KÖTÜ DE BAŞLAMIŞ OLSA GÜN
Yok sayarız her gün gördüğümüz insanları, nesneleri. Yok saymak derken, her gün baktığımız için göremeyiz. Bakarız ve geçeriz sadece. Sabah erken uyanmışsınızdır, bir de üstüne mutsuz adımlarla başlamışsınızdır güne. Dışarıya çıkarsınız, tanıdığınız biri en sevimli halinde karşınızda bir anda duruverir. Heyecanını görürsünüz, “Bu kadar heyecan, mutluluk bu sabahın köründe bir insanda nasıl mevcut olabilir, acaba?” diye düşünmekten kendinizi alamazsınız. “Neyse, ne!” diye geçiştirirsiniz, gereksiz bir ayrıntıymış gibi, vaktinizin bir kısmını çaldırmış gibi hissedersiniz. Öyle ya, ne diye güler yüzlü bu kadar, o saatte hem de. Olacak iş değil! Üstelik kendinizi iyi hissetmezken… Güneş, tam tepenizde ışıldıyordur bir yandan. Aslında güneşi görünce mutlu olmak gerekir, hem de onu gördüğünüz an, rengiyle, sıcaklığıyla aydınlatması gerekir ruhunuzu, kötü de başlamış olsa, gün.
GİZEM GÜL