ÖĞRETMENİMDEN ALTIN ÖĞEÜTLER

• 30 Mayıs 2012 Çarşamba 00:59:03

ÖĞRETMENİMDEN ALTIN ÖĞÜTLER

Naşit Sarıca, 1960’lı yılların ilkyarısında pedagoji dersimize girmişti. Derslerini, renkli örneklerle süslerdi. Yaşıyorsa sağlıklı uzun ömür, hakka yürüdüyse rahmetler dilerim. Bu gün laf açıldı. Onun bazı anekdotlarını anımsadım. Örneğin bir dersinde “Devlet miyop bir deve benzer. Gözünün tuttuğunu daha yakından bakmak için göz hizasına kadar kaldırır. Beğenirse başının üzerinde yer verir. Beğenmezse o yükseklikten bırakır, parçalansın diye.” dediğini unutmuyorum. Buna benzer birkaç sözünü sevgili eşimle paylaştım. Haksızlık olmasın diye değerli okurlarımla da paylaşmak istedim. Kabulü ricasıyla…

Öğretmenim diyordu ki:

1- Maaşımı aldığım gün hane halkını toplarım. parayı bölüşürüz. Kendi harçlığım da dâhil hepimiz paramızı bilir, aybaşına kadar onunla idare ederiz. Artık kimse, kimseden maddi bir yardım beklemediği için evimizde para meselesi kalmaz. Aybaşına kadar kulağım dinçtir. Kapalı sistem uygulayıp ihtiyaç gösterenlere azar azar versem, babanın parası hiç bitmez zannıyla herkes sorumsuzca harcar. Sonunda ben de sıkıntıya düşerim, onlar da.

2- On yaşındaki oğluma ayakkabı alacağım. Ayakkabı için ancak elli lira ayırabiliyorum, diyelim. Ayakkabıcıya giderim. “Biraz sonra oğlumla geleceğim. Ona elli liralık ayakkabıları çıkar, kendisi hangi rengi, hangi şekli seçerse seçsin.” diye tembih ederim. Çocuk, zevkine göre istediğini seçer. Benim bütçem sarsılmaz. Çocuğun da “Ayakkabıyı ben beğendim.” diye karar sahibi olduğu için kişiliği gelişir. Kendine güveni artar…

3- Yaşları birbirine yakın olan çocuklar karanlıktan korkuyorlar. Akşam otururken saklambaç oynamalarını teşvik ederiz. Biri yumunca diğeri aydınlık odada köşeye bucağa saklanır. Kısa zamanda bulunur. Oyunun tadı çıkmaz. Bu kez saklananı, kaş göz işaretiyle karanlık odaya göndeririz. Kolay bulması için arayanı da oraya salarız. Saklananın da arayanın da büyük bir şamatayla dönüşünü zevkle izleriz.

Oyuna kendisini kaptıran çocukların, karanlık korkusundan eser kalmamıştır.

Bu ve benzeri anekdotlardan zamanında hayli yararlanmıştık. Genç hane reisleri ve ebeveynlere faydası olur mu bilmem.