Gecenin ilerleyen saatleri idi. Gok sanki delinmiş gibi idi. Boyle bir yağmur sanırım uzun süredir Ankara da görülmüş değildi. İşte tam bu sırada siyah bir araba Polatlı dan hızla Ankara ya doğru yaklaşıp tam bilgi üniversitesi sapağını geçip sağa toki binalarına doğru sapan yola girerek yeni yapılan inşaatlara doğru ilerledi. camları koyu renk olan siyah araba bu bozuk inşaat yolunda ve bu havada gayet hızlı yol aldı ve çmento torbalarının yığıldığı yerde durdu.
Şöför tarafından esmer uzun boylu siyah takımlı biri inerek arabanın içerden açtığı bagaj bölümüne eğildi bağaj ışığında içeride bir naylonla sarılmış cansız bedeni sırtladı ve koşar adımlarla inşaatın cimento çukuruna yöneldi bu yükü oaraya atarak hızlıca geri dondu arka cam açılmış ve içerden süzülen puro dumanı beyaz tenlı ablak yüzlü ve bıyıklı bir adamın yansımasını gösteriyordu
Şöför tarafından çıkan ve yükü atarak geri gelen adam saçından akan yağmuru yüzünden silerek
"Tamamdır efendim " dedi ""yem hazır başka emriniz"
içerideki adam purodan sıkıca çekerek "yürü Ankara ya gidiyoruz bu kadar" dedi
Araç geldiği gibi karanlıkta kaybolurken ardında çimento içinde çukura düşerken açılan naylondan bir kadın eli çukurda görünüyordu.
Sabah 5.30 da telsizden gelen ananos ile Beyhan yataktan fırladı aynı anda aynı evi paylaştıkları Nihat ta uyanmıştı. Sabah sabah bu ne ya dediler birbirlerine bakarak ve akşamdan içtikleri biraların ve rakının karışımından moraran gözlerini ovuşturarak ama acilen toparlanıp hemen arabaya binip olay yerine yola çıktılar .
Bu esnada Tanfer çoktan olay yerine gelmiş ve buluann kadın cesedini incelemeye başlamıştı bile arkasından cesedi kim buldu diye gelen bir ses duyunca dönüp Ali yi gördü.
Selam Ali ne haber dedi Ali fena değil ağabey bu saat te ne olsun işte dedi kızı kım bulmuş onu soruyordum bizim çocuklar nerede acaba sen biliyormusun
Tanfer gelirler akşamdan çok içmişiz o yuzden ancak gelirler dedi. Ali gülümsedi evet ya Hakan komiser sonunda emekli oldu ama iyi kutlama idi değilmi Tanfer başkomiserim
Tanfer tamam hadi şimdi işimize bakalım diyordu ki Beyhan ve Nihatta arabadan indiler.
Selam agabey dedi Beyhan ne buldunuz Tanfer kadın öldürülmüş boğulmuş dedi ama sadece boğulmamış aynı zamanda tüm parmak uçları yakılmış sadece sağ baş parmağı sağlam bırakılmış bunun dışında ayak bilekleirndede elektirik uygulamasından olacağını söyledikleri bazı izler var Nihat yüzünü ekşitti bi alışamadım şu işe der gibi etrafına bakındı Tnafer ne o nihat dedi gene canın sıkılmış gibi koçum biliyorsun bizim iş öyle sağlıklı kişilerle ilgili değil ve gülümsedi. Nihat ağabey doğruda dedi her seferinde ilki gibi olmak zorunda değil ki ama ben hala bunu hissediyorum Tnafer güldü olur bunlar dedi. Ali başkomiserim dedi tanfere kim bulmuştu cesedi Ha bak şu adam bekçi bir ses duymuş sonra buraya gelmiş bunu görmüş gece cok kötü yağmur vardı dedi Nihat iz filan kalmamıştır bu arada olay yerinden çocuklar Tnafer başkomiserim diye seslendiler burada bir şey bulduk ddikler yöne ilerlerken Tanfer nihatla Beyhan adamla konuşmaya gidiyorlardı.
Ali Tanferle olay yerinin bir iz bulduk dediği noktaya ilerledi. Yerde cesedi atıldığu çukurun hemen yanında ıslak bir beyaz ipek kumaş üstüne iki ekliem yazılmıştı bu kelimeleri görünce ikisininde kanlarının çekildiğini hissettikleri yüzlerinden okunuyordu beze şu yazıyordu "Hakan komisere emeklilik armağanı imza bilin bakalım" ve bu yazı kızın kanı olması kuvvetle muhtemel bir şeyle yazılmıştı olay yeri bunu gösterince Tanfer istemsizce Nihata seslendi Nihat kızın cesedinin sırtına bakalım ve olay yeri ile hemen kızı ters çevirdiler o ana kadar görünmeyen şey orda idi işte ve bu gerçekten ürütütcü idi çünkü kızın sırıtnda tam 5 ince delik açılmış ve her bir delikten kızın kanı yavaşça boşaltılmış en sonunda ise kız boğularak oldurulmuştu ve bu görüntü hepsini iliklerine kadr dondurdu zira bu işi yapabilecek ve bu şekilde konuşabilecek bir kiş vardı ve hakan başkomiser bu adamı 3 kere elinden kaçırmıştı hemde tam yakaladığında ve rtık Hakan komiseri bulmaları şart olmuştu bu adamı başka kımse dururamazdı.
Ceset ve olay yeri ortamı terk ederken Tanfer ofise gidelim dedi otopsi raporunuda alınca değerlendirelim amirlere bilgi verelim bu sırada savcıda olay yerine gelmişti.
Cesedi ve polislerin yüzlerindeki ifadeyi görünce ne oluyoruz diye sordu Hepsi bir ağızdan savcım bu olayı işleyen eğer taklit degilse Hakan başkomiserin 3 kez son sanıye elinden kaçırdıgı adanalı dediler.Savcı adanalı mevzusunu çok iyi biliyordu olamaz dedi bu taklittir adanlının yakalnadığı bilgisi interpolden gelmişti bize hatırlarsanız almanyada işlediği cinayetlerden dolayı ve çıkması mümkün değil ancak onun bir ögrencisi vardı ankarada sincan kapalı ceza evinde idi onun çıkış tarihine bir bakalım bir bakalım olur dedi tüm polisler nasıl isterseniz.
sabah saat 8:00 da ofiste savci ve amirler toplanmış olayı görüşüyorlardı Tanfer ve diğer çocukların ifadelerini olay yeri tutanak ve kayıtlarını incelediler otopsi raporu henüz gelmemişti ancak tüm belirtiler adanalının tarzını göesteriyordu ve hepsinin canı cok sıkılmıştı bu arada kızın kımlığıde bulunamamıştı amirler ve savcı bir müddet Hakana haber verimemsine kara verdiler en azından bu olayın ne olduğu tam anlaşılıncaya kadar ve toplantıyı bitirdiler .
Çıkışta ekibin morali cok bozuktu hepsinin bu adanalı ile berbat anıları vardı ama en berbat anılar Hakan ve eşininkilerdi bunun tekrar başlaması ve hakan emekli olduktan sonra oluşması hepsini çok huzursuz etmişti. Ali bilgisayara oturup kız hakkında sorgu yapmaya başladı tek parmagından alınan iz ile kimliği bulunmuştu kızın adı Nihan dı güzel kızmış dedi Ali Tanfer ve diğerleri ekrana eğilirlerken evet dedi tanfer yazık oldu hiç tananmayacak hale getirmişler kızı yazık bu arada kısmın telefonu çalmaya başladı Nihat efendim cinayet büro diye telefonu açtı ve ne nerden arıyorsun konuş benle diye bağırmaya başladı . hepsi telefonu anlamaya çalışırlarken Nihat olamz dedi ve telefonu kapattı kim aradı biliyormusun Tanfer komiserim hepsi heyecanla bir ağızdan kim dediler bir kız aradı ve yardım edin dedi sonra o iğrenç sesi duydum arkadan kızın sesinin ve hıçkırıklarının ardından geliyordu bir sanıye surdu ama o sesi asal unutmamben o cihazın sesi idi kanı emen o yihazın kızın kanını emiyorlardı başkomiserim Nihatın bunları soylerken elleri tıtrıyordu Tanfer istemeden ve beklemeden cebini çıkardı ve bir numara tuşladı telefon çalmaya başladı.