ERKEĞİNKİ ELİNİN KARASI; KADININKİ YÜZ KARASI
Toplumumuzun genelinde hakim olan bir düşüncedir bu. Ne zaman nerden geldiği ve toplumumuzun dimağına bir asalak gibi yapıştığı bilinmiyor.
Kadın ve erkek arasındaki en aşırı ayrımcılığın yapıldığı saha belki de bu alandır. Kadınlar, bu yüzden toplum içerisinde haksız da olsa yerilirken kimi bölgelerde erkeklerin belki de erkek olduğunun ispat yoludur.
Hatta bazı bölgelerimizde daha da aşırıya gidilip kadına ölüm cezası bile verilirken erkek elini kolu salla sallaya dolaşabilmektedir.
Biz bu başlık altında her iki davranışında yanlış olduğunu anlatmaya çalışacağız. Bu nedenle ilk önce zinaya bakalım. Zina nedir? Din açısından hükmü nedir? Bu olayda kadın erkek ayrımı yapılmış mıdır? Bu sorulara cevap arayalım.
Zina büyük günahlardan biridir. Zina aralarında meşru bir evlilik olmayan, nikah bağı bulunmayan kimselerin cinsî ilişkide bulunmalarına denir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o şüphesiz bir hayasızlıktır, kötü bir yoldur.” (İsra 32)
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem ise şöyle buyuruyor:
“Zina eden kişi zina ettiği sıra (tam ve olgun) mümin olduğu halde zina etmez.” (Buhari)
Bütün dinler zinanın haram olduğunda ittifak halindedirler. Hiçbir dinde helal kabul edilmemiştir. Zina ırz ve nesepler hakkında irtikab edilmiş bir cinayettir.
Allahu Teala ayet-i celilede,
“Allah gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir” (Müminûn 19) buyurmaktadır.
Göz zinanın elçisidir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
“İki göz de zina eder. İki el de zina eder. İki ayak da zina eder. Ferç (cinsiyet uzvu) onların hepsini doğrular veya yalana çıkarır.” (Müslim)
Bir diğer hadis-i şerifte ise:
“Âdemoğluna zinadan nasibi yazılmıştır. Çaresiz ona erişecektir. İki gözün zinası ona bakmaktır, iki kulağın zinası fuhuşla ilgili şeyleri dinlemektir. Dilin zinası fuhuşla alakalı sözdür. İki el de zina eder, zinaları harama el uzatmaktır. İki ayak da zina eder, zinaları fuhşa yönelmektir. Kalp de zinaya heves eder, yapmayı temenni eder. Artık ferç de bunları doğrular yahut yalana çıkarır.” (Buhari ve Müslim)
Hadis, gözü harama bakmaktan korumanın şer‘i yönden farz olduğuna delildir. Nitekim Allah Teala da şöyle buyuruyor:
“Mümin erkeklere söyle. Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, ferçlerini de haramdan korusunlar.” (Nur, 31) (İslam Fıkhı, Prof. Dr. Vehbi Zuhayli 7/331)
Evet bu ayet ve hadislere baktığımız zaman “ erkeğinki elinin karası; kadınınki yüzünün karası” ya da “erkektir yapar” sözlerinin sadece avuntu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Hatta hatta bu husus da erkeklere bayanlardan daha fazla sorumluluk yüklenmektedir ki “mümin erkeklere söyle. Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar” denmektedir.
Hem erkeklerin hem de bayanların bu husus da dikkatli olmaları ve toplum olarak erkeklere bu konuda anlayışın önlenmesi gerekmektedir. Yoksa “güçlünün zayıfı ezmesi” gibi ya da “büyük balık küçük balığı yutar” anlayışıyla toplumumuz günden güne daha da büyük felaketlere sürüklenmek de ve korunmaya muhtaç olan bayanlar, istenmeyen kişilerin ellerine düşerek toplumu kirletmeye devam edecektir.
YORUMLAR
Çok uzun zamadır evliliğe inanamayan biri olarak ben (Ama malesef bir ara uzun bir süre bu hatayı yaptım yani evliydim) yukarıdaki yazınızı ilğinç buldum.yaşadığımız toplumda aldatmanın neredeyse %95 lere dayandığı ister dindar olsun ister ister olmasın aldatmayı farklı kılıflara sokup 4 e kadar farz diyen toplumda zinadanmı bahsediyorsunuz.Evliliklerin 6 ay bile sürmediği günümüzde uzun evliliklrin atalarımızda kaldığı bu dönemde hala daha zinadan bahsetmek bana saçma geliyor
unutmayın erkeklerin çoğu aldatıyor ve bunu bir kadınla yapıyor.ister imama nkahlı olsun ister nikahsız aynı kapıya cıkar hayatnda biri varken diğeri olamaz o zaman evlenmiyeceksin yada kocam aldatıyormu acaba zinamı yapıyor biriyle diye sorunun olmayacak işte böyle...
Soyu köyde kentte değil içimizde aramalıyız. Aradığımız Osmanlı damarlarımızdaki kızılda hücrelerimize dolmuş biz ise burda köylü toplum kent soylu bilmem ne diye dağılıyoruz küçük satırlarımızda. Konu buralara nasıl geldi diye sormadan edemiyorum bu arada..
Yazı ise takdire şayan..
çok güzel bir yazı yeniden yeniden düşünmek ve daha çok bağımsızlık yani bu kadın da bence bir erkek olarak tam bağımsızlık istemeniz gerekmektedir. Slogan bu olmalı yoksa işin kolayına kaçıp pes etmek olmamalı sürekli eylemde bulunmak bu da ekonomi belirleyici unsur olarak ülkemizde ise alt yapı eksikliklerinin tam olmamasında kaynaklanmaktadır.Bir de zaten biz köylü bir toplum olarak kent soylu olamamışız...
Saygı ve sevgi ile kalın
a.rıza