- 800 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KİTAP FUARI
Bugün 19 Mayıs.
Kocaeli Kitap Fuarını izledik. Bu yıl dördüncüsüydü.
Değişiklikler olmuş.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi düzenliyor. NTV, Kocaeli Üniversitesi ve Kocaeli Valiliği katkı yapıyor. Organizasyon daha bilinçli ve dingin, daha az kompleksli görünüyordu.
İlgi artmış.
İlginin yönü de ilk üç yıla oranla değişmiş. Ziyaretçi profili Kocaeli halkını daha çok yansıttı bu yıl. Halkın iktidar eğilimi azalmış, çoğunluk cumhuriyete akmaya başlamıştı bugün kitap fuarında.
Yine de izlediğim katılımcılardan bazılarından aldıklarımı aktarayım:
Uğur Dündar: Kızgın
Vural Savaş : Küskün,
Canan Tan : Çoban salatası,
Ece Temelkuran: Yorgun ama cin gibi,
Nihat Genç : Atlıkarıncaya binmiş gibi,
Muzaffer İzgü: Yorgun ve çaresiz…
Fuar 9 gün sürüyor. Bugünün programında Sinan Meydan, Mehmet Altan, Ahmet Nesin, Murat Menteş, Cezmi Ersöz, Orhan Koloğlu, İbrahim Tenekeci… gibi isimler de vardı.
Nedendir bilmem, bizi görüp kafasını çevirenler ve de bizim görüp uzak geçtiklerimiz de vardı.
Bir de ileri yaşlarda edebiyata balıklama dalanlar ve bir de genç ve hevesliler vardı.
Gençler bilmelidirler ki; edebiyat ruhsuz olmaz, amaçsız olmaz. Çiçekle, böcekle, lügat paralamakla, sözcüklerle oynamakla edebiyat olmaz. Bunu da önüme gelene söyleyip canlarını sıkmış olmalıyım.
Bugün 19 mayıs.
19 Mayıs törenleri yasaklandı…
19 Mayıs törenleri kaldırıldı…
19 Mayıs kutlamalarının şekli değiştirildi….
Aslında 19 Mayıs şölenleri halktan saklandı, zavallı insancıklardan bu haz esirgendi.
Halkın ulusal bayramlara katılmaya, moral toplamaya, ruh birliği oluşturmaya, gençleriyle öğünmeye öyle ihtiyacı var ki… Bu açıdan bakınca ulusal bayramların, ulusal değerlerin silinme çabaları; seçilmişlerin seçenlerine ihanetidir denebilir.
Hep deplasmanda yaşam savaşına mağlup başlayan göçer-konar kavimler garibandır, eksiktirler.
Bu yüzden bazı özellikleri yerleşiklerinkinden güçlüdür.
Misafirperverlik, merhamet/acıma, kanaatkarlık/azla yetinme, pratik zeka/kısa yoldan çözüm bulma, yönetme değil de yönetilmeye yatkınlık gibi…
Bizim halkımız, büyük göçlerden çok yüzyıllar sonra, kurtuluş savaşında cumhuriyetin kuruluşuyla, küllerinden yeniden dirilmiş, “ben de varım dünya arenasında“ diyebilmiştir.
Kurtuluş savaşının tam adı YENİDEN DİRİLİŞ olmalıdır.
Bizim halklarımız hep etki ve baskı altında yaşamak zorundaydı.
Din adamı kılıfına uydurmadan,
Han /hakan, sultan buyurmadan,
Ağamız/paşamız, büyüğümüz buyurmadan, nefes bile almamaya alıştırılmışız biz.
Halk hazıra alışmış kardeşim. Az olsun beleş olsun istiyor/du. Birileri pişirsin/kotarsın önüne hatta ağzına koysun istiyor/du.
Yok öyle yağma…
Adam olacaksan haklarına ve görevlerine sahip çıkacaksın. Paşadan, Babadan, Tanrıdan beleş beklemeyeceksin.
Allah’a yalvar, Askerin gözünün içine bak, Babadan dilen, Ağaya teslim ol, Atanın gölgesine sığın… Yok öyle yağma…
Bir başına da kalsan, çıkacaksın ortaya, gerektiğinde koyacaksın kelleyi ortaya. Çatır çatır hakkını alacaksın. Yönetiminin de, servetinin de, sorunlarının da, güzelliklerinin de muhatabı ve sahibi sen olacaksın.
İşte böyle... 19 Mayısı sen kutlayacaksın, istemeyenlerin gözüne soka soka. Sana dayatanlara tükürdüklerini yalatacaksın, velev ki it bokuna tükürmüş olsunlar.
Kocaeli kitap fuarına gideceksin. Sana dayatılan dandik yazarı görmezden gelip, senin yanında olan/sana gerçekleri aktarana alkış tutacaksın.
*büyükharman*
YORUMLAR
Muhteşem!..Kitap fuarları beni hep cezbeder...Saatlece gezerim...dalarım ...bakarım...Kütüphaneler de öyle...Reklamı yapılan kitaplar adeta okuyucunun gözüne gözüne sokulur...İçeriği önemli değildir kimileri için...Çoğunluk okuyor ya sözüm ona , alıyorlar ya...okumasa da kendisinde de bulunsun.Sorarlarsa günün birinde bende de var diyebilmesi için...Kalem tutan eller dert görmesin efendim.Saygılarım sonsuz...