- 643 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
göl olmak
Bugün bir olay başıma geldi. Batıkent’tegeldiğimde kardeşlerimi aradım onlar sınava girmişlerdi vesınavın nasıl geçtiğini sormak için konuşuyorduk. o anda da hızlı hızlı yürüyor 276 no’lu otobüse yetişmek istiyordum. Hızlı hızlı yürümeme rağmen otobüs durağına gelmeme rağmen daha yeni kalkıp gidiyordu. Ben cama tıkladım 5 6 kez cama vurdum. Kapıyı açtı ve bana sövdü. Şu an tahminim gülüyorsunuzdur ama bunun hiç gülünecek tarafı yok. Adam yani şoför kötü bir gün geçirmiş. O sırada telefonla konuşuyordum ve takmadım. Sonra telefonu kapattım ama adam hala söyleniyordu. "derdin ne tamam bitti. Küçük bir olayı çok büyüttünüz. Sakin olun ve önünüze bakın." dedim ama pişman oldum. Bu sefer bağırarak :"seni almak zorunda değildim aldım. sus konuşmaya hakkın yok senin metronun orda sürtüyorsunuz buranın bir kalkış saati var.." tam ağzımı açacakken yanımdaki bir bayan: “amanın kötü bir gün geçiriyormuş başına bir sürü olay gelmiş zavallı" dedi. Bende sustum ama başka bir bayan şoförü tanıyor olsa gerek o şoförün hiç bir zaman yüzünün gülmediğini söyledi hep kötü olayları kafasına takıyormuş. Annesiymiş o galiba şoför" anne sus bir ya yeter ya şu boşboğazlığından bıktım artık" dediğinde anladım
Bir göle1 avuç tuz atıp suyu için bir de bardağa. Hangisinin tadı daha güzel? Gölünki çünkü 1 avuç tuz göle işlemez.
Böyle kötü şeyleri kafalarına takanlar o bardağın içindeki tuzlu su gibidir onlar ekşi acı bir tat bırakır. Bardaklığı bırakıp göl olmayı hiç mi hiç düşünemezler. Aynen bizim şoföre ve ona benzeyenlere göl olmayı öneriyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.