- 2635 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Şiir patlatırken nişanlım Sema’dan oldum
Kışlada gomutanların düzenlediği eğlence partisinde sahneye fırlayıp şiir patlattığım için günlerce sorguya çekildim. Patlattığım şiir içinde geçen ‘ay akşamdan ışıktır’ sözü bana bela oldu. Başıma işler açıldı. Neler geldi başıma neler. Bana ilk sordukları soru ‘ ay neden akşamdan ışıktır, kime mesaj verdin, amacın nedir‘ gibi bir sürü saçma sorular. Günlerce dayak yedim. Ay neden akşamdan ışıktır, niye sabah değil. Bu sorunun cevabı coğrafya hocamdaydı. Hocamı aramak istedim ama buna izin vermediler. Askerliğin bitmesine çok az kalmıştı. Bir yolunu bulup kendimi kışlanın kapısından dışarıya attım. Yaktık gittik askerliği.
Şimdi yeniden askerim ve bu benim üçüncü kışlaya dönüşüm. Bu sefer etliye sütlüye karışmıyorum. Yeni gomutanım gençten biri, psikopata benziyor. Şimdi piyade olarak askerliğimi yapıyorum. Kışlada patates soymuyorum. Yeni komutanım beni seviyor. Geçen gün çadırın içinde küçük küçük el bombası denemesi yapıyordu. Bomba elinde patladı. Gomutanım çadırdan dışarıya fırlayarak bağırmaya başladı.
‘Lan Hülagu küçük serçe parmağım koptu lan, koş bana sargı bezi bul’ dedi. Hemen atletimi çıkarıp sargı bezine çevirdim ve gomutanıma uzattım. Aferin lan ‘ dedi bana.
Ben Hülagu uslu duracağıma ve askerliğimi bitireceğime söz verdim. Şimdi mola zamanı oturup mektuplarımı yazayım.
Mektup / I
Oğlum Hüsiyin,
Sana dostum demek isterdim ama demeyeceğim. Buna değmezsin. Ay akşamdan ışığı sen de şifre sandın değil mi? Beni yalnız bıraktın. Ben yannış adam mıyım ki beni yannış anladılar. Gomutanlarım neredeyse gözümü çıkaracaktılar. Bana sahip çıkmadın. Hüsiyin lan lavuk, köydeki kümesten az mı senin için tavuk çaldım. Üstelik kendi ellerimle pişirdim. Kursağında kalsın tavuklar. Oğlum Hüsiyin alacağın olsun. Tabi şafak saymayı bitirip nişanlım Sema’nın yanına koştun. Bir sürü yalan yannış şeyleri anlattın. Nişanlım benden uzaklaştı. Sürekli askerliği yaktığım için benden uzaklaştığını söyledi. Buna inanmıyorum. Dingil Hüsiyin, başka neler anlattın güzel nişanlıma. Bitti gitti aşkı, artık beni istemiyor. Hüsiyin sen benim dostum değilsin. Tavukları kusasın inşallah.
Mektup / II
Aşkım Sema,
Bal böceğim, sana ne diller döktüm. Sen ne yaptın. Bana inanmadın. Gittin godoş Hüseyin’e inandın. Uzaklaştın benden. Sana cırcırböceğim demiştim. Kalbimi sana vermiştim. Değerim bu mu ha, değerim bu mu? Yazıklar olsun sana. Yazıklar olsun balkonun altında döktüğüm seramonilere. Askerden kaçınca yüzüme bakmadın. Ne yannışı gördün ha ne yannışımı bildin. El bebek dedim sana gül bebeğim dedim sana. Fiske kelime demedim sana. Pıt bile demedim sana.
Sema, Sema incir kuşum, iyi düşün taşın. Seni seviyorum. Azaldı askerliğimin bitmesine. Sema şafak sayıyorum yumurta kabuğunun içine. İnşallah kırılmaz yumurta kabuğu. Her gün çizik atıyorum. Uslu duruyorum. Şiir patlatmıyorum kimseye
Sema incirim ne olur arkanı dönme bana. Gülümse bana .Sema şafak bitsin ne olur.
Seni çok seven asker Hülagu
Mektup / III
Gülüm Mehtap,
Seni kışlanın yanındaki spor sahasında gördüm. Aklım başımdan gitti. İlgimi çeken olay şu oldu. Maç aralarında şiir okuyordun kızlara. Anmadım ki sen de benim gibi şiiri çok seviyorsun. Mehtap karınca monoloğum, bülbülüm, sana şiir yazayım şincik. Bu mektubumu gizli yazıyorum. Kibrit kutusuna koyup sana atacağım. Şiirimi beğenirsen bana cevap yaz.
Gece üşüdüm çok üşüdüm
Hava serindi çünkü
Ay sarhoş oldu benimle zırzırı titredim
Benimle ağladı
Çok üşüdüm, üşüdüm çok üşüttüm
Sonra gidip duvarın dibine işedim
Körkütük oldum şarap içmek istedim.
Dip not: Ay dememem lazım gizli yazdım bunu
Mehtap karınca monoloğum iyi dinle, o kızı yanında getirme gelirken..
Kışlanın yanında spor sahasında tenis oynayan bir kız var, adını bilmiyorum. mehtappppp mehtap gelirken o kızı yanında getirme. Bana geçen gün ne yaptı bak, dur anlatayım sana. Mehtap, demir parmaklıkların yanında duruyordum. O kız oradan geçerken durdu ve bana işaret parmağıyla pişt dedi piştttt dedi bana, bi bak dedi, senin fotoğrafını çekebilir miyim dedi. Ben de çek tabi dedim. Demir parmaklıkların yanından yirmi metre ileriye gitti. Cebindeki tenis topunu çıkardı ve vahşi bir hayvan gibi gerildi tenis raketiyle topa öyle bir vurdu ki top gelip alnımı deldi. Yere yığıldım. O ne biçim vahşi bişeydi öyle. Mehtap, Mehtap gelirken o kızı getirme yanında,uzun saçlı dalgaları olan kızı hayvana benziyor. Raket topu ile kafamı deldi hayvan kız ..
Şimdilik bu kadar yazdım sana monoloğum.
Mektup /IV
Sevgili Hanımefendi Aynur Hanım,
Seni bir sinema çıkışında gördüm. Yarabbi o ne güzellik öyle. Kolunun altında bir sürü kitap gördüm. Arkadaşlarınla konuşuyordun. Roman yazıyormuşsun. Seni takip ettim adresini aldım. Bu mektubumu yazıyorum sana.
Derdim şudur; Durmadan askerlikten firar ediyorum. Bunu roman olarak yazmak istiyorum. Bana yardımcı olursun artık. Belki nişanlım Sema anlar beni de o lavuk Hüsiyin’e uymaz.
Aynur Hanımefendi, romanını bana ithaf edersen ben de hayat hikâyemi sana ithaf ederim.
Seni beğenen asker Hülagu
…
Ben kendime söz verdim. Yumurta kabuğunu kırmayacağım. Şafak bitecek, ya bitecek, ya bitecek. Sema, Sema bekle beni cırcırım,böceğim…
lacivertiğnedenlik
YORUMLAR
:))
buradaki bütün bayan arkadaşları bir deftere yazdım .
eti senin kemiği benim muhabbeti
aramızda bir sevgilinin lafımı olur canım arkadaşım der gibi :)
Ne olur olmaz ajandamızda bulunsun uzak durmak lazım örgütsel
iştimalardan
tebrik ederim ...
Kuzen tarafından 5/30/2012 9:48:37 AM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
Çok teşekkürler
Noyan Safi Sel
saygılarımla tekrardan...
Bu kadar bayan yorumcunun arasına girmek olmaz...Lakin çok keyifliydi Hülagü'nün mektup maceraları....Tebrikler
Erzurumlu Selim tarafından 5/29/2012 11:33:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
.
Hülagu'nun cevabı : abi karpuz ne ya canlarım canlarım
Erzurumlu Selim
geçen gün aklıma gelmişti..
sevgili aysu ...
komik bir öykü patlatıverse ya..
diye..
daha evvel okuduğum askerlikle ilgili öykünü aklıma getirince..
peşin sıra bunları düşünüvermiştim..
ne kadar safım..
mizah yakışıyor kalemine toprağım..
eh..
karadenizli olunca...
selamlar..
lacivertiğnedenlik
Teşekkür ederim Sevilay
SEVİLAY DİLBER
son olmasın..
kalemine mizah yakışıyor..
oğudum oğudum
annadım
deyceğim odur ki Hülegu mausunu kedi yesin emi
krize soktun beni:)))
Aynur Engindeniz
lacivertiğnedenlik
Aynurcum, Bu maviiğnedenliğin malzemesinden muhteşem bir hikaye çıkaracağın gün gibi aşıkar. Kalma bunun altında. Gerçi yorumda yazmışsın ama ben senden bu malzemeden hikayeler bekliyorum.:))
İsme bak İsme ya:))))) Söylerken güldürüyor insanı "Hülagu"..
Mehtaba, Semaya da sözler gitmiş ama burada yazma teklifi sana sunulmuş Canım.
Şimdi Maviiğnedenliğe gelelim.
Dostlarına Mesajlarını aktarma tekniğini çok beğendim ve Gülerek okudum. Sağol sen emi.
Sevgilerim hepinize, bu yazıya dahil olanlar.....
lacivertiğnedenlik
.
inci*
Demek öyle.
Bu arada ben size maviiğnedenlik diyorum. Çünkü lacivert biraz karanlık düşüyor..:))
Güzel yazıydı gerçekten. tekrar tebrik ederim.
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim, sevgiler.
Sayın Hülagü Bey,
Uzun zamandır ne diyeyse ben de seni takip etmekteyim. Üzülerek söylemeliyim ki, kırdığın cevizler bini aştığı için, senin hayat hikayeni hiç bir -kahrolası- yayınevi yayınlamaz şekerim.
Sema'ya "Sütler kaymak tutar tutmaz oradayım" diyerek mühlet veriyorsun. Kardeş bak, sana o kızdan hayır yok. Diyeceksin ki "Niye?" Sen daha on bunca yıldır teskereni alamamışken o kız kendini felsefeye vakfetti. Nöbetten ve bilimum gereksiz işlerinden arta kalan zamanlarda, babanın üç yaşındayken diktiği erikteki yemişleri hayal ediyorsun, O ise elinde kahvesi, yüksek penceresinin önünde
"bu şehrin kıyısı yok
yok suya düşmesi nâr kızıllığında güneşin." diyor...
Demem o ki, nişanlın Sema, senden uzaklaştıysa bunun biricik sorumlusu sensin. Az derin düşün. Komutanının hayatını yönlendirmesinden vazgeç. Akşam sana yalnızca yatma vaktini anımsatmasın. Ne bileyim ben, düşün işte...
Roman diyorsun da, galiba bu hayatta yapılacak en güzel şeylerin başında yazmak geliyor be askerim. Allah kerim. Belki bir ara handikaplarda kaybolmuş 'roman ceninime' seni de eklerim. Benim işim hayatlar toplamak, biliyorsun şekerim. Çok mu kafiyeli oldu? Affedersin.
Mektubuma son vermeden önce sana hiç birşey söylemek istemiyorum. Ne gerek var? İkimiz de, üçüzümüz, hatta cümlemiz biliyoruz ki sen yine kaçacaksın. Çünkü senin fıtratında yok düğümler, bağlar. Gel etme eyleme, de demeyeceğim sana. Bana ne ki? Ben sadece konuya uzak bir hanımefendiyim. Hatta benim bu mektupta ne işim var şekerim :)))Eğer sana roman yazmamı istiyorsan Hülagü, önce onu yarısına kadar okumadan duvara çalmayacağına, hışırtıyla yere düşen kitabıma elinde bir kadehle "elveda" demeyeceğine söz ver. Bir de, bana bak, ben senin üçü biraradan olmam Hülagü:)Müstakil mektup istiyorum.
Selam eder, ellerinden öperim.
Angie
olay budur yani.
valla etkili yorum seçtim bu yorumu.:)
zaten bu mektup kime ben anlayamamıştım :)
lacivertiğnedenlik
Aynur Engindeniz
*************************
Aysum, can kuzum, toprağım...Bugün pek gülebileceğimi sanmıyordum, eksik olma. İyi ki kaçırmmışım bu yazıyı. Öperim gözlerinden...
O qué
lacivertiğnedenlik
Angie
Angie
Aysu ellerin dert görmesin, gülümsettin bizi. sağolasın.
Aynur Engindeniz
Ben de hepinizi öpüyorum kızlar. Allahım gülmelerden ayırmasın sizi.
Sema, Hülagü'yü bırakma :)
Hazal Karadağ
özlemişim bu türde diyalogları...
afaroz edilmeden kaçayım
sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Hazal Karadağ
Hoş gördüm elbette...
Angie
çok yaşasın Aysu'dan sebep nişanlım :)
lacivertiğnedenlik
.
canımsın sen
Angie
çaktırma ama Hülaguma çapkınlık yakışıyor sanki :)
O qué
yapar diyo :)))
valla tebrik ettim Sema :D
teskere almayı bekliyor musun sen söyle Sevgili Hülagu...
hayır birşey değil büyük bir ihtimalle sen benimle kalmayacaksın...
karınca bereketi gibi bir duygusal hayatın var farkında mısın:)
işin garibi bu sana teskere alamamak, nişanlın, sevgilin ve hayranların tarafından afaroz edilmek olarak da dönecektir sana...
ne güzelsin Aysu gülümsettin...
lacivertiğnedenlik
teşekkürler dostum
.
Allah seni davul etsin Hülagu :)))))) benim asker gedikli yiğidim :))
İncir kuşun kızsa da dövse de süründürse de çok sever seni vazgeçmez.
Duydum ki mektup yazmadığın yavru kuş kalmamış bak aklını alır askerden sonra çöllere düşürürüm seni. :p
O raketli kızı ben ayarladım bakma sağına soluna.
Seni hep seven yolunu gözleyen nişanlın.
(telefondan ancak bu kadar yazabildim öldürdün beni :))))