- 968 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
UNUTMAK
Hazmedemesede bir çok şeyi, insan alışıyor bir şekilde yokluklara, yoksulluklara. Ömür tüketen için çok zor değil ki alışmak. Asıl zor olan unutmak.
Öyle bir an geliyorki geçmiş bir sel gibi önüne, olan biten herşeyi katarak hızla geliyor arkanızdan. Haliyle yoksayma çabalarınız birde gelecek diye hızla aşmaya çalıştığınız mesefeler güme gidiyor. Diklenip duruyorsunuz geçmişin karşısında, sanıyorsunuzki bükemez belinizi.
O da yalan. Saniyelik bir hatırlama ile dizleriniz boşalabiliyor. Bir an kalbiniz duruyor ama kimse farkedemediği için çok yaşa diyen olmuyor.
Mesela bir şarkı çalınıyor kulağımıza, inceden bir hicaz makamı. Siz içinde ona rastlıyosunuz. O an sol yanınızı dayanılmaz bir sızı kaplıyor, gözünüz doluyor istemsiz. Bu ani ve keskin acı ile tüm özlemler birleşip; kalp atışınızı yavaşlatan garip bir iksire dönüşüyor içinizde. İstiyorsunuzki bu ruh bu bedenden sıyrılsa şimdi, şu dakika. Ve soluğu ya kendini var edenin yanında alsa ya da onu yok sayanın yanında... Başka vuslata basmıyor o an afallamış aklımız.
Güya alışıyoruz herşeye inatla herşey unutulur diyoruz. Oysa "unuttum" demek insanın kendine söylediği en büyük ve en acımasız yalan. Unutmuyorum hiçbişeyi, eksik olmasın hatırlatıyor zaman...
C. KARAMAN