- 1251 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
BAHARDAN
Çok yorgunum
Beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın
Çınarlı kubbeli mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın
Çok yorgunum
Çok yorgunum
Beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın
Çınarlı kubbeli mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın
Çok yorgunum
Sabah fece den arkadaşım Cem Karaca’nın Çok yorgunum şarkısını yollamış.
Şarkıda dediği gibi çok yorgunum, kimse beni beklemesin bu hayatta yoluna devam etsin. Oturmak istiyorum yol kenarına bir başıma ve ağlamak istiyorum. Ne varsa içimde hıçkırıklarla,hüngür hüngür bir çocuk gibi ağlayarak içimdeki hüznü gözlerimden akıtmak isitorum.
Çınar gibiyim, koca bir çınar, heybetli alımlı ama siz bakmayın heybetli duruşuma. Küçücük kurtlara, karıncalara yenik düştü bu koca çınar. İçimi boşalttılar, beynimi, yüreğimi, ruhumu kemirdiler ve beni bitirdiler. Görüntüm yanıltmasın sizi, kahkahalarım kandırmasın. Ben denizin kokusuna hasret gurbetlerde eğreti köklerle toprağa tutunan içi boşalmış kof bir çınarım.
Yüreğim yorgun daha da yoruldu hayatın ağırlığında. Kendimi hamal gibi hissediyorum. Sırtıma bir küfe bağladılar sanki benim bir uzvummuş gibi benim bir parçam oldu. Sanki sırtımda etime yapışmış neşterle kanata kanata kesip atamadığım bir organımmışçasına kamburum benim sırtımdaki küfem.
Hamalım ben evet hamal sürekli yük taşıyorum. Altında ezilsem de, canım acısa da, kan otursa da ellerime sırtıma taşıyacağım bu yükü kendi başıma. Bazen yükü bağladığım ipler keser ellerimi ve parmaklarımın arasından kanlar damlar. Yükün ağırlığından ve iplerden omuzlarıma kan oturur ve omuzlarım düşer açısından. Tabanlarım patlar bazen bedenimin ve yükümün ağırlığından. Kan toplar topuklarım, parmaklarımı hissedemem bazen. Ayağıma giydiğim ve bana iki numara küçük gelen acımasızlık ayakkabılarının acıları önce ayaklarıma ve oradan tüm bedenimi ve ruhumu kaplar. Dizlerim bükülür, bazen yükümün ağırlığından dengem bozulur yalpalarım ve yere kapaklanırım yüzükoyun. Dizlerim kanar, kanlar damlar dizlerimden, bedenimden ve kalbimden Arnavut kaldırımlarına.
Hayatın tadını başkaları taşıyor güle oynaya, bana ise hayatın tuzu kalıyor çuvalın içinde sırtımda taşıdığım. Sırtımdan süzülen terlerle tuzun buluşması ve sırtımda acıların açılması, tıpkı açık yaralar gibi kavurur yaralarımı.
Sırtımda hayatın küfesi var dostlarım. Bu hayat neler attı o küfeye ve neler var hayat küfemde. Hayat boyu biriktirdiğim ve altında ezildiğim pişmanlıklarım var. Keşke hayatım boyunca hiç yanlış yapmasaydım. Her şey doğru gitseydi hayatımda ve ben hiçbir şeyden pişman olmasaydım. Hayatımda hep doğrular olsaydı, doğru insanlar girseydi hayatıma.
Yanlışlar ve yanlış insanlarla tanışmasaydım. Pişmanlıklarım hayatımı etkilemeseydi. Mesela keşke bu bluzu almasaydım, keşke bugün bu yemeği yapmasaydım gibi saçma sapan keşkelerim ve pişmanlıklarım olsaydı hayatımda. Ben de bu küçük pişmanlıkları ertesi gün unutsaydım, pişmanlıklarım yüzümde kırışıklık bırakacak kadar ağır gelmeseydi. Sırtımda kambur bırakmasaydı ve ben hayata dimdik omuzlarım çökmeden sırtım bükülmeden devam edebilseydim.
Yanlış kararlarım olmasa, yanlış seçimler yapıp yanlış yollara sapmasaydım. Sapılan yanlış yollardan dönüşler olmuyor. Olsa da gücü tükeniyor, dermanı olmuyor insanın. Geri dönmek zor geliyor yada tekrar sil baştan yürümek aynı yolu, onun için belki de gittiğimiz yol yanlış da olsa yürümeye devam ediyoruz. Sonrada bir bakıyoruz arkamıza boşa giden bir ömür. Umutsuzluk, mutsuzluklar arasında sıkışmış bir ruh ve yürek. Mutlu olmaya çabalasan da mutsuzluk sarmıştır ruhunu ve sıkar mengene misali kurtulmaya çalışman nafiledir artık. Kaderin olmuştur ruhunda ve yüreğindeki kederin.
Bugünlerde bir şeyler oluyor bende bilmiyorum. Ruhum mu yüreğime dar geliyor yoksa yüreğim mi bedenimde sıkışıp kalıyor. Bahar gelmişken yeryüzüne, yeşile boyanmışken doğa, bense yüreğimi boyadım hazan rengine. Ağaçlar çiçek açıp gelinlik giymiş gibi boyanmışken beyaza, benim de beyaz kefenlere sarılı ruhum. Kuşlar baharı müjdelerken aşk senfonileriyle, benim gönlümde kuzgunlar feryat figan çığlıklarda. Dünyayı ısıtıp aydınlatırken bahar güneşi. Benim gecelerimde ay bile kaçtı gökyüzünden ve karanlıklarda başım.
Bahardan bu ruh halimin med cezirleri. Gönlümün hayat suları çekilirken, ruhumun karamsarlıkları sarıyor gönlümün karanlık denizlerini. Bense karanlık denizlere açılan beyaz yelkenli misali ölümü karşılıyorum korkusuzca. Bu ruh halim geçecek belki de kim bilir, bu halimin suçlusu ben değilim. Bir suçlu aramak gerekiyorsa eğer bahar yağmurlarınındır tüm suçlar. Bahar yağmurları ile hüzün yağdı gönlüme. Bahardır suçlusu bu halimin kimseyi suçlamaya gerek yok aramayın boşuna. Ben ruhumun hastalığını biliyorum bahar çarpması oldum. Beni her bahar çarpar böyle alışıktır bu gönül yazla geçer bahar çarpması. Yazında bu gönül yaz sıcağı buhranlarına girer bu yürek. Beni bahar ve bu havalar mahvetti. Ben bu havalarda unuttum kim olduğumu. Ben bu havlarda bulutlara bakıp hayaller kurdum belki de kim bilir. Her şey bahardan inanın bana tek suçlu bahar inanın bana dostlar.
Saçma sapan bir yazı oldu olsun buda böyle olsun ne diyeyim
Orhan Veli nin de dediği gibi
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
YORUMLAR
tebrikler güzel ablam...yazdıkların .ne bahardan .nede yazdan...yumruk kadar yüreğe acıları yükleye.yükleye dolmuş..ve yeterrrrrrr diye isyanlarda.....bırak gamı ve tasayı.....yarım bardak suyun önce dolu tarafını gör......ve herşey biz insanlar için..sami hocamın dedigi gibi olacak ile ölecege çare bulunmaz..bahane olacakki bizler vademiz dolmuş demiyecegiz.......lütfen sizden küçügüm ama dikkatttttttt....bu kadar karamsar olmayınız.güzelim yaşamınızı çekilmez hale getirmeyin......sevgilerimin yüceliğindesin bilesin......ve güller diyarının dagından.taşından gül kokusunu esen yellerle yolluyorum...kendine dikkat et.......selam larım la....
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
-IspartaGülü-
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
hayatım sen bu işi başardın seni artık yaza ilan ediyorum ve seninle gurur duyuyorum.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
duyguların bu denli sade anlaşılır vede
akıcı olması çok güzel ama hüzün olmasa
daha güzel olur o keşkeleri demesek
demeye hacet kalmasa tebrikler.
saygı ve selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
Yok...
Hüzün yakışmıyor o güzel yüreğine arkadaşım. Tüm yeşillikler sarmalı ruhunu, gönlünde bahar çiçekleri açmalı, güneş, ağaçların dallarından süzülerek ısıtmalı bedenini. Hadi silkelen aç pencereyi, derin bir nefes al, çek içine. Ay ve yıldızlara merhaba de sevgiyle...
Her doğan yeni gün bir umut...
Seni seven yürekleride unutma...
Sevgilerimle...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Sevgilerimle...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
Bahar bahane,içte var olan keşkeler baharda yeşerdi dikenler gibi,sardı her yanınızı.
Güzellikleri gördükçe baharda, sızılar serildi önünüze ve sonuç....
karşınızda keşkelerle dolu, boşa geçen yıllar.
hadi gelde yorulma, ezer insanı dağlar gibi eyvahlar...
kutlarım kaleminizi.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
efendim bahar insanı bu kadar anlamsılaştırmaz sonucu bahara bağlasanızda gerçek öyle değl gibime geliyor pişmanlıklar var yaşanmışlığa dair karamsar bir yazıydı açıkçası ben öyle algıladım umarımdüzelir saygılarımla selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
Ben denizin kokusuna hasret gurbetlerde eğreti köklerle toprağa tutunan içi boşalmış kof bir çınarım.
bu ne güzel bir cümle...
bir içimlik sigara tadında...
saçmamı?
hayır!
bir serzeniş bu...
kime mi?
hayata....
birazdan düzelir her şey...
hayat kaldığı yerden devam eder....
anne akşama ne yemek var?
selamlar...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
Bahardan yaza geçerken insanda da bir uyuşukluk halsizlik oluyor yoksa yaşlıkdan mı.
Tebrik ederim saygılarımla.
Hasan Özaydın tarafından 5/23/2012 5:40:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar