- 2039 Okunma
- 20 Yorum
- 0 Beğeni
Öylesine şeyler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Adımını nereye atarsan at artık eski yerinde olmuyorsun ya, bana asıl koyan mesele bu! Muhafazakarlık dediğin böyle bir şey işte, gerisi boş. Ama iddia ediyorum değişim kendini tekrarlıyor, saçma ama doğru. Doğrular çok sıkıcı değil mi?
Kullanmadığım kelimeleri bir yerde saklayıp ihtiyaç sahiplerine verebilir miyim onu düşünüyorum. Her insanın farklı kelimelere ihtiyacı var çünkü. Her kelimenin de farklı insanlara...
Rüyalarım son buldukça hatalarımla yüzleşiyorum. Daha açık anlatmam gerekirse; Bugüne kadar hep kendimi kandırmışım. Hangisi daha edebi oldu buna sen karar verirsin. Hayat bunu düşünmeye bile fırsat vermiyor nasıl olsa. Sen de bir gün pes edeceksin. Hem de kendini en güçlü hisettiğin anda... Emin ol hayat en çok bunu yapmayı sever.
Öğütlerden nefret ediyorum. Ama sen bana benzemezsin (değil mi?)
Bir türlü içine sinmiyor yaşadığın hayat, daha iyisini nasıl yaparım derken bakıyorsun ölmüşsün. Demek ki ne olursa olsun yaşadığına -kötünün iyisi- diyeceksin. (Yersen...)
Ama bunlar büyük şeyler, hayat asla bu değil.
Küçük... Çok küçük şeylerden bahsetmek lazım. Çayını bir buçuk şekerli içiyorsan, eline aldığın ikinci şekeri tam ortadan ikiye ayırabilmenin verdiği mutluluk gibi. Evet kardeşim mutluluksa bu da mutluluk. Hodri meydan diyorum. Senin mutluluklarına karşı benim mutluluklarım.
Artık aşkın bile kısası makbul ya, ağlamalarımız bundan uzuyor. Milenyum çağı en çok bize dokundu. Devir, aşkı iplemeyen geniş ağızlı, pis gülüşlü lavukların devri. Devran döner mi bir gün bilmiyorum. Bu saatten sonra ne fark eder ki? Ama mutluyuz herhalde ya... Di mi? Hani filmde diyor ya: ’Mutlu muyuz be Sadık?’ Hakikaten mutluyuz be...
Yeri gelmişken yine çok basit ama doğru bir tespitimi paylaşmak istiyorum. Belki işine yarar. Herhangi bir ekran... Televizyon olabilir, bilgisayar olabilir... Eğer ekranındaki tozları zamanında almazsan izlediğin hiçbir şeyi pürüzsüz göremezsin. Ha bu tespitten hayata dair bir çıkarım yapar mısın bilemem. Ama bu haliyle bile işe yarar, temizlik adına...
Yaşamak bazı şeyleri göze almaktır, seve seve:) Bundan kaçarın yok. Yaşadıkça eksileceksin, büyüdükçe azalacaksın. Hayatın raconu böyle. Misal şu yediğimiz karışık tostun malzemesinden çalınmıştır mutlaka. Ya kaşarı ince kesilmiştir, ya sucuğu... Demek istediğim karışık tostumuzu keyifle yiyorsak, şimdilik bu hırsızlığı görmezden gelelim.
Ben internette iyi bir gerilim filmi arıyorken sen neden televizyonda çizgi film arıyorsun? Hangimiz daha korkak buna bir karar verelim. İkimizin ergenliğini de Harika Avcı, Ahu Tuğba ve Banu Alkan üçlüsü kemirdi. Mesela ben bu yüzden beğenilerime hiç güvenmiyorum. Bugüne kadar iltifat ettiğim kadınlardan özür dilerim belki de onlara hakaret etmiş oldum. Ama bunun suçlusu ben değilim.
Her neyse lafı fazla uzatmak istemiyorum, son bir şey ekleyip gideyim. Birbirine benzeyen insanlarla birbirine benzeyen hikayeler yaşarsın. Kendini fazla zorlama. Hikayenin genetiğiyle oynama. Bundan en çok sen zararlı çıkarsın. Görüşürüz.
kıyıdaki adam
YORUMLAR
Hayatı biraz olduğu gibi kabul edip zorlamamak belki de ? Ama nankör bir genetiğimiz var .Sorun olarak elimizdeki her ne ise çözer çözmez mevcut dinginliği ürkütüp yeni bir sorun bulmak için adeta koşarcasına monoton ama belki daha huzurlu hayatımızdan kaçmaya çalışmıyor muyuz ? Yazar daha sade ama daha derin anlatmış kendimizi ararken kaybettiklerimizide hatırlattı.Mutluluk için zararın neresinden de olsa şekerimizi kırarmıyız acaba, keşke...Teşekkürler değerli kaleminize.
/ Küçük... Çok küçük şeylerden bahsetmek lazım. Çayını bir buçuk şekerli içiyorsan, eline aldığın ikinci şekeri tam ortadan ikiye ayırabilmenin verdiği mutluluk gibi. Evet kardeşim mutluluksa bu da mutluluk. Hodri meydan diyorum. Senin mutluluklarına karşı benim mutluluklarım./
elbette tamamen hayatın içinden ve çok güzel ...Fakat ben bu kısmı özellikle seçtim..
Zira ben tek değil mişim mutluluk anlayışıma tuhaf tuhaf bakan insanlara kapak olsun..Çünkü artık küçük şeylerle mutlu olmayı bırakın, tuhaf ve anormal şeylerle mutlu olan insanlar var.Ha bir de eleştirileri saymıyorum zat-ı alime yapılan..
çok çok güzeldi geç kalmış tebriğim
teşekkürümle..
saygı dua ile..
de_soulmate tarafından 7/23/2012 8:58:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
zaten doğru kadınlar yanlış erkeklerle,
yanlış erkekler doğru kadınlarla beraber olduğundan hikayeler hep benzer oluyor.
doğru insan doğru zaman olduğunda da neler oluyor biliyoruz.
kerem ile aslı, ferhat ile şirin vs...
şimdi asıl mesele ne kadar doğruysan o kadar sana denk olanı bulabilmekte yoksa
geriye kalan hep tv de ki tozlu bir bakış içerisinde kalan artıklarla yetinmek oluyor. :))
çokçok beğenilerimi bıraktım günün seçkisi olan bu yazıya değerli kalem.
sevgilerr...
Hikâyenin genetiğine dokunanın kaybedeceği ilk şey devinimi ç/alınmış bir mırıldanmaya ev sahipliği yapmaktır...
Düşlerin gerçeğe göz kırpan kördüğümüne bakan pencereleri siler hayatın güneş ile komşu olan yanı...
Offf kendim! Öylesine bir serzenişin öylesine bir kıvranışını d/oku bana ...
Hadiii...
Der gibiydi...
Kutladım...
Hadi diyelim hikayenin genetiğiyle oynadık ne olacak ,ne yapacaksın ki
ben de karıncalar ile okudum yazını genetiğini hallaç pamuğu gibi dağıttılar allah allah
.
Önder Kızılkan
O qué
bir diğeri onun yerini alır :D
sevgiler lacivert şey .D
Önder Kızılkan
Önder Kızılkan
Angie
ben de sana gülüyorum yaa :)))))
tuhaf tuhaf toplanmış kişiler filan :)))))
Angie
:))))))
O qué
yalnız bu yanlış sayıyo
bizde tüm derslik birlikte baktık, ama altı eksik saydı :D
çok hoşsunuz ya :)))
epey bi güldük sayenizde.
Önder Kızılkan
Önder Kızılkan
mutluluk için değil karışık tosttaki hırsızlığı yoldaki çamuru bile görmek istemez insan bazen...bazen ne zor mutluluk bazen ne kolay...öylesine işte
selam
Önder Kızılkan
-Evet doğrular sıkıcı ama onlara alışmak gerek :)
-Kelimelere gelince, vakti zamanında birine dediğim gibi. Kusura bakma kelimelerin hepsi benim!
-Rüyalar için önerim, duasız girilen yatağımda uykuları kısa kesmek.
-Sahi ben o yazı unutalı ne kadar oldu?
-Hayattan kaçmak... Hayata diyorum ki ey hayat, ben seni yanlışların doğruları götürdüğü yerde bekliyorum, mertsen gel!
ve içime senen tek şey şu yaşamda aşktan ziyada "özlemek ve özlenmek"
Kelimesiz romanlar gibi özlemek,özlenmek.
Çok güzeldi , keyifle okuduk. Tebrik ederim...
Sevgimle daim.
Önder Kızılkan
neyi içine sindirememe bu.?
ya da birşeylerle hesaplaşamama da kabullenme durumu .?
ve her halini yumuşatıp belki de millete duyurma şekli gibi gibi...
...
öylesine şeyler...
yaşamın içinden nabzımızı tutan şeyler aslında...
bir anlamda tam isabet şeyler olmuş...:)
...
okunması ve katılması çok zevkli bir anlatımdı...
devam et lütfen...
sevgimle yavru aslan ...:)
Önder Kızılkan
Şöyle izâh etmek gere bu durumu;
Dün spiker gibi konuştuğumu söyleyen biri sabaha kadar düşünmeme neden oldu. Uyuyamadım. Neden sebep; benzememek. İnsanların benzediği gibi yaralarımız da benzer mi? Ve o yaralar seni de tam aynı yerden böler mi? Elmayı ikiye bölmek gibi değil. Kiraz düşün. Bölebilir misin ikiye? Kanatmadan ama.
...
Önder Kızılkan
Mehtap Akkoyun
İş değiştirme kararı aldım. Spiker olacağım. Kiraz'a gelince; hanımeli yakasında kirazlar henüz çiçekten düştü. Olgunlaşmaları gerek :)
"Yaşadıkça eksileceksin, büyüdükçe azalacaksın..."
Çok güzeldi bu satır kıyıdaki adam...
Çokkk...
Ayrıca karışık tost meselesine bayıldım...
Sevgiler...