- 391 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Eşit
Eşit
Türk Dil Kurumu; Büyük Türkçe sözlük
eşit
sf. 1. Yapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey) 2. Aynı haklardan yararlanan, aynı düzeyde olan (kimse): “Herkes ... kanun önünde eşittir.” -Anayasa.
Eşitlik, özdeşlikle karıştırılıyor;
özdeş
sf. 1. Her türlü nitelik bakımından eşit olan, ayırt edilmeyecek kadar benzer olan, aynı. 2. fel. Bir ve aynı olan, bir ve aynı anlama gelen. 3. mat. Kendinde özdeşlik bulunan, identik.
Güncel Türkçe Sözlük TDK
Eşitliğin kullanıldığı yerler genel olarak nitelik üzerine. Ağırlık en, boy, hacim; hak, hukuk, bilgi bakımından eşitlik kullanılabilir. Bu eşitlik özde aynı olmak manasına gelmez. Zaten evrende tekrar yok, özdeşlik dahi matematiksel bir ifade olarak kullanılabilir. Her kar tanesi diğerinden farklı olduğuna göre burada özdeşlik olmamakla beraber eşitlikten söz edebiliriz. Tekrar olarak gördüğümüz her şey algılanamayan (belki algılayan vardır) değişiklikleri içeriyor!
Dağılmasın konu…
İnsanlar arasında hak ve hukuk açısından eşitliğin sağlanması tarihsel süreçte tüm (hakiki manada) insan olabilenlerin amacı olmuştur. Diğerleri eşitliği bozan kutsal ayrıcalıklarla menfaatini gütmüş ve toplumu bir şekilde kandırmış. “Seçilmiş ırk” söylemlerinden tutun “kurtarıcı, şeyh, halife, aracı gibi bir sürü şey); ilahlarla başlayan bir süreç yaşanmış, yaşanıyor. İlah arayışlarıyla başlayan aracı tüm kişi ve öğretilerle insanlığın zihni körelmiş, dumur olmuş. Bedelini de uzun vadede ödemeyi kabul etmiştir aslında. “La ilahe illallah” (İlah yok Allah var) diyenler biraz uyanabilmiş. Bu söylemi dillerinden akıllarına geçiremeyenler ise taraftarlıklarının verdiği küstahlıkla sağa sola saldırmışlar. Orayı açmayım!
Tüm insanlar hak ve hukuk açısından birbirlerine aynı mesafededir. Bu tüm insanlığın çerçeve kabulüdür!
Uygulamaya gelince ne olur bakınız; ilk peygamberler için delinir bu kural. Hikmetini de eril dişil yazımda paylaştım. Peygamberlik vazifesini yapması için ayrıcalık tanınır. Ahzap suresi 50. Ayette peygamber için ayrıcalık tanınması gibi. Tahrif olan tüm dinlerde de bu ayrıcalık vardır. “Seçilmiş ırk” ve “kurtarıcı Mehdi, Mesih” söylemleriyle bu alan genişletilmek istenilmiş!
Peki sahtekarlığı nerden anlayabiliriz?
Ben hayatım boyunca şöyle bir kural uyguladım kendimce; bir kişi veya öğretide başta olana (Ağaya beleş) ayrıcalık varsa orada eşit paylaşım yoktur. Baştakiler ve yandaşlarınca büyük parça kapılır, kırıntılar da şakşakçılara dağıtılır. Bu işleyişi nerede görsem oradan hayır gelmeyeceğine hükmettim! Gençliğimde bazı şeyh efendileri ziyarete giderdik, beraber gittiğimiz arkadaşlar adamın önünde diz çöküp elini eteğini öperlerdi. Ben ise ayakta eşit olarak tokalaşmayı tercih ederdim. Ve o şeyh efendilerin mesajımı aldıklarından eminim. Ama o şeyh efendilerin kendilerine verilen makamdan vazgeçemediklerini de gözlemledim. İmtihan Dünyası dedim ve kendi işime baktım.
Son tahlilde;
Bir ortamda ya da öğretide ayrıcalıklı kişiler varsa o ortam ve öğreti zaten baştan batıldır. Eşitlik ilkesi yoksa zaten o öğreti ölü doğmuştur. Menfaatçiler tarafından ayakta tutulan bir ceset gibidir. Gün gelir göçer.
Selametle;
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.