hayrettin taylan



Tek sırdaşın sırrını saklayan yakut gibi ben olmalıyım.Değerli taşların adresini soran güzelliğin ve güzel dünyanken oğlum bak git diyemezsin ki.Kaldı ki oğul yapmış bu sevdaya nasıl git diyebilirsin ki…

Kırmızı güller kızıl düşlerimizde yeşerir. Kırmızı bir dünyanın ortasındayız. Nüansların en ince cizgisinde çiziliyor dünyamız.
Sevi güvercinlerin gagasında unutulmayacak güncelerimizin cümleleri var.
-Sakın taş atma, sakın git deme.

Yakılmış yakarışların arayış uçurumlarındayım .Fırçasını uzaklarına alıştırmış gelişlerin tuval gölgesiyim.Gözlerimde çizilmişliğin,dudaklarımda içilmişliğin durmuş.

Gece,imkansızlığın geceliğini giymiş. Hilâlde dolaşan helalimi aradım, yansık yıldızlar beni hislerine almışken.
-Güzel dileyişlerin avuç içi gibiyim. Dualar sonrası gözlerimde beliren sevginin sessizlik moduyum
-Özledim diyorum.
Sakın özleme, git oğlum deme. Özlemlerimiz oğulken bana oğlum da deme saklı düşlerimin gülü.

Parçalı bulutlu hasretlerin sonuyum.Yarın ve yarim yağmura yakın.
Ki biliyorsun aşk ve yağmur kadar hızlı değiliz .
-Yetişmek mümkün değil bu sevdaya. Yağmur ve aşk oldun bir kere.
Şimdi nasıl yetişeyim , bir de gözyaşların eklendi.
Bir de beni anla, bir de beni düşün.
G’özlerime bak . Orada saklı kaldığın demleri silebilecek misin ki.Her damlanın inişinde melekler adını sorarken sen uğrak tenlerin atlasında başka kırmızılara halı olmamı istiyorsun.
Sakın, basa basa yüreğine bassın deme…


Korkunca saklandığım yarin göğüsün.Şimşeklerin çakar yüreğime.
Saklanırım sevginin arkasında. Yağmurlar iner ilk sarıldığın demlerime.Islanırım ömrümce.
-Kuruyamam sensiz, bir bakışın, bir dokunuşun, bir sızın lazım.

-Sığınağım biter sana sığınırım.Karanlık ;ama gözleri aşk gören güzellerin aydınlığına düşürür beni hazlar, nazlar, azlar, gönülden sazlar.
-Sakın gitme deme, ben de insanım ben de.


Korkularım korkak, ürkeklerim ürkütülmüş, sevilerim sınanmış, anlayacağın ben beli yaşanmışların içyüzüyüm.
-İç çocuğum fakirlikten yana senli düşlerin zenginliğine koşmakta.

Yanında olmalıyım diye yanıma gelen perilerin gölgesinden kaçırır kader. Kederlerimi dudaklarıyla ölçen hülyaların önsüzünde ön sevişmeler kendine ileti bırakır.
-Sakın ,güllük gülistanlıktır bunlar, yaşa hayatını deme
-

-Sevmediklerini , sevdiklerime yazdım.Yazamadıklarını yazdıklarımı, anladıklarını , anlamadıkalarıma, özetle algılar çeşnisindeyim, soluma adanmış güzelliklerin seyrinde biraz kendime esintiler besliyorum.

Söylemelisin bana, yüreğimde kazılmış Yusufi kuyun var.Huyların kuruttu.
-Sana ütülü bir sevda gömleği giydirmiştin.Şimdi perilerin yıttığı, yamaladığı, üstüne bensizliği nakışladığı eskimez sevdama gelemem.

-Sakın , buz sözleri söylemiş gibi yapma.Bu sözlerin suskusunda nutkuma nutuk atamaz mecalim.
-Cemaline bilenir günceler.Seni arar dururum öylece.

Birini hissetmenin bütün hisler toptancısıyım. Hissettim seni iliğimdem neciğime kadar.

Böyle silinmez tutkunsam tutulmuş bir yürekten gidemezsin.

Vazgeçilmezinlerin aynası, varılmazların güneşi, en istendiklerin damlası, en senli benli halin ekleri olarak ömründe çekimlenmeliyim.
Sakın, ismin hallerini bilmiyorum deme. Beni belirtiğin belirteçgeleri yakarak, yüreğimde korlarını unutma.


...:Paylaşılmazın olarak paydalarına aşka dört işlem olup dört duvar arasında yaşanacaklara defter olup yazılıyorum sana.

Sakın seni olduğum gibi kabul edemem deme. Sen şairsin, sen kendi kurgunun yelinde, sen kendi olgunun selinde, sen kendi zekanın algısında üst yaşamlar yaşıyorsun.
-Ben sana az geliyorum deme sakın. …
Yetim bırakma yurtsuz özlemlerimi.Bayrağını diktiğin bu sevi gönlümü el güzellerince işgal edilmesine izin verme.


Ben buyum,huyum boyuma geçeli çok oldu. Değişmezlerim benle ekili.Sosyalleştikçe, bilinçleşltikçe , ilmi sofralarda eridikçe bir bir değiştim. Sen yanım hariçten gazel okurken Hafız’ın kabrinde kalakalmış bülbül-i Şeydalığıma laf etme sakın.
-Ben böyleyim , ben böyle büyüttüm sevdamızı.Ben böyle kaldım peşinatsız ödediğim bedellerinde.


Bana masal anlatıp durma.Her aşk yüreği eğiten bir masaldır .

..Masallarda yaşadığım peri güncelerime atomsal sözler söyleme.
Bir kere uğruna Keloğlan oldum.Olur olmaz perilerle ruh- ı izdivacım olacaktır elbet.
Ben yaşadıklarımızın Dede Korkut’u gibi sonlarımıza doğru doğrularımızı anlayıp seni anlatıp durdum bütün yazılanlarda.


Aşka dair iletilmemiş günler, günceler, seviler uzar.

Sevdaları işlediğin yürek tığınla yeniden fersiz kalan uzaklarımızın üstüne bir sen örmelisin.
-Gizlemelisin beni aşklar aşka yol keserken. Beni seri katil yapma uğruna.
Uğur böceklerin ders verirken tırtılıma.Kelebekler vadisinde gözü yaşı bir sevgili olarak beklem beni.
Sakın, eskiyi unuttum deme. Seni hayatta tutan mazini yok sayamazsın. Ben senin Osmanlınken, Osman Bey’in benken ilklerinin .
-Ben eskiyi unuttum deme. Kanuniykem yüreğinde bir hata yaptım Senistan yerine bir Gülistan’ı bir gece fethetmek benim gibi büyük aşk hünkarına yakışmazdı.

-Ben de meğer insan ve erkekmişim. Ben de , ben de…

Oğlum bak git deme, yarılmış yüreğimi öyle resmi sözlerle vurma.Yaralıyım senin yolunda.