- 583 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DÜŞÜNEMEYENLER
DÜŞÜNEMEYENLER
Hayatımızın her evresinde çok çeşitli insanlar tanırız. Kimileri yürüme engelli, kimileri görme ya da işitme engellidir. Bazıları vardır ki onlar düşünme engellidirler.
Çevremizde kimi insanlar vardır ki, çevrelerinde gördüklerini, duyduklarını, yaşadıklarını kendi bakışlarıyla değerlendirmekten acizdirler. Bunlar komşularımızın, arkadaşlarımızın, ya da siyasetçilerimizin içinde bolca vardır. Bahse konu insanlar kime inanıyorlarsa onların düşüncelerini kutsal bir kitabın sözü gibi kayıtsız, koşulsuz kabullenirler. Doğru söylediklerine inandıkları insanların, sözlerini benimserler, isteklerini buyruk sayarlar. Düşüncelerinin içinde kendilerine ait tek bir satır yoktur. Hatta kendileri ile aynı şeyi düşünmeyenleri yok etme çabası içindedirler. Ülkemizin toplumsal tarihinde örnekleri çokça görüldüğü gibi öldürürler, yakarlar, yok ederler, ya da sindirirler.
Bu insanların düğmelerine basın ve görün, nasıl da otomatik silah gibi tararlar farklı düşüncelerdeki insanları. Çünkü demokratik değillerdir. Farklı düşünceler onları gerer, tahammülsüz kılar, dahası agresifleştirir, saldırganlaştırır. Düşüncelerini koşulsuz kabullendikleri insanlardan gelen işaret doğrultusunda çevresindekilere gözdağı verirler. Kendilerine ters gelen her doğru ve düzgün şeyi kırmak, parçalamak arzusu duyarlar. Kendileri gibi düşünmeyenlere yaşam hakkı tanımamak için her türlü yöntemi kullanırlar. Kısacası her düşünceyi hoşgörü sınırında kabullenemezler. İşte bu tür insanlar düşünme engellilerdir. Düşünme engelliler kendileri düşünemezler. Başkaları onlar adına düşünür. Onlar da talimatlara uyarlar menfaatlerine uygundur zira. Bugün sana, yarın başkasına. Yanar, döner durumları yani…
İnsandaki en büyük eksiklik düşünme ve eğitim eksikliğidir. İnsan eğitimle şekillenir, kendisine ait düşünceleri oluşur, o düşüncelerle görür ve duyar. Her şeyden yararlanan, her şeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir. Geride kalan her şey kör, sağır ve cansızdır.
Demek ki kendi düşüncelerini hayata geçiren insanı insan yapan güç “onun düşünebilme yeteneğidir. Düşüncelerini üretime dönüştürebilme gücüdür. Televole kültürü ile yoğrulan toplumsal yapımızda düşünmenin üretim ve değişim gücümüzün tükendiğini görüyoruz.
Yaşamın içinde düşünme engelli, ödünç düşüncelerle yaşamaya çalışan zavallılar olduğu sürece onları kullanacak kişilerde çoğunlukta olacaktır. Bu kişilerin toplumdaki yerleri gölgeleri kadardır. Gerçek bedenleri hep bir yerlerde kullanılıyor olacaktır.
Hülya TÜRK