak 1921’de ileri harekete geçtiler. Sabahattin Selek’e göre Yunan taarruzunun sebebi, Yunanistan’daki iktidar değişikliğinden sonra: "Yeni iktidarın Venizelos’un siyasetini güttüğünü İtilâf Devletleri’ne göstermek ve bu vesileyle Türk kuvvetleri hakkında keşifte bulunmak" tır.
Yunan ileri hareketi üç koldan ilerleyerek İnönü önünde birleşiyordu. Yunanlılar 3 günlük yürüyüşten sonra 9 Ocak günü İnönü mevzilerinin önüne gelmişlerdi. Asıl muharebe 10 Ocak günü sabah saat 6.30 da Yunanlıların taarruza geçmesi ile başladı. Saldırısı kırılan düşmana karşı savaş 10 Ocak 1921 de kazanılmıştı.
Müjdat
"Birinci İnönü Muharebesi’nden sonra Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey’e, TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa, 11 Ocak 1921 tarihli telgrafında: "Bu muvaffakiyetin mukaddes topraklarımızı düşman istilâsından kamilen kurtaracak olan kesin zafere bir hayırlı başlangıç olmasını Allah’tan diler ve bu tebrikâtın umum Batı Ordusu er ve subaylarına iletilmesini rica ederim."diye yazmıştır."
Murat
" Sonra...
Batı Cephesi Komutanı ismet Bey de, Mustafa Kemal Paşa’nın, tebrik telgrafına aşağıdaki cevabı vermiştir: "Mukadderatımızı tam istiklâl ile üzerine almış olan Büyük Millet Meclisi’ne kayıtsız şartsız bağlılıktan aldığı manevî ve kutsî feyz ile mukaddes topraklarımızın kurtarılması vazifesini ifa edeceğine ordunun kesin kanaatla emin bulunduğunu arz ve temin ederim."
Halide
" Ben gecikmemin nedeni çok aradığım bu kitaptan okuyayım size."
" Hadi dinliyoruz."
"İnönü Zaferi sonunda Albay ismet Bey 1 Mart 1921 de generalliğe yükselmiştir. Kazanılan bu zaferin tarihî önemi, Batı Cephesi’nde ilk kazanılan zafer oluşu ve Sevr tatbikçilerine millî teşkilâtın ne demek olduğunu göstermesidir.
Falih Rıfkı Atay’a göre: "İnönü Savaşları çete devrinden çıkan Anadolu’nun nizamlı ordusu ile kazandığı zaferlerdir". "Unutmamalıdır ki, Birinci İnönü Savaşı cephe gerisinde orduyu isteyenler ve istemeyenler arasındaki kavga ile aynı günlerde olmuştur."
F.R. Atay’ın naklettiğine göre: "Rahmetli izzetin Paşa’ya göre Birinci İnönü savaşı tam bir zaferdir. Yunanlılar bu muharebeden kendilerini Aksu-Dimboz müstahkem hattına atarak
kurtulabildiler."
Müjdat
" Arkadaşlar bakın burada ne yazıyor ?
Anadolu Ajansı, Birinci İnönü Muharebesi konusunda şu bilgiyi yayımlamıştır: "Yunan karargâhı, resmî bildirisini (bizim zaferimizle biten İnönü Savaşı’nın tarihi) 11 Ocak 1921’den 16 Ocak 1921’e kadar yayımlayamamıştır. 17 Ocak 1921 de yayımladığı bildiride ise Yunan hareketini basit bir keşif hücumu olarak nitelendirmiş ve önemini azaltmaya çalışmıştır. Buna yanıt olarak şunu belirtiyoruz:
1. Kuvvetlerimiz, belli bir plân çerçevesinde aldıkları emir gereğince düşmanı İnönü dolaylarına kadar çekmiştir. Öyle ki Yunan birlikleri saldırıya başladıkları noktadan 150 kilometre uzaklaşmışlardır. Böyle geniş bir alana yayılmış bir harekâta her halde keşif hücumu denilemez.
2. Büyük İnönü Savaşı, 36 saat bütün şiddetiyle devam etmiştir ve düşman, kuvvetlerimiz karşısında dayanamamıştır; çekilmek zorunda kalmıştır. Yunanlılar büyük kayıplar vermişlerdir ve çekilişleri bir bozgun biçimini almıştır.
3. Yunan karargâhı, daha önce birliklerinin Bilecik ve Bozhöyük’e ilerlemelerini kesin bir başarı olarak ilân etmişti. Daha sonra bu harekâtın bir keşif hücumunu olduğunu söylemek acaip bir çelişkidir. 13
17 Ocak 1921 tarihli The New York Times, Türk Başarısının Nedenleri başlığı altında, Birinci İnönü Muharebesi’nin sonuçlarını şöyle duyurmaktadır: "Son Yunan taarruzunun başarısızlığa uğraması çeşitli yorumlara yol açmıştır. Yunanlılar en önemli etken olarak iklim şartlarını gösteriyordu. Yunanlılar tarafından yapılan açıklamada, yeni atanmış olan subayların yetersiz kaldıkları ve birliklerin moral bozukluğu içinde bulunduğu iddialarının gerçekle bağdaşmadığı belirtilmektedir. Aynı açıklamada Türklerin en seçme birliklerini savaşa sürmeleri ve dağların karla kaplı bulunması Yunan başarısızlığının önde gelen nedenleri olarak gösterilmektedir. Bazı iddiaların aksine, son savaşta Yunanlılara karşı savaşan Türklerin arasında Bolşeviklerin bulunmadığı anlaşılmıştır."14
Yüksek Komiser Amiral Bristol, 20 Ocak 1921 tarihli telgrafında: "Küçük Asya’da Yunanlılar ile Türkler arasında çarpışmalar konusunda, burada birçok haberler ve söylentiler dolaşmaktadır. Yunanlıların Bursa Cephesi’nden Eskişehir çevresine kadar gelip, ondan sonra eski hatlarına geri çekildikleri kesinleşmişe benzemektedir. Yunanlıların raporlarına göre, geri çekiliş, zecrî ve çabuk olmuş, çok sayıda kayıp vermişler. Ayrıca çok sayıda Venizelos taraftarı Yunan subayının orduyu bırakıp İstanbul’a gelecekleri söylenmektedir." 15
Birinci İnönü Zaferi’nin kazanılmasından sonra, TBMM’de çok heyecanlı bir gün yaşanmıştır. 17 Ocak 1921 tarihli Hâkimiyet-i Milliye’nin açıkladığına göre: "Fevzi Paşa’nın beyanatından sonra Meclis’te müteaddit hatipler söz alarak takip olunan dâvayı millînin meşrutiyet ve ulviyetine ve ordumuzun gösterdiği kahramanlığın azamet ve kıymetine tercüman olmuşlardır." 16
Söz alan Mazhar Müfid (Hakkâri), Salih (Erzurum), Muhittin Bahâ (Bursa), Mahmut Şükrü (Bursa), İnönü Meydân Muharebesi’nin önemini belirtmişlerdir.
Zeynep
Birinci İnönü Muharebesi, millî duyguları coşturmuş, milletçe güvenin de artmasında âmil olmuştur. Trabzon mebusu Husrev Bey, 22 Ocak 1921 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde yazdığı, İstiklâl Harbi ve Ordumuz adlı makalesinde Türk ordusunun başarısından bahsettikten ve iyi yetişmesinin sebeblerini açıkladıktan sonra, makalesini şöyle bitirmektedir: "İşte Kars’ı zapteden, İnönü Meydan Muharebesi’nde Yunanlıların kafasını ezen millî ordumuzun ruhu bu suretle yetişmiş, Harb-i Umumî’ nin kanlı tecrübeleriyle kesbi kemal etmiş muhterem zâbitânımızdan, kumandanlarımızdan, mayası ise Çanakkale, Galiçya, Filistin ve Kafkasya’da şehametleriyle hârikalar gösteren arslan yürekli sevgili Mehmetçik’lerimizden mürekkeptir."
Murat
" Daha çok bilgiler var inanın
konuyu şöyle toplarsak:
Önemi
Düzenli ordunun Batı cephesinde kazandığı ilk başarıdır.
TBMM Hükümeti’nin gücü ve otoritesi arttı.
Türk halkının milli mücadelenin kazanılacağına dair olan inancı arttı ve orduya katılım arttı.
Albay İsmet Bey’in rütbesi generalliğe yükseltildi.
İçeride ve dışarıda Türk ulusunun savaşı kazanacağı anlaşılmıştır.
İtilaf Devletleri arasındaki anlaşmazlık daha da derinleşti.
Fransa ve İtalya Türkiye’ye yanaştı. Bunun sonucunda Londra Konferansı toplandı.
Aysun
"Evet dediğin gibi
I. İnönü Savaşı Sonrası Siyasi Gelişmeler
1. Londra Konferansı (23 Şubat 1921)
Konferansa; TBMM Hükümeti, İstanbul Hükümeti, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan katılmıştır.
Toplanma amacı; bazı değişiklikler yaparak Sevr’i TBMM’ye kabul ettirmekti.
Konferansa İstanbul Hükümeti adına katılan Tevfik Paşa, konuşma sırasını milletin gerçek temsilcisi olarak gördüğü TBMM temsilcisi Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey’e bıraktı. Bu tavrı ile İstanbul Hükümeti TBMM’yi tanımış oluyordu.
TBMM Anadolu’nun boşaltılmasını ve Misak-ı Milli’nin kabulünü isteyince konferans sonuç almadan dağıldı.
Yunanlılar taarruz çalışmalarını hızlandırdılar.
NOT: TBMM Hükümeti’nin toplantıya katılmaktaki amacı; Misak-ı Milli’yi tüm dünyaya duyurmak, Türkler hakkında çıkan “Türkler barış istemiyor, savaş yanlısı bir ulus” propagandalarına engel olmaktı.
NOT: Londra Konferansı’yla TBMM Hükümeti, İtilaf Devletlerince ilk kez hukuken tanınmış oldu.
NOT: İtilaf Devletleri konferansa hem TBMM’yi hem de Osmanlı Devleti’ni çağırmakla iki hükümet arasında ikilik yaratarak çıkar sağlamak istemiştir.
2. Türk-Afgan Dostluk Antlaşması (1 Mart 1921)
Türk Hükümeti ile Afganistan arasında Moskova’da imzalandı.
Bu antlaşmayla: Türkiye ile Afganistan birbirlerinin bağımsızlıklarını tanıdılar; Bir saldırı sırasında birbirlerine yardım edeceklerdi; Karşılıklı kültür ve eğitim alışverişi yapılacaktı.
NOT: Afganistan, TBMM’nin düşmana karşı ittifak kurduğu ilk devlettir.
3. İstiklal Marşı’nın Kabulü (12 Mart 1921)
Türkler bağımsız milli devletlerini kurunca, milletin bağımsızlık sevgisini ve isteğini dile getirecek bir marşın yazılması mecburi hale geldi. TBMM, 12 Mart 1921’de Mehmet Akif Ersoy’un şiirini İstiklal Marşı olarak kabul etti. Osman Zeki Üngör’ün bestelediği İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık azmini simgeleyen ve dile getiren, değişmez Milli Marşı oldu.
4. Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)
Bolşevik İhtilali’nden sonra Sovyet Rusya ile Avrupa’nın (İtilaf Devletlerinin) arası açılmıştı. Anadolu Avrupa Devletlerinin işgali altındaydı. Bu durum Sovyetler Birliği ile TBMM’nin birbirine yakınlaşmasını sağladı. İki devlet arasında Moskova Antlaşması yapıldı.
Sovyet Rusya, Misak-ı Milli’yi tanıdı.
Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında yapılan antlaşmalar geçersiz sayılacaktı.
Sovyetler Birliği, kapitülasyonların geçersizliğini kabul edecekti.
İki devlet arasında ekonomik, mali ve kültürel antlaşmalar yapılması kabul edildi.
Taraflardan birinin kabul etmediği uluslar arası bir antlaşmayı diğeri de kabul etmeyecekti.
Sovyet Rusya, TBMM’nin Ermenistan ve Gürcistan ile yaptığı antlaşmaları, Batum’un Gürcistan’a iadesi koşulu ile kabul etti.
NOT: Moskova Antlaşması’yla Misak-ı Milli ilk defa bir Batılı devlet tarafından kabul edilmiş oldu.
NOT: Batum’un Gürcistan’a bırakılması Misak-ı Milli sınırlarından verilen ilk tavizdir."
Halide
" Konuya o kadar dalmışız ki ...saatin nasıl geçtiğini anlamamışız bile; haftaya bir aksilik olmazsa devam edelim ne dersiniz arkadaşlar ?"
" Eveeettt !"
" Ben de olur diyorum."
" Geleceğimmmm."
" Anlaştık o zaman haftaya bugün aynı yerde,aynı saatte ...."
" Veee...
" Herzamanki gibi...."
"Mustafa Kemal Atatürk’ün..."
" En güzel sözüyle...."
" Toplantımızı bitiriyoruz."
%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
Ben,Türk ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş doğacağına,bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki , bunu adeta gözlerimle görüyordum.Yıl 1937
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
SEVGİLERİMLE
NEŞE KIZILYAR
..............................................................................................
CAN DOSTLARIMDAN ALTIN DAMLALAR
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Gerçeklerin rüzgârı eserken maziden,
Ruhunda saygı besleyendedir o saç; kan ile titreyen.
Öyle ya da böyle arşınlanıyor bahtın yolları,
Eylül sarısı hürriyetin izi olmuş bizden öncekilerden.
Bir hayat ki gözler şahit patikaların tozlarına,
Kulaklar çınlar, uyku ne mümkün barut kokusunda.
Sönen ocakların küllerine ezelden aşina bu millet,
Sorun da söylesin, semasında kanatsız uçanlarına…04.06.2012-Ahmet BOZTAŞ
YORUMLAR
GÜLDESTE
Gerçeklerin rüzgârı eserken maziden,
Ruhunda saygı besleyendedir o saç; kan ile titreyen.
Öyle ya da böyle arşınlanıyor bahtın yolları,
Eylül sarısı hürriyetin izi olmuş bizden öncekilerden.
Bir hayat ki gözler şahit patikaların tozlarına,
Kulaklar çınlar, uyku ne mümkün barut kokusunda.
Sönen ocakların küllerine ezelden aşina bu millet,
Sorun da söylesin, semasında kanatsız uçanlarına…04.06.2012-Ahmet BOZTAŞ
Kimi koca bir hiçten ibaret şu yalan dünyada, kimi Vatan gibi bir kutsal miras bırakır kendinden sonrasına. Değerini bilenlere selam olsun…
Güzel bir paylaşımdı Can Kardeşim. Gönülden kutluyor, kucak dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum…
Değerli Arkadaşım.
Yine güzel bilgilerle dolu bir yazı olmuş. Ancak..Biz tarih öğretmenleri özellikle de savaşları anlattığımızda önce savaşın sebeplerini ortaya koyarız ( Bu yapılmış hemen yazının başlarında ) sonra savaşın nasıl geliştiğini ve bittiğini anlatırız....İşte burada bir karışıklık olmuş ve siz savaşı anlatmadan önemini maddelemişsiniz yine başlarda...
'' Önemi
Düzenli ordunun Batı cephesinde kazandığı ilk başarıdır.
TBMM Hükümeti’nin gücü ve otoritesi arttı.
Türk halkının milli mücadelenin kazanılacağına dair olan inancı arttı ve orduya katılım arttı.
Albay İsmet Bey’in rütbesi generalliğe yükseltildi.
İçeride ve dışarıda Türk ulusunun savaşı kazanacağı anlaşılmıştır.
İtilaf Devletleri arasındaki anlaşmazlık daha da derinleşti.
Fransa ve İtalya Türkiye’ye yanaştı. Bunun sonucunda Londra Konferansı toplandı.
İşte bu kısım savaşın anlatımı yapıldıktan sonra verimeli..( Aslında o da yapılmış yazının sonlarına doğru kısmen )
Netice olarak...Bir savaşı anlatıyorsanız önce sebepler...Sonra gelişimi-neticesi ve nihayet önemi sıralamasıyla anlatılmalıdır.
Selam ve sevgilerimle.
GÜLDESTE
Bu kalemi kutluyorum
Böyle gerçek kalemlere,yüreklere ihtiyacımız var bu günllerde...selamlar
GÜLDESTE
efendim bu sohbet tadında geçen tarihi yazınızı severek ve beğenerek okumaktayım emeğinize sağlık sayende bilgilenmiş oluyoruz sağolun saygılarımla selamlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Yazılarınızla bilgi dağıtıyor ışık saçıyorsunuz
Yüreğinize emeğinize sağlık
Yüreğinizin sesi daim olsun diliyorum.Saygılar.