Grevimize Gelmeyen Aşk
hayrettin taylan
• DilGül**
*Sevmek hakkımız, söke söke alırız.
-Susma, sustukça sıra sana gelmesen de sıradan sayacaklar.Ki biz ala aşkların kalu b’elasıyız.
-Ela bir geleceği el’e bırakıp uzakların muhaciri olamayız.
-Hicran kendi anlarını sermiş, sere serpe döküldüm güllerine.
-Haşir yüreğimde sen yoksan.
Kayboluşun nişanıyım. Birikmişim senli özlemlerde. Beni sana taşıyor, taşımacılık yapan eşruhum.
Mumum yanıyor, eriyorum sensizliğin ışıklarında. Bestelenmiş demlerin t’elindeyim.
-Kimsesiz kalakalışlarım uzar gölgene.Senden haber bekler beklentinin tinsel süzgeci. Sevginle geçirmelisin yarınların ummanlarına.
-Umduklarınla akmalı söz pınarların.Nil gibi uzun düşlerime akmalı halin, hayalin , helalin.
-Sen git , gitmek bitsin sende. Bir daha gitmek yakmasın yüreğimi.
-Bende kalsın ben, sende kalmasın sen. O sen’e senelerimi kumbara yaptım.Biriktim sana.
-Belki gönül kumaşından bir sen alırım aşka şık olmak için. Belki içimin istesel yörüngesin fırlatılır şavkın.
-Ay yüzünle, aşk yüzün arasında kendini bulur yüzüm.Kırışık ve hüzünlerimi de silerek sana gelir.
S’akla beni yüreğin cambazlarına karşı. Dilimde dökülenlerin dökümünü yaptırma hayatın paydosçularına.
-Payını çıkarların işlemine atmış bir çıkarcının çıkrıkçı çakrası değilim.
Bir sen kesiği iyileşir sol yanımda. Bir sen esriği durulanır duruşumda.
Meğer ben de insanmışım, seni sevip yaşadıkça anladım.
Sözlerinde düşerim düşlere.Gözlerinden koşarım aşkın cümlelerine.Nefretini cümlemin başında patlatan gelgeç bir perinin sonrasızlığında değilim.
-İyileştim, kendime iyiler besledim yüreğimin tazelerinde.
Damlaların alıştırır beni yokluğunun toprağına. Bitkisel hayata aday bir sonun gölgesi değilim.
-Eteğine tutuşmuş yeni yürüyen bir çocuk gibi değil amaçlarım. Yamaçlarına gelmiş, gül kokunu bir günlere taşıyan bir gül kadimcisiyim.
-Nereden bileceksin ki içimde esen fırtınanın dilsiz kalışını.
-B/ulanmış yarınların yarisin. Bulaşık yıkayan ellerin değildi, tutuğum. Aşkı, huzuru, beni, yalnızlığı durulayan sudan yapılmış ellerindi tutunduğum.
Yokluğunda sızılarımı toplaşır senden deniz sunarlar hayalime. Masmavilerin akraşır su üstündeki benime.
-Temizlenir şeb-i yaram .P’aklarıyla gelir sana istendik heyacanlarım.
Fırat’ın uzattığı berrakların seyrinde kalır, sözsüz kaldığım senli demler.
-İklimlerinde ıslatır gerçekler,bir hayale mumyalar seni seçenekler.
-Vicdanındaki acepler irkilir.
Hayfını kaçırır yaşanmışlıkların gölgesi. Beni anlamakta zorlanır dilsiz içlenişin.
-Yazgımla yazım arasında bulmacalarını çözersin.Sorusunu bile bilmediğin gerçeklerimde kare kare boş kalır dile getiremediklerin.
-Yadsınmış bir halin t’uzaklarından kaçıyorsun. Mesafeli bir yolun selvisi olarak hülyalarımı deşiyorsun.
Bu senli şehrin gelmişindeyim, geçmişim geçmiş zaman ekiyle çekimlenir.
*Geçilmemiş geçiz zamanlarında belkiler bağlamaz bağıllarımızı. Ki sen kendine üreğen bir sevda sunma.
-
-Ağ’yar kılma beni .Müebbetim mührü , mürekkebine bandırılmış bir aşk
-Sürgün hislerin sonralarında yakma öylesi yaşamları. Yakılmamış bir türkünün bendinde bendimi aşıp geldim.
-Kavuştaklarında güldü kavuşmalarımız. Ben sevdim, ben çaldım seni.
Göçmen kuşlar gibi.. BENDEN GEÇTİ AŞK.... DİYEMEZDİM. AŞKIN KÜNYÜYÜM BEN , DÜNLERİMİ YAKIP YARINLARIMI KAVURUP GİDEMEM ve SENİ İSTEDİM BİLESİN