Seni Kalbime Yazacak Kalemim Bitti, şimdi konuşma zamanı...
Kimse kimsenin herşeyi olamazmış...
Bazen seven susar cümleler yarım kalır, sevilen konuşur cümleleri eksik bırakır...
***
Nelerden vazgeçtim bilemezsin, benim olan herşeyi bir hiç uğruna bağışladım hayata
Şimdi elektrikler kesik bir halde evdeyim, bir mum yaktım odamda seni düşünüyorum
Ve aklıma gelenleri döküyorum kagıda
Her zaman ki gibi hüzün dolu bu gönül.
Hüzün benim bir parçam oldu
Vazgeçemiyorum en u/mutsuz günlerimde bile bana güven veren hüznüm...
En dipte olduğumda bile yükselmeme sebep olan "ASİ HÜZNÜM"
Kendimi böyle tanımlıyordum ben, ASİ değilim ama yapamadıklarıma, yapmadıklarıma, bağışladıklarıma ve affettiklerime en önemlisi kendime karşı ASİ’ydim çoğu zaman...
Bir mum hikayesiyim belkide mum kendi dibine ışık vermez derler ya evet doğru
Kendime yardım edemezken çevremdekilere bir hayat sundum ben bazen, yükselmelerini sağladım, hiç karşılık beklemeden hem de, iyi oldum.
Yanlış mıydı bilemiyorum ama iyi niyetli olmam bana kaybettirdi çoğu zaman pişman olmadan sadece acaba’lar sardı düşüncelerimi.
Ben hep yanlarıydayken onlar yanımda olmadılar, en hüzünlü anlarımda yanımda destek vermeyenlere şimdi söylenecek tek şey "yolunuz açık olsun"
Bu bir sitem değildir, sadece yanımda göremediğimde "Allah’ım hayırlısını bilensin, Hayırlısı olsun" dedim hep
En çok kullandığım cümleydi bu dua...
Hayatım evet "Hayatım" Diyebileceğim Biri.
Anlatacak çok şey var ki yazmakla bitmez
Yürekten gelen sözcükler dudaklardan dökülmeli
O zaman bir anlam kazanır.
Bir gün seninle buluşacağız dediğim sen misin?
Sayfalarca yazdım sana
Tanımadan hem de seni
Ve yazarken birgün sana okutacağım bu satırları demiştim o gün
O satırlar duruyor hala bende sana okutulmak üzere
/22.05.2011/
Öyle işte ince bir çizgi misali bekliyorum olacakları
Olan birşeyler yok da bir ihtimal işte...
***
Ben ve Hüznüm
Sahipsiz bir mektup misali
Yazıyoruz bu gece
Sahibi kim bilemiyoruz yazdıklarımızın
Öyle birisi var içimizde
Tükeniyor kelimelerimiz
Kalemimiz tükeniyor git gide
Her son bir başlangıç oluyor
Yeni cümlelere…
Ben ve hüznüm
Yazıyoruz bu gece
Geceye inat yazıyoruz
İçimizden geçenleri…
Biz yazıyoruz o kendini siliyor
Siliniyor kelimelerimiz
Beni böyle yazamazsın diyor kelimeler
Ve biz susuyoruz halen sessizlik içinde yazıyoruz
Şarkılar bile susuyor bu gece bize seni anımsatamıyor
Ne bırakabiliyoruz ne de vazgeçebiliyoruz
Yazmaktan…
/9 Ağustos 2011/
***
Sadece kalemim yetişiyor yüreğimden geçenlere
Tek bir satır bile atlamadan
Bir çırpıda dökülüyor kelimeler dudaklarımdan
Ve kalemim hüznümle yine seni yazıyor
Uzun uzun yazıp da bir türlü tamamlanamayan cümlelerden ibaret
Yazdıklarımı tartıyorum terazide
Sen ağır geliyorsun yine
Senin yanında hiçbir değeri olmuyor kelimelerin
Ne bir anlam
Ne de bir umut ekleyebiliyorum…
Senin için önemi yok kelimelerin
Sen birisine değer verirsen anlam kazanıyor cümleler sende
Sana dair yazılanlar
Bir sağıra okunan şiir kadar bile anlam ifade etmiyor
Onlar bile dudaktan çıkanları okuyabilirken
Sen ise duymaktan, aciz bir şekilde yaşıyorsun
Bakıyorsun görmüyorsun
Senin daha da pişmen lazım
Yaşadıkların sadece yolun başı
Sen daha ortasına gelememişken yolun
Ben arkamda bıraktığım her yolun kenarında
Sana dair kelimelerle izler bırakıyorum
Bunları anlaman için o yolları arkanda bırakman gerek
Ve yolun sonuna yaklaştığında beni anlayacaksın
O en güzel güllere bakıp bakıp da en son güle geldiğinde
Solmuş bir gül gördüğünde anlayacaksın
O güne kadar insallah değerini anlarsın bazı şeylerin
Hayatının en güzel günleri boşa gitmez umarım.
Yolun açık olsun…
Yürekten Geçen Tek Bir Söz/üm kaldı...
/10 Ağustos 2011/
***
B/eklenecek şeyler var sana dair hayatımda
Eklenecek o kadar çok cümle var ki, kurulmayı bekleyen
Okunacak o kadar şiir var ki
Söylenecek şarkılarım
S/ana dair…
Ben gitmekten v/azgeçiyorum
Senin için değil, sendeki ben için
Yüreğinden almaya geliyorum "Beni"
Sen beni benden aldın
Ben "seni" sana vermeye geliyorum
Günes dogarken gelecegim sessizce
Korkma sensizlik bende ya
O yüzden sessizce gelip gidecegim yüreğinden
Uyandıgında içinde bir bosluk olacak
Bir seyin sende olmadığını hissedeceksin
İlk basla aklına gelmeyecek ne oldugu
Sonra birgün beni görünce anlayacaksın
İçindeki bosluğun "Ben" olduğunu
Ve yerimin doldurulmaz dolduğunu...
***
Gözlerin geliyor aklıma o Türkü gözlerin
Baktıkça içime işleyen türkü gözlerin
Aşk’ı senin o Türkü Gözlerinde buldum
Söyleyemem sana
Bu Türkü sana değil gözlerine yazılmıştır
Ben gözlerinin içine bakarak söyleyecegim mısralarıma "Seni" ekliyorum
Senin olmadığın gecede var ettin beni
O gülümseyen sıcaklığıyla bana bakarken
Gözlerinde gördüğüm o yürekten bakışını
Öyle yüreğimde gezdirdin ki ben karşı bile koyamadım
Kaçıramadım gözlerimi gözlerinden…
Seni her gece yüreğimde bekledim gönlüm söz dinlemedi bir türlü
Seni görmeye geldi kalbim
Acmamışsın kalbinin kapılarını ona
Sonra içinde buruk bir tebessümle geldi
Gönlüme dedi ki : Unut onu gönlüm ondan bize fayda yok
“Olur mu” dedi gönül, O bana benim yüreğimin kapılarını açtı
İçimdeki o tarifi imkansız duyguları açığa çıkardı
Nasıl olur da onu unuturum
Uğruna bir şeyler yazılacaktı biri olmalıydı hayatımda
Sen geldin bende kaldın
Yüreğim yandı yandıkça pişti
Sen’i anlattı anlattıkça uzadı cümleler
Bitmedi tükenmedi kalemim
Gözlerimdeki hüzün yüreğime inerken yazıldı bu cümleler
Aylardır sana hasret kalan gözlerim görmese de seni
Varlığının bu şehirde olduğunu bilmek de yetti bana
/13 Ağustos 2011/
***
Bu gece seni ararkan gözlerim
Bir sey daha gördü sende
Senden vazgeçemeyeceğini gördü
En sevilen imkansız olarak gelirmiş ya
Beklenilen sen olacaksan eğer
İster/sen gel/me
/15 Ağustos 2011/
***
Herkeste bir Yar/a var
Vazgeçmemecesine yaşadığı bir hikaye
Yüreğinde yanan bir ateş
Ve umutlarla beslediği hayalleri
Var da var işte
Olmayan sadece
İmkansız da olsa zor yola çıkma cesareti
Kendini C/esarete mahkum etme duygusu
U/mutsuzluk korkusu
Ve hep acabalarla başlayan cümleler ordusu
/15 Agustos 2011/
***
Riya/kâr bir hayat yaşanıyor şimdilerde
Ne kadar iyi yaşayabiliyorsan yanına kâr
Sahte/kâr bir yaşam seriliyor önüne
Ne kadar ayakta kalabiliyorsan sana kâr
Tövbe/kâr bir insan yaratılıyor dünyada
Ne kadar günaha girmişsen bu dünyaya kâr
Riyâ dolu bir hayattan
Sahte bir yaşamdan kalan
Tövbe etmekle geçecek bir ömürde
İnsan geçmişine dönüp dönüp hep bakar...
/16 Ağustos 2011/
***
Bilmem ki...
Önce susarım
Çekinirim
Utanırım
Kıpkırmızı olur
Kekelerim
Dudağımdan çıkaramam kelimeleri
Gözlerine bakarım hep
Sonra senin konuşmanı beklerim
Herhangi birşeyden konuşmanı isterim
Benim cesaretlenmem için zaman gerek
Sonra bi başlarım sonu gelmeyen cümlelere
Yüreğimden geçenlere sen bile yetişemezsin…
Bir sadaka/t verdin giderken
“Allah gönlüne göre versin” dedin
O en büyük servetim oldu
Hep bağlı kaldım sözüne
Seni bana, gönlüme verdiği için rabbime şükrettim…
Sadakat ;
Islanmaktır yağmurda
Hissettiklerini yüreğine akıtmaktır
Ve hiçbir zaman ona hissedileni başkasına hissetmemektir
Herşeye rağmen
Sonsuza kadar beklemektir
Kalbinin en kuytu köşesinde…
/23 Ağustos 2011/
***
“Kendinden biraz bana bahseder misin?” Desem olmaz
Seni sana anlattıramam ki
Ben anlamalıyım seni
“O güzel gözlerinden gördüklerini anlatabilir misin?” Desem de
Yüreğinden geçenleri okumalıyım gözlerinde
En iyisi seninle deniz kenarında oturmalı
O yakamozlar eşliğinde seyretmeli denizi
Ve sana açmalı kalbimin en kuytu köşesini
Sen bana bakarak beni çiz gözlerinde
Ben ise sana şarkı söylemeye çalışayım
Bitmeyecek bir hayat şarkısı içinde “Biz” olan
Bilinmeyen diyarlarda dolaşan tarifi zor sevgili
Bana Adını Bahşeder misin?
/23 Ağustos 2011/
Eylül geliyor yine
Sen yeniden doğuyorsun içimde
Sen’i getiriyor bana
Hüzün dolu bu şehrin eylül geceleri sensiz olmuyor
Sen geliyorsun, yine gecenin matemi yüzüne yansıyor
Ben susuyorum
Ay ışığı şahit ya
Geceye inat
Sana susuyorum...
/25 ağustos 2011/
***
Öyle düşünüyorum ki seni
Yoksun uzaklarda kaldin yine
Senin işin başından aşkın
Benimse sana ayıracak vakitlerim geçmek bilmiyor sensiz
Arada da olsa bir selamın da yetiyor
Özlenmeyi hakedecek biri oldugunu biliyorsun degil mi?
Kilometrelerce uzakta olsanda
Seni arıyor bu gözler
Sohbetini, şakalarını
Başka anlamlar yüklediğin, dinlediğimiz o güzel şarkılarını
Kısacası seni özlüyorum…
Yazdığım yazılar, şiirler, cümleler seninle geçmeyen günlerimin izini taşıyor bende...
/2 Eylül 2011/
***
Eylül’ün ilk Pazar günü ve sabahı zor etmiş
Dün gece yaşananlardan sonra
Artık herşeyin bir yalan-çıkar meselesine dönüstüğünü görmüş
İnsanın işine geleni dogru, işine gelmeyeni yalan olarak
Ve kendini yalancı sayarak silindiğini görmüş
Yaşanan onca hatıralara rağmen bir çırpıda silinmek
Çok güzel bir duygu olsa gerekmiş
Arada hiçbir bağ yokken yapmadıklarınla itham edilmekse
Süper bir şeymiş
Ama bu düşünülen herşeyin yalan oldugunu
Rabbim biliyormuş ya onun için rahatmış
Ne kimseden soracak hesabı varmış
Ne de o kişiye söyleyecek tek bir sözü
Herkes aldığı kul hakkının hesabını er yada geç verecekmiş
Herşeyin başladığı yerden bitiyorum
Bittiğim yerden tekrar doğuyorum
Bu sefer son diyorum
Son olacak ve ben herşeye rağmen dimdik duracağım
En güvendiğim dağlardaki karları da erittim artık arkamda sağlam
Yüreğim rahat ben huzurlu
Eylül sabahi hüzünlü şarkılar yine yalniz bırakmadı beni
Her zaman ki gibi yalnızım
Kalbimin sesini dinliyorum...
/4 eylül 2011/
***
Sürpriz yaptın bana
Bir anda geldin işte
Konuştuğumuz birkaç cümle
Ve beraber dinlenilen şarkılardan ardından
Yine burada kaldım tek
Ama biliyorum ki yalnız değilim
Sen varsın hep yanımda
Hep varolacaksın değil mi?
/6 eylül 2011/
***
Gecenin bir yarısı
Elimde kırılan bardak
Kanıyor ellerim kanlar akıyor yerlere
Ve benim acımıyor hiçbir yerim
Duymuyorum bile sızıyı
Sen aklıma geliyorsun o anda
Canım yanmaya başlıyor
"Acıyor" diyorum usulca
“Acır tabi” diyor annem derin kesmişsin elini
Oysa bilmiyor ki canım acımıyor
Acıyan yüreğim
Kanayansa içim
Sana değen o ellerim kanarken ben seni düşünüyorum
Cam kırıkları bir başka duruyor yerde
Üzerinde kan damlaları
Seni çiziyor bana
Sen ise herşeyden habersiz devam ediyorsun hayatına
İşine gelmiyor belki de
Yaşamak değil de bu sevgiyi taşıyamamak zor geliyor sana
Oysa ki ben sana yüreğimi vermişim bir ömür boyu
O emanetimi son nefese kadar taşımayacak olman ne acı
Biliyor musun ?
Ben seni…
Neyse...
Yanlış anlama “Ben Seni” ile başlayan cümleler
Hep güzel sözler barındırmıyor maalesef
Sen bunu iyi bilirsin
“Ben seni sevmek isterdim” diyen ben değildim…
/7 Eylül 2011/
***
Şarkılara kattığın anlamları düşünüyor kalbim
Öyle güzel yorum katıyorsun ki şarkılara
Her şarkı diğerinin devamı niteliğinde sanki
Öyle güzel içini açıyorsun ki şarkılarla
Kendini öyle güzel ifade ediyorsun ki
Hiç tanımadığımız biz bile birbirimizi anlayabiliyoruz bazen…
***
Bir heves sadece kalbe giden yolda kalan,
Ard arda hüzün yolculuğu belki de bu aşkı oyun sanan
Kazandığını sanan kaybeden oluyor da
Harp eden yüreğiyle neyi bulamıyor...
***
Gelsen de bana, gideceksin biliyorum
Sen zoraki sevgime ihtiyaç duymuyorsun
Sadece yaralarını yaralarıma ekleyip de
Bana "beni" bırakıp da gideceksin
O yüzden içim yansa da bırakıyorum seni içimde
Ve ben gidiyorum yüreğinden
Başka bir hayale doğru sevdiğim
Hoş/kal hoşça/kal olur mu ?
Beni unut ama seni seven o yüzü unutma sakın
O gözler seni hep gözetleyecek çünkü...
***
Bu Nefeslerin Sonu Hâyır değil!..
Bir Şey Fark eder mi?
Bilemiyorum Ama
Beni Senden Koruyan Birşey Var... (3. tekil’e)
/11 Eylül 2011/
***
Ben gittim, seni de aldım yanıma
Sonra geldim, sen kaldın sevgili
Gelmedin, gelmedin...
Ve ben gidemedim bir daha
Belki birgün gelir de beni bulamaz diye
Ben gitmedim, Sen de gelmedin...
/15 eylül 2011/
***
Yorgunum, hastayım
Üstelik de ses(n)sizim
Ta ciğerlerime işlemiş ki yokluğun
Bak yine yanıyor acıtırcasına
Doktora bile gidemez oldum
İyileştirir de beni, sen aklıma bile gelmezsin diye
Gece yarısı olmuş ben seni düşünüyorum
Ciğerlerim yanıyor
Nefes almıyorum, alamıyorum
Boğazıma takılıyor sensizlik
Çıkaramıyorum içimden seni, anla
Seni her an düşünmek beni hasta etse de
Yapamıyorum işte unutamıyorum
Vazgeçemiyorum içimdeki senden...
/29 eylül 2011/
***
Herkesten bir anı saklamak gibi degil
Senden bir saniyelik ânı beklemek gibi
Seni sevmek...
O ânı yaşamaksa bir ömür beklemeye bedel...