- 925 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Tek-el’deki Platonik Aşklar
Benim hiç platonik aşklarım olmadı. Daha önemlisi benim aşklarım olmadı hiç.. Benim hep karşılıksız sevgilere emeklerim oldu. Verdiğim emeklerle sevildim ben. Yalnız “ben” sevilmedim. Sevdiğim için sevildim..
Tekel’de olan aşk hiç çekilmiyor. İnan bana tek elden aşk hiç çekilmiyor..
Ran’ın Piraye’ye dediği gibi.. Yirminci yüzyılda kısa sürermiş aşk acısı.. Peki ya dünden bu yüzyıla taşan aşklar.. Ran yaşayıp yirmi birinci yüzyılı görseydi eğer, Piraye’ye sarf ettiği sözler için çok pişman olurdu. Güncel yüzyılda ki aşkların kısalığını gördükten sonra..
Emek..! İşte yeryüzünün vazgeçilmez en büyük unsurlarından.. Çalışırsın alın teri dökersin. Değeri bellidir.. Akşam eve ekmek götürebilecek kadar.. Her yerde tek bir değer biçilmiştir, alın teri dökerek kazandığın, nezdinde en kutsal saydığın sermayene.. Aşkta emek farklıdır oysa. Emek verirsin, görünürde yıpranmamıştır vücudun. Ama derinlerde, sadece senin hissedebildiğin, yalnız sana mahsus en kırılgan bölgeyi tahsis edersin, sevgine layık sandığına..
Ve bir kişi değer biçebilir o senin en masum duygularla verdiğin emeğe.. İşte bu yüzden aşk her zaman “tek-el”dedir. Ya değer biçemez emeğine.. Ya da “tek-el”dedir işte aşk, ezilirsin..
Bilal Yaver